Hoşçakal [Alternatif Son 2]

1.3K 72 22
                                    

Bu bölüm Angst isteyenler için ve Öpücük adlı bölümden sonra okunacaktır. İyi okumalar.

Beraber lunaparktan çıktılar. Jimin Jungkooku evine götürdü. Birbirlerini sevdiler, seviştiler. Hasret giderdiler. İkili özlemle birbirlerini öperken Jungkook onu çok sevdiğini fısıldıyordu.

Evin içinde kayganlaştırıcı arayan Jungkooku Jimin durdurdu.

"Buna gerek yok Jungkook. Sadece seni hissetmek istiyorum."

"Ama canın yanacak..."

Jimin bir şey demeden gülümsedi ve derin bir öpüşmenin içine çekti onları. Kıyafetler teker teker çıktı. İkilinin ıslak sesleri her taraftaydı. Jungkook Jiminin içindeyken hala ona güzel şeyler fısıldıyordu. Jimin ise canı acısa da gülümsedi ve sevgilisinin göz yaşlarını sildi.

İkili dakikalar sonra rahatladılar. Jungkook Jimini göğsüne çekip kollarıyla sardı. Huzurlu bir uyku çekiyordu. Sonunda sevgilisiyle kavuşmuşlardı.

Ancak Jimin'in gözünde gram uyku yoktu. Sadece tavanı izliyordu. Yavaşça sevgilisinin kokusunu içine çekti. Burnu biraz daha boynunda oyalandıktan sonra sevgilisinin burnuyla birleşti. O açıdan izledi biraz da. Dudaklarını öptü, tenini okşadı. Güneş doğarken yataktan kalktı.

Üstünü giyinip masanın üstündeki kağıda bir şeyler yazmaya başladı. Gardrobundan kıyafetlerini alıp sessizce bavula yerleştirdi.
Son bir kez sevgilisini öptü ve yazdığı kağıdı komodine bıraktı. Kapının önünde, mışıl mışıl uyuyan sevgilisine son bir kere bakıp kapıyı kapattı.

Yağan yağmur gözyaşlarına karışırken durağa doğru yürümeye başladı. Otogara giden otobüsü beklerken ağlaması şiddetlendi. Etrafta kimse yoktu. Hıçkırarak ağlarken saçlarını çekiştiriyordu.

Yanına biri oturduğunda eğik başını yanına çevirdi.

"Hoseok Hyung?"

"Jimin...Bu halin ne böyle?"

Valizi fark edince şaşkınlıkla Jimin'e baktı.

"N-nereye gidiyorsun?"

Jimin gülmeye başladı.

"Jungkook'a söylemek için mi soruyorsun bunları Hyung?"

Hosoek bir süre sessiz kaldı. Kendinde güç bulunca konuşmaya başladı.

"Jimin bak ben-"

"Sakın bana açıklama yapma. Ben acı içindeyken benden her şeyi sakladın. Sadece sen değildi,değil mi? Diğerleri de her şeyi biliyordu! Beni salak yerine koydunuz. Bana o kadar zaman, nasıl yalan söyleyebildiniz?"

Hoseok konuşamıyordu. Sadece gözlerinden yaşlar akıyordu.

"Senin iyiliğin içindi..."

Jimin sesli bir kahkaha attı. Ancak bir şey demedi.
Bir süre ikisi de konuşmadı.
Otobüs durağın önünde durdu.

"Nereye gideceğini söyle en azından."

"Buradan uzak bir yere."

Jimin otobüse binerken söyledi ve cam kenarına yerleşti.

Hoseok ağlayarak Jimin'e bakıyordu. Jimin otobüs hareket ederken başını çevirdi, Hoseok'a bakmadı.

Hoseok durağa oturup eliyle kafasına vurmaya başladı.

"Hepsi benim yüzümden.."

Biraz oturup ağladıktan sonra telefonu çaldı.
Jungkook arıyordu. Cevapladığında endişeli bir ses duydu.

"Hyung Jimin yok, gitmiş! Her yere baktım, eşyalarını toplamış. Nasıl bulacağım onu Hyung? Ne yapacağım ben?"

Hoseok cevaplayamadı.

"Bir saniye...Burada bir not var."

Jungkook telefonu kapayıp notu okumaya başladı.

Jungkook...Küçük sevgilim. Uyandığında seni endişelendireceğim için üzgünüm. Ama ben yapamıyorum. Böyle olması gerekiyordu. Tüm yakınlarımın beni bir yalanla yaşatması, senin eşin ölünce bana gelmen, her şey beni kötü hissettiriyor. Gelmek için geç kaldın sevgilim. Beni aramaya çalışma. Böyle olması en iyisi. Kendine yeni bir hayat kur. Benim evimde kal. Anahtarları oraya bıraktım. Bir işe gir,hayatını düzene koy. Ama beni bulmaya çalışma. Hoşçakal.
Jimin.

Jungkook yere çökerek ağlamaya başladı.
Jimin ise çoktan yeni bir şehre doğru yol alıyordu.

Merhabalar millet. Bu kitap benim ilk kitabımdı. Biraz acemiliğime gelmişti ve fazla özenmemiştim. Ancak angst bitmesini isteyen çok fazla kişi vardı. Ben de böyle bir son daha yazmak istedim. Hala kitaplığında tutan varsa teşekkür ederim. Yorumlarınız ve destekleriniz için de. Yeni kitaplarda görüşmek üzere🌸

Amusement Park | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin