Jimin gözlerini açtığında ilk gördüğü şey boş bir yatak olmuştu. Soğuk yorganla irkilirken her şeyin yolunda olduğu konusunda kendini ikna etti. Tuvalette olduğunu düşünerek oraya ilerledi, ama hayır, yoktu. Ellerini saçları arasından geçirerek telefonunu bulmaya çalıştı. Bulduğunda direk Jungkook'u aradı. Bir aradı, iki aradı, Jungkook açmıyordu. Jimin'in gözleri dolarken ona bir şey olduğunu düşünüp gözleri doldu. Jungkook'un babasını aramaya karar verdi. Ona nerede olduğunu belki de hiç sormamalıydı.
"Amerika'ya yeni eşiyle evlenmeye gidiyor. Sen de benim kızlardan hoşlanan oğlumun peşini bırak."
Jimin duyduklarıyla yere çöktü. Bunlar doğru olamazdı. Gelen mesaj sesiyle telefonunu açtı. Bu bir düğün davetiyesiydi. Jimin davetiyenin üstündekileri okurken hıçkırıyor, gözlerinden yaşlar firar ediyordu.
"Park Chae Young ve Jeon Jungkook'un evlilik törenine gelmenizden onur duyarız."
Jimin telefonu fırlatıp ellerini kulaklarına koydu.
"Bunlar gerçek değil, hayır imkansız! "
Jimin acıyla bağırmaya devam ederken Jungkook içinde büyük bir savaş veriyordu. Yarın tanımadığı bir kızla düğünü vardı ve sevdiği çocuğu yalnız bırakıp öylece gitmişti. Ona tüm bu olanları anlatamamıştı. Bunları yaparken ki tek amacı miniğini korumaktı.Onun ne kadar üzüleceğini tahmin ediyordu ama hayır, her şey onun içindi. Jungkook düşüncelerini susturmak için gözlerini kapatırken Jimin'in ağlamaktan yorgun düşmüş bedeni yere yığıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amusement Park | Jikook
FanfictionJimin'i terk eden küçük sevgilisi yıllar sonra geri döner. [Tamamlandı.]