Anlaşma

-§9. Bölüm§-

Sellaammm

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın canlarım 🖤

Keyifli okumalar 🤍

∞

∞

∞

" Mustafa Bozkurt! " demişti soruma cevap olarak. Ne!

" Ne diyorsun sen, ha!? " büyük bir şoka girmiştim verdiği cevapla. Benim babam böyle bir şeyi nasıl yapardı? Yapamazdı..

" Aynen, senin baban olacak lanet olasıca kişi annemle birlikte olmuştu. Annem olacak kadın da onu seviyormuş, güya..! " neler diyordu bu adam böyle? Benim babam öyle biri olamazdı. Öyle bir ahlaksızlık yapamazdı. Şerefsizlik yapamazdı benim babam.

" Ama bu nasıl olabilirdi, nasıl! " dünyam başıma yıkılmıştı. " ya sonra, sonra ne oldu Aras? " yeni bir soru sormuştum Aras'a.

" Ne oldu, ha!? Bunu cidden soruyor musun? " demişti alay eder gibi gülerek.

" Evet, soruyorum ve cevabını bilmek istiyorum "

" O zaman dinle; sonra kandırıldım.. Sonra ikisi de kendini toparladı ve ben sadece sustum! Hiçbirşey söyleyemedim.. Annemdi, atamazdım.. 1-2 ay sonra o kadının hamile olduğunu öğrendim. Bir kardeşim olacaktı. 9 ay sonra da bir erkek kardeşim dünyaya gelmişti. İsmi ise Kağan Bozkurt! " demişti ve ben söylediği şeyle, ayağa kalkmıştım.

" Ne! Aras.. Aras, sen ne diyorsun? Kağan çocuk mu? " şaşırmış gözlerle Aras'a bakıyordum. Gözlerimden yaş geliyordu artık.. Bu.. Bu ne dayanılmaz birşeydi böyle!

" Evet, bizim üvey kardeşimiz... " demek babam şirketine erkek çocuğunun ismini koymuş... Gülmeye başlamıştım. Aras ise bana bakıyordu, endişeliydi.

" Ne oldu?! Komik birşey mi var Asya, neye gülüyorsun? " demişti merakla. Ben ise gülmeye devam ediyordum. Bir anda gözlerim kararmaya başladı ve gerisi sadece karanlıktı benim için...

⪻┅⪼

Asya'ya herşeyi anlatmıştım artık. Normalde ben söylemeyecektim, ama kendisi zorla söylememi istemişti. Dayanamayacağını çok iyi biliyordum. Hiçbir şeyden haberi bile yoktu ve o şerefsiz ikimize de hayatı cehennem etmişti. Allah belasını versin.

Söylediklerimden sonra nedensizce gülmeye başlamıştı. Hem gözlerinden yaşlar akıyor, hem de gülüyordu. Bu kıza ne olmuştu ki, birden? Neden gülmeye başladı.. Aniden sendelemeye başlamıştı bile ve basılmıştı. Bende hemen koşarak yanına gitmiştim. Kucağıma düşmüştü. Hemen Asya'yı kollarıma alıp, yukarı taşımıştım.

" Tolga! Tolga, hemen buraya gel! " diye bağırmıştım aynı zamanda. Ben ise Asya'nın odasına gelmiştim. Hemen Asya'yı yatağına bıraktım. " Tolga! " diye yeniden bağırarak seslenmiştim.

Sonunda gelmişti. " Efendim abi? "

" Hemen Serkan'ı çağır, acele et! " endişeliydim.