Merhabalarr 👋🏻 Bu bölümü yazarken cidden kendimi kötü hiss etdim 🥺 Benim Jungkookum kötü birisi değil sadece babasının ölümü onu kötü etkilemiş 👉🏻👈🏻 Umarım beğenirsiniz ,oy vermeyi unutmayın hadi muahh 💋
***
"Ne işi var bu resmin sende?"."B-ben şey çok üzgünüm gerçekten bilerek almadım.Kitabı açtığım-
"Kes sesini.Neden benim odama izinsiz girdin? Sana odama elini kolunu sallayarak gire bileceğini kim söyledi? Kendini kim sanıyorsun?".
"Özür diledim.Senin odanda hiç bir şey aramıyordum ayrıca sadece kitap almak için girmiştim.Ayrıca bu sadece bir fotoğraf neden bağırıp duruyorsun?".
"Sikeyim seni Taehyung.Bir daha ,bir daha eşyalarıma dokunursan seni öldürürüm.Anladın mı beni? Öldürürüm.Gözünün tek bir yaşına dahi bakmam.Anladın mı? Sana söylüyorum!".
Gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı.Gözlerimin doluluğundan Jungkook'un suratını göremiyordum bile.Gerçekten ben onun hiç bir özel eşyasına dokunmamıştım ,dokunmazdım zaten.Bu denli bağırması ve beni küçük düşürmesi içimde yine bir şeylerin kırılmasına sebep olmuştu.Jungkook her bana bağırdıkca kalbim kırılıyordu.Ama buna bir sebep olmamalıydı ,sonuçta ben onun hiç bir şeyi değildim.Aynı zamanda oda benim.Ama içimde durduramadığım duygularım vardı.Kalbimi kırsada hep düzeltir diyordum içimden.Düzeltmiyordu ama...
***
Jungkook bana bağırdıktan sonra kendi odasına geçmişti ve yüksek sesle şarkı dinlemeye başlamıştı.Tahminimce şuan içiyordu.Odasının kapısı açıktı.Ara sıra şarkıya uyup kendiside bir şeyler mırıldanıyordu.Sesi gerçekten çok güzeldi.Çok yumuşak ve huzurluydu.Dinledikce dinlemek isteyeceğiniz türdendi.Odamdan çıktım ve onun odasına doğru adımladım fakat dışarda onun beni göremeyeceği kısımda durdum.Jungkook şarkı söylüyordu evet ama sesi aynı zamanda ağlamaklı çıkıyordu.Daha dikkatli dinledim ve sikeyim Jungkook ağlıyordu.Hem de hıçkıra hıçkıra!Bu sahneye daha fazla tanık olmak istemedim ve odasına bir hışımla daldım.Cidden midemde bir şeyler oluşmaya başladı.Bu duygu gerçekten kötüydü.Her zaman güçlü gördüğüm Jungkook şuan dağılmış gözüküyordu.
Siyah kanepede oturmuştu.Bir elinde sigara diğer elinde içki vardı.Üzerine bir şey giymemişti.Her şeyi geçtim ,gözleri...
Gözleri dolu doluydu.Ağlamaktan şişmiş ve kızarmışlardı.Şuan savunmasız ve zayıf bir bebek gibi gözüküyordu.Korunmaya ve yardıma muhtaç bir bebek.
Benim içeriye girdiğimi daha fark etmemişti.Ona taraf adımlamaya başladım ve tam karşısında dikildim.
"J-Jungkook?".
Kafasını kaldırdı ve dolu gözleriyle yüzüme bakmaya başladı.
"Neden geldin Kim ,hemen odana dön".
Sarhoştu.Deli gibi içmişti.Odanın her tarafı içki şişeleriyle dolmuştu.Onu hiç böyle sarhoş görmemiştim.Resmen sarhoşluktan gözleri kayıyordu artık.
"İyimisin Jungkook? Neden ağlıyorsun?".
"Birşey yok.Sana odana gitmeni söyledim".
Konuşurken bir yandan da gözlerini siliyordu.Dizlerimin üstüne çöktüm ve göz yaşlarını kendi elimle silmeye başladım.Gözlerimin içine bakıyordu.Sanki benden yardım ister gibi.
Gözlerini sildiğim sırada beklemediğim bir hareket yaptı ve yanağını avcumun içine bastırarak ağlamaya başladı.Kalbimi parçalamaya yetmişti bu sahne.Resmen acımasız ,sinirli ve kibirli Jungkook şuan karşımda çocuk gibi ağlıyordu.
"Jungkook neden ağlıyorsun ,anlat bana lütfen".
"Sus ve beni öp Kim ,buna ihtiyacım var".
"N-ne?".
Sözümü bitirmeme izin vermeden yumuşak dudaklarını dudaklarımın üstünde hiss etdim.Hareket etmiyordu sadece dudaklarını bastırıyordu.Sonra yavaşca dudaklarını hareket etdirmeye başladı ve alt dudağımı dudaklarının arasına aldı.Ellerini yanaklarıma çıkardı ve beni kendisine daha çok bastırdı.Karşılık vermediğim için sinirlendi ve alt dudağımı sert bir biçimde ısırdı.Demir tadı ağzıma yayıldıktan sonra bende karşılık vermeye başladım ve uzun bir öpüşmenin başlangıcı oldu bu.
Dudaklarımın her bir noktasını öpüyor ,emiyordu.Dudaklarını dudaklarımdan çekti ve sus çizgime dudaklarını bastırdı.Sonra çeneme ve boynuma da öpücüklerini bırakmaya başladı.Son olarakta boynumu öptü ve yine dudaklarıma döndü ama sadece bir kez öpücük bıraktı.
"Özür dilerim Kim".
Cevap vermedim.Veremedim.Dudakları dudaklarıma deyiyordu ve sıcak nefesi yüzüme vuruyordu.Bu neydi şimdi anlamamıştım.Jungkook birden neden benden özür dilemişti anlamamıştım.Muhtemelen şuan sarhoştu ve yarın hiç bir şey hatırlamayacaktı.Bunu düşünmekte beni üzüyordu.
***
"Resimdeki babamdı Kim.Ben babama hep düşkün olmuşumdur.Ama senin şerefsiz baban benim babamı acımasızca öldürdü.Hemde sebepsiz yere"."Nasıl yani?".
"Senin baban benim babamın sahip olduklarına sahip olamadığı için onu kıskandı.Babam ona güveniyordu.Öz kardeşi gibi gördüğünü söylerdi hep.Ama kardeşi gibi güvendiği adam onu evine davet etdi ve alnından vurarak öldürdü! Anladın mı şimdi? Senin baban şerefsizin teki Kim!".
"B-ben ,ben bunu bilmiyordum Jungkook.Özür dilerim.Fakat benim babamın bunu yapmış olması senin bana bunları yapmana sebep değil.Neden bana böyle davranıyorsun? Neden bana zarar veriyorsun?".
"Özür dilerim.Ben tam bir şerefsizim biliyorum.Sen çok güzelsin ,çok özelsin Taehyung.Sana zarar vermek istemiyorum ama sana baktıkca babanı görüyorum sanki.O şerefsizi görüyorum.Neden ona benziyorsun Taehyung? Neden her sana baktıkca kalbim acıyor? Neden Taehyung neden?".
"Şşş tamam sakinleş lütfen.Peki sen beni tanıyormuydun? Yani herşey kasıtlımıydı?".
"Evet.Seni tabiki tanıyordum.O şerefsizin ortada gezdiğini görmek içimi parçalıyordu hep.Benim babam sebepsizce toprağın altında yatarken o piç kurusu özgürce dışarda dolaşıyor".
"Yarın bu söylediklerini unutucaksın ve bana yine işgence etmeye başlayacaksın.Değil mi?".
"Odana git Kim".
"Al işte.Sarhoş olsanda fark etmiyor sen bana hep böyle davranacaksın.Beni kandırıp güzel sözler söylüyorsun ama hepsi yalan! Sen yalancısın!".
"Odana git dedim sana! Sinirlerim zaten bozuk sana zarar vermek istemiyorum.Lütfen git".
"Ne halin varsa gör".
Hemen arkamı döndüm ve odama gitdim.Kapıyı arkamdan çarptım ve yere çökerek ağlamaya başladım.Bıkmıştım artık.Babam denilen o adamın yaptığı yanlışlarını bedelini ben ödemek zorunda değildim.Ben kimseye zarar vermemiştim ama bana zarar veriliyordu.Ben bunu hak etmiyordum.Gerçekten bunlar artık fazlaydı.
***
Gözlerimdeki yaşları sildim ve yatağıma doğru adımladım.Başım çatlıyordu ve cidden uyumaya ihtiyacım vardı.Kıyafetlerimi bile çıkarmadan direkt yatağa girdim ve zonklayan kafama aldırış etmeden kendimi uykunun kollarına bıraktım.***