GÜNÜMÜZ
Jimin, o günden sonra değişmişti. Artık eski güçsüz Jimin yoktu. Canı çok yanmıştı, çok ağlamıştı ama arkadaşları sayesinde ayağa kalkmayı başardı. Hoseok'un sevgilisi Yoongi'nin kalabalık bir arkadaş ortamı vardı. Jimin'in bir şey yemeyip evde sadece ağladığı günlerde onlarla tanışmış, Jin'in kötü şakalarına az da olsa gülmeyi başarabilmişti.
Değişti dediysem yanlış anlaşılmasın, sadece dışa karşı değişmişti. İçinden hala acı çekiyordu. Mesela daha sert bir insan olmuştu. Eskiden etrafına neşe saçan insan artık gülümsemiyordu. Arada dalıp gitse de eskiye göre daha iyiydi. Bir kız arkadaşı vardı. Jungkook'un olmadığı zor günlerde onun da çok yardımı dokunmuştu. Ona aşık değildi, ama hayatındaki en değer verdiği insanlardan biriydi.
Şimdi hepsi Jimin'in evinde toplanmış, bir şeyler konuşuyordu. Jimin daha uyanmamıştı.
"Hoseok ne yapacağız? "
Yoongi endişeyle söylendiğinde Hoseok mesaja bir daha baktı.
"Bunu ona söylememeliyiz. Zaten zor toparlandı. Tekrar dağılmasına izin veremeyiz! "
Diğerleri de onu onaylarken merdivenlerden bir ses duyuldu.
"Günaydın millet"
Herkes ona endişeyle döndü ve bir şeyler duymuş mu diye yüzüne merakla baktı. Ama duymamış olmalıydı. Çünkü Jimin gülümsüyordu.
"Neyiniz var sizin? "
"Ahaha, bir şey yok. Ya bugün dışarıda mı kahvaltı etsek? "
Jin konuştuğunda Tae onu onayladı.
"Bence de ahahaha, ha Jimin çıkalım biz onlar arkadan gelir. "
Tae Jimin'i omuzlarından ittirirken Jimin ona bağırdı.
"Üstümü değiştirseydim bari! "
---
6 genç çocuk kahvaltı mekanında kahvaltı etmeye başlamıştı. Jimin ise onları anlamıyordu. Apar topar buraya gelmeleri çok saçmaydı. Ayrıca Jimin yatarken giydiği şeylerle gelmişti. Neyseki dün akşam pembe kareli pijamasını giymemişti. Üstünde beyaz salaş bir t-shirt, altında ise siyah bir eşofman altı vardı.
Arkadaşları bir konu üzerine konuşup gülüşürken Jimin gülemiyordu. Sessizce masadaki börekleri yerken aklına küçükken Jungkook'a getirdiği börekleri hatırladı. Çok severdi sevdiceği. Aklına gelen anılarla gülümsedi. 'Şimdi ikiniz de yoksunuz' diye içinden geçirdi.
"Ben tuvalete gidiyorum çocuklar. "
Jimin kalkıp tuvalete gittikten sonra herkes sıkıntıyla birbirine baktı.
Birden Hoseok'un telefonu gürültülü bir şekilde çalmaya başladı. Hoseok ekrandaki ismi görünce gözleri fal taşı gibi açıldı.
Aramayı cevaplayıp karşısındakini dinledi.
Diğerleri ona endişeyle bakıyordu."Sana Jimin ile görüşemezsin dedim! Zaten çok zor toparlandı, onu tekrar dağıtmana izin veremem! "
Tam o anda Jimin'in sesi duyuldu.
"Benimle görüşmek isteyen biri mi var Hyung?"
Jimin kaşları çatılı ona bakarken Hoseok aramayı sonlandırdı.
"Sana bir soru sordum hyung. "
Jimin karşıdan cevap alamayınca sinirlendi.
"SABAHTAN BERİ GARİP DAVRANIYORSUNUZ. BİR ŞEYLER OLDUĞUNUN FARKINDAYIM, BENİ APTAL YERİNE KOYMAKTAN NE ZAMAN VAZGEÇECEKSİNİZ?"
O sırada Namjoon'un sesi duyuldu.
"Jungkook Kore'ye dönmüş ve seninle görüşmek istiyor. "
Selam! Umarım konu şimdi biraz daha netleşmiştir. Yorum yapın ve takipte kalın lütfen. <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amusement Park | Jikook
FanfictionJimin'i terk eden küçük sevgilisi yıllar sonra geri döner. [Tamamlandı.]