1.

887 53 21
                                    

Sabah olmuştu.

Hünkar göz kapaklarına vuran güneş ışığından rahatsız olup gözlerini aralamıştı. 

'Gece boyu olmayacak şeyleri düşünürsen böyle perdeyi çekmeden uyuyakalırsın işte' dedi kendi kendine. Kızmanın bir anlamı olmadığını fark etmiş olacak ki kalkıp yarı uykulu bir şekilde sabahlığını üzerine geçirdi. 

Saat çok erken olduğundan konaktakiler uyuyordu, yalnızca kahvaltıyı hazırlayan Saniye'nin tıkırtıları geliyordu. Hünkar mutfağa indi.

-Günaydın Saniye

Saniye korkmuş ve şaşırmış bir şekilde,

+Günaydın hanımım, günaydın da hayırdır siz bu kadar erken kalkmazdınız?

-Sorma Saniye gece uyuyamadım, sabaha karşı anca uyumuştum ki güneş sağ olsun uyutmadı beni.

+Anladım hanımım. Siz neden uyuyamadınız?

-Hiç.. Bir sebebi yok..

+Ali Rahmet bey mi yine..

Ali Rahmet'in adını duyunca gözleri nemlenmişti Hünkar'ın.

+Ah benim gönlü yorgun hanımım ben inanıyorum bir gün çıkıp gelecek Fekeli ağam. Bir şey olmasa sizi, sevdasını yarım bırakıp kaybolur muydu hiç ortadan?

-Ne alakası var Saniye. Ben Fekeli mi dedim? Hem gelse nolur hiçbir şey demeden ortadan kaybolmuş bir adamdan ne hayır gelir? Evli barklı kadınım ben artık mümkünse hangi deliğe girdiyse oradan hiç çıkmasın.

Deyip mutfaktan çıkarken

-kahvaltı hazır olunca söylersin kızım ben çiçeklerime bakmaya gidiyorum.

+Tamam hanımım.

Hünkar acılarından kaçarmışcasına dışarı atmıştı kendini oysa yüreğinde yıllardır bir hançer vardı. İnsan hiç yüreğinden kaçabilir miydi?

Saniye'nin dediklerini düşündü bir süre.
20 yıl geçti hala bu konudan hiçbir yere gidememişti zihni. O acı gün aklından hiç çıkmıyordu ki..

Flashback
-
Hünkar'la Ali Rahmet o büyülü karşılaşmalarından sonra birbirlerinden kopamamışlar en sonunda Ali Rahmet sevdasını dile getirince birbirlerine sarılıp bu duyguya bir isim bulmuştular. Büyük aşıkları kıskandıracak türden bir aşk vardı aralarında.

Bir süre gizli gizli buluştuktan sonra bu işe bir açıklık getirmek istemiş, evlenmeye karar vermişlerdi.

Hünkar ailesine durumu anlatmış tabii babası da buna itiraz etmişti. Hünkar bir süre yalvarınca babası gönlü olmasa da biricik kızına kıyamamış 'madem çok istiyor o zaman gelsinler istesinler, seni mutlu edeceğine, sana güzel bir hayat vadedeceğine emin olayım sonra bakarız' demişti.

Hünkar mutluluktan havalara uçmuştu. İçi içine sığmıyordu. Hala babasının söylediklerine inanamıyordu. Büyük bir heyecanla uyumuş sabah olduğunda ilk iş Ali Rahmetle buluşmuştu.

Hünkar'ın geldiğini gören Ali Rahmet çok heyecanlıydı.

-Hoş geldin Hünkar.

Dedi heyecanlı ve meraklı gözlerle.

+Hoş buldum.

Dedi yüzündeki tebessümle.

-Otursana sabah kahvemizi içelim.

İkisi de oturmuştular, Ali Rahmet kahveleri beklerken ortamda bir sessizlik oluşmuştu. Hünkar en sonunda dayanamayıp

+Merak etmiyor musun?

Sevda Kuşun KanadındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin