***
"Yeter Jimin kafamı siktin amk evladı".
Geldiğimden beri Jimin kafamı sikiyordu.
Dün gece nerede olduğumu ,kiminle beraber olduğumu sorup duruyordum.
Bir arkadaşımda kaldığımı söylesemde yutmamıştı.
"Sus be kahpe kılıklı ,nerede sürtüyordun bana doğruyu söyle hemen".
"Götümü verdiriyordum Jimin oldumu?"
"İnanırım".
"İnan zaten gerçektende son derece sexy bir adamla sevişiyordum dün".
"Ne diyorsun amına koyayım?".
"Sanane be öküzün yarrağı.Sen Yoongiyle sabahlara kadar sevişince hiç böyle konuşmuyorsun ama".
"Ahhh Yoongim ,ben bugün onu hiç aramadım gideyimde arayayım bari.Neyse kahpe evlat seninle sonra görüşücez".
Eliyle bana öpücük yolladıktan sonra kendi odasına gitdi.Bende yerimde biraz daha oturduktan sonra duş almak için banyoya doğru ilerledim.Sıcak su ile güzelce banyo yaptıktan sonra çıktım ve üzerime gri bir şort üzerine ise bol ve dizlerime kadar gelen bir tshort giyindim.Tam yatağıma oturucakken telefonuma bir bildirim geldi ve hemen telefonuma koştum.
Jungkook hyung:
Selam güzelim.
Nasılsın?
Bugün eve temizlikçi geldi ve evi temizlerken yerde bir bileklik bulduğunu söyledi.
Kırmızı ve ince bir bileklik ,senin her halde hm?
Taehyung:
Ohh merhaba hyung
Evet o bileklik bana ait
Bende onu arıyordum
Haber verdiğin için sağol
Jungkook hyung:
Anladım bebeğim.
O
halde almak istersen bugün
buluşa biliriz?
Sanada uyuyorsa bugün seni ala bilirim.
Taehyung:
Olur hyung
Saat 8de buluşa biliriz
Jungkook hyung:
Tamam o zaman 8de seni alırım bebeğim.
Taehyung:
Tamamm~~~
Konum atmama gerek yoktur herhalde
Yolu hatırlıyorsun değil mi?👉🏻👈🏻
Jungkook hyung:
😂😂😂
Tabi ki hatırlıyorum bebeğim.
Konuma gerek yok 8de orada olacağım
Taehyung:
Oh peki o halde görüşürüz 👋🏻💜
Jungkook hyung:
<3
*******
"Jimin bugün Yoongiyi buraya davet ede bilirsin ben geç gelicem eve işim var".
"Ne işin var pezevenk?"
"Sanane yarrağım her boka konma".
"İyi be ne bok yersen ye banane".
"Çok sevişmeyin aq".
"Siktir git orospu".
Jimine orta parmak çektikten sonra odama çıktım ve ne giyineceğime karar vermeye başladım.
Genelde hep geç hazırlanan birisi değilimdir fakat şimdi bir türlü giyinecek bir şey bulamıyordum.
1 saat dolapla bakıştıktan sonra sonunda siyah dar bir şort ,üzerine kırmızı bir crop ayağıma ise siyah converselerimi giymeye karar vermiştim.
Üzerimi değiştikten sonra Jungkook bana yarım saate burada olacağını söylemişti.
Bende oturup onu beklemeye başladım.
Biraz Jiminle sohbet etdikten sonra kapı çaldı bende Jungkookun geldiğini sandım ve koşarak kapıya gitdim fakat gelen Yoongi hyungdu.
"Merhaba TaeTae nasılsın bakalım?"
"Oh iyiyim Yoongi hyung sen nasılsın?".
"Teşekkür ederim bende iyiyim."
"Aşkımmmmmmmm".
"Bebeğim".
Yoongi hyung Jiminin dolgun dudaklarına dudaklarını bastırdı ve belinden tutup kendine çekti.
Bu işin ileriye gideceğini düşündüğüm için "her neyse ben artık gideyim"dedim ve anahtarlarımı da alarak evden çıktım.
Durağa doğru gidiyordum ve telefonumun titremesiyle telefonumu elime aldım.
Jungkook hyung:
Bebeğim 5 dakikaya ordayım kapıya çık.
Taehyung:
Ben duraktayım hyung.
Bekliyorum seni burada.
Mesajı yazdıktan sonra telefonu kapatıp cebime koydum ve beklemeye başladım.
5 dakika sonra korna sesiyle kafamı ses gelen yere doğru döndürdüm ve Jungkookun olduğunu gördüm.
Arabaya doğru gitmeye başladım ve kapıyı açıp ön koltuğa oturdum.
"Merhaba hyungg".
"Merhaba bebeğim hoşgeldin".
"Hoşbuldum hyung".
"Al bakalım bilekliğin".
"Ahh çok teşekkür ederim hyung".
"Biryerlere gitmek ister misin? Restorant ,sinema ve ya her hangi bir yer? Hm?".
"Aslında isterim çünki Jiminin sevgilisi geldi ve şuan eminim ki çok uygunsuz şeyler yapıyorlar".
Güldü.
"Tamam o zaman akşam yemeği yemediysen seni çok güzel bir restoranta götüreyim".
"Olur hyung zaten çok açım".
"Peki bebeğim".
Sağ eliyle direksyonu kavradı ve kırdı.
Bende onun yan profilini izlemekle meşguldum.
O cidden çok güzeldi ,çok.
Ben ona dalmış giderken kıkırtıları kulaklarımı doldurdu ve dikkatim dağıldı.
"Bakıyorumda dalmışsın yoksa çokmu yakışıklıyım hm?".
"Evet hyung öylesin".
Güldü ve burnumdan makas aldı.
Sonrada arabayı sürmeye başladı.Yaklaşık yarım saatin sonunda 20 yıl çalışsam bile zengin olamayıp gelemeyeceğim bir restorantın önünde durduk.
Arabadan indik ve restoranta doğru gitmeye başladık.
Kafamı kaldırdım ve restorantın ismine bakmaya başladım.Bu adam beni şaşırtmaktan vazgeçmeyecekti ,çünki bu saraydan bile büyük olan restorant ona aitdi.
Jeon hall
***
