── on sekiz

3.5K 243 111
                                    
















AMARA KINSLEY GERÇEKÇİ BİRİSİYDİ. Sonunda onu hayal kırıklığına uğratacağını bildiği şeyler için kendisini umutlandırmaya izin vermezdi. Amara'nın idealist olmak için zamanı yoktu. Hem duygusal hem de fiziksel istismarın normal bir şey olduğu ailenin ilk çocuğu olan Amara, küçük kardeşlerini olabildiğince korumaya çalışmakla görevlendirilmişti, bu onlar için dayak yemek anlamına gelse bile.

Maxwell en asi olanlarıydı. Düşüncelerini söylemekte sorun yaşamıyordu ve bu da Amara'nın onunla daha fazla ilgilendiği anlamına geliyordu. Çocukluğunun birçok gecesini onun ağzından kaçırdığı her şeye sahip çıkarak geçirmişti. Birçok kez yaptığı şeylerin sorumluluğunu üstlenmişti, vücuduna saçılmış yara izleri bunu kanıtlıyordu. Ve o öldüğünde, Amara, Olivia ve Samuel'in asla aynı kaderi takip etmek zorunda kalmayacağından emin olacağına yemin etmişti.

Gitmek istememişti ama gitmek zorunda olduğunu biliyordu. Maxwell'in günlüğünü okuduktan ve yaptığı şeyleri neden yapmayı seçtiğini öğrendikten sonra, Amara bunun tekrarlanmasını engelleyeceğine yemin etmişti.

Her şeyin Olivia'nın etrafında döndüğünü öğrenmişti. Amara'nın tek düşünebildiği Olivia olmamalıydı. Ah, Tanrım. Küçük kız kardeşim olmamalıydı.

Olivia en küçükleriydi, Maxwell'den sadece birkaç dakika sonra doğmuştu ama her zaman en kırılganları olmuştu. Duygularını iyi kontrol edebileceğine inanmayı seviyordu ama onlar böyle olmadığını biliyorlardı. Olivia, her şeyi öyle üst seviyede hissediyordu ki onlarla boğuluyordu ve bu yüzden onları bastırmaya çalışıyor, sonunda patlayana kadar onları görmezden geliyordu. Olivia da tüm çocukların arasında en masum, ya da belki de en habersiz olanıydı. Elleri kardeşlerininki gibi kanla lekeli değildi. Asasını asla kalıcı acıya neden olma niyetiyle birine doğrultmamıştı ve Amara bunu bu şekilde devam ettirmeye kararlıydı.

Bu yüzden eşyalarını topladı. Samuel'den başka kimseye söylemedi. Maxwell'in talimatlarını ve isteklerini takip etti. Maxwell'in istediği gibi birkaç yıl sonra Olivia'ya günlüğü verdi. Önceden haber verilmiş kehaneti söyleyen kâhini bulmak için farklı ülkelere seyahat etmişti. Amara'nın çabucak öğrendiği şey, geleceği gören bir kişiyi takip etmenin imkânsız olduğuydu ama o kadar çabuk pes etmeyecekti. Karşılaştığı çıkmaz yollar onu caydırmadı. Bunu Olivia için yapıyordu, küçük kız kardeşi için hayatını feda edecekti. Kâhini, kehaneti tersine çevirmenin bir yolunu, bir kaçamak noktası bulmaya kararlıydı.

O ve Samuel hayatlarını küçük kız kardeşlerini güvende tutmaya adamışlardı ve o şimdi hamile miydi?

Ve James Potter'ın çocuğuna hem de. Amara'nın duyacağını hiç düşünmediği bazı şeylerdi.

Belki de bunu öğrendiğinde çok kötü tepki göstermişti ama ona baktığında, altı yaşındaki Olivia'nın küçük ellerinde Amara'nın Muggle Bilimi dersinde ördüğü ayıcığıyla odasına gizlice girdiğini, dudaklarının titremesini ve ay ışığıyla aydınlatılan dolu gözlerini görmemesi imkansızdı.

Amara kardeşlerini her bir parçasıyla seviyordu. Hayatını onlara, Olivia'ya adamıştı. O kötü bir kız kardeş değildi. Kötü tepki vermişti ve belki de hatalarını üstlenmenin zamanı gelmişti ama Amara asla özür dilemekte iyi olmamıştı.

Tek istediği Olivia'nın dolu ve mutlu bir hayat sürmesiydi. Eğer bu bebek ve James Potter ona bunu verecekse, o zaman öyle olsundu. Zaten yeterince uzun yaşayacağını düşünmüyordu. Olivia'nın ölümü kehanette görünmüştü ama Amara onun yerini almakta niyetliydi.

"Senin gibi bir kız böyle bir yerde ne arıyor?" Güçlü bir İskoç aksanı, Amara'nın, büyük bir gülümseme ve parlak bir yüzü olan sarışın çocuğu görmek için içkisinin üzerinden bakmasına neden oldu.

𝐇𝐔𝐑𝐑𝐈𝐂𝐀𝐍𝐄, james potter (türkçe çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin