***
Sıkıntıdan ne yapacağımı bilemez vaziyetdeytim.
Sabah kalk ,kahvaltı yap sonra odaya dön ve şerefsizin gelmesini bekle.
Cidden hiçte çekilecek gibi bir rutin değildi.
Ağlayacaktım artık.
Acaba Jimin şuan ne yapıyordur diye düşündüm içimden;acaba beni merak etmiyor mu?
Sonuçta neredeyse tam 5 gündür buradaydım.
Hiç mi merak etmezdi bir insan ,hiç mi aramaya kalkmazdı ,polise gitmezdi? İnanmak istemiyordum.
Jiminin beni aramamasına inanmıyordum.
Düşüncelerim Yoongi denen sevgilisinin buna izin vermediği yönündeydi.
Oldum olası beni sevmezdi o sadece "seviyor" gibi gösterirdi kendini.Beni neden mi sevmiyordu?
Bilmiyordum.
Sebebi yoktu evet.Bir insan birisinden sebepsizce nefret edermiydi? Edermiş demekki.
Çünki ben onu Jiminle sevgili olduktan sonra tanımıştım ve o da beni.Her neyse şimdi bu düşüncelerimi bir sürelik unutmayı ve kendimi Yoonginin Jimini zorladığına inandırmaya çalışmıştım.
Aksi takdirde Jimininde beni unuta bileceğini düşünmek acı vericiydi...
***
"Sadece bahçede oturacağım canım fazlasıyla sıkıldı.Hatta sizde benimle otura bilirsiniz ,lütfen".
"Bakın bay Kim Jungkook bey sizin dışarıya çıkmanıza şiddetle karşı efendim.Bunun için bizi sert bir biçimde uyardı.Kusura bakmayın işimizden olmak istemeyiz".
Ciddi anlamda kaçmak değildi düşüncem.
Sadece evde oturmaktan artık götüm koltuğa yapışmıştı.
Bu yüzden biraz bahçede oturmak istedim fakat Jeon Jungkook bey benim elektrik simlerinin içinden geçe bilme yeteneğimin olduğunu düşündüğü için her halde yanımda birisi varken bile burada oturmama izin vermiyordu.
Bende elimden bir şey gelmediğini anladıktan sonra yukarı çıktım.
Benim odamın iki kapı solunda bir kapı vardı.
Genelde ne Jungkook ne de çalışanlar buraya girmiyordu.
Merak duygusu içimi alt üst etiği için o odaya doğru adımladım ve içimden kapının açık olması için yalvardım.
Açıktı.
***
Kapıyı ardımdan kapattım ve kendimi büyük odaya saldım.
Cidden güzel dekore edilmiş bir odaydı
.Ama sanırım kiyafet odasıydı çünki fazlaca dolap vardı.
Dolaplardan birini açtım ve içinden yine farklı farklı kırbaçlar vardı.Cidden bu adamın kırbaç fetişi vardı sanırım.
Bir diğer dolabı açtım ve oradada bu tarz şeyler vardı.Fakat diğer dolabı açtığımda orada olmaması gereken şeyler vardı.Kırmızı dantel bir tanga gibi...
***
Eğer onu giydiğimi düşünüyorsanız ,haklısınız.Jeon fazla şerefsiz Jungkooku çileden çıkarıp üstüme salmak için değildi tabi(!).
Sadece üstümde nasıl durduğuna bakıyordum.
Sonra çıkarmaya üşendim hehe.
Altımda kırmızı dantel bir tanga onun üzerinde ise kısa bir siyah şort vardı.
Üzerimde ise her zaman olduğu gibi bol bir tshort.
Ayak ayak üstüne atmış oturuyordum ve evin kapısının sertçe açılıp kapandığını duydum.
Tahmin ettiğim ayak sesleride tam olarak odama doğru geliyordu.
Yüzümde kendini beğenmiş bir ifade vardı ve ayak sesleri kapımın önünde durduktan sonra kapım açıldı.
Bacaklarımı iki yana açmış ,tahrik edici bir şekilde oturuyordum.
"Hoşgeldin".
"Hoşbulmadım?"
"Merak etme birazdan fazlası ile hoş bulacaksın".
***
Bölüm sonuu.Taenin anlık değişimleri harika ,bu adamı yola getirir bence 😋 Her neyse umarım beğenirsiniz...♡
