Kiraz

24.Bölüm

Merhaba,tayfa.Nasılsınız?Nasıl gidiyor?

Yazarınız bu gece büyük ihtimal uyuyamayacak.Baktım sıkılıyorum,bölüm atayım dedim.

Bu arada dertleşmek isteyen olursa her zaman konuşabiliriz :)

Aklıma gelmişken bir şey söyleyeceğim,Kiraz'ın finali yaklaşıyor.

30.Bölümü final bölümü yapmak gibi bir düşüncem var.Bunu daha önce söyledim mi lan?Böyle bir şeyi söylediğimi hem hatırlıyorum,hem de hatırlamıyorum çünkü.

Söylemişimdir.Söylememişsem de söyledim artık.Haberiniz olduğuna göre artık yeni bölüme geçebilirsiniz.

İyi okumalar,tayfa :)

Biz şaşkın şaşkın donup kalırken içeriye koşarak bir adam geldi. “Noluyor lan?!” diyerek silahına davranacağı sırada Deniz hızlı bir şekilde adamın yakasından tutup duvara yapıştırdı. “Deniz,sakin ol” dedi Alihan hızla.Deniz gücünü kullanarak kapının hızla kapanmasını sağladı.

“Ne istiyorsunuz lan siz bizden?” dedi Deniz öfkeyle dişlerini sıkarak. “Ne istiyorsunuz?!” Bu sefer bağırıyordu. “Siz...siz tehlikelisiniz” dedi adam korkuyla. “Sizin varlığınız bizim için tehlike”

“Ne yaptık lan biz size?Şimdi derhal anlatıyorsun.Başka hangi özel güçleri olan insanları kendi tarafınıza çektiniz!” dedi Deniz bağırarak. “Söylemem” dedi adam kafasını onaylamaz biçimde sallayarak. “Bana bak it!Onların hepsinin kendi rızasıyla sizin tarafınıza geçmediğini biliyorum artık.Neyle tehdit ediyorsunuz?!” Adam sustu. “Sevdikleriyle mi?” dedi Deniz kaşlarını çatarak.

“Beni burada öldürebilirsin,ama ağzımdan daha fazla laf alamazsın” dedi adam dik duruşuyla.Deniz öfkeyle adamın karnına yumruğunu geçirdi.Adam acıyla inledi. “Seni gebertmem” dedi Deniz tıslayarak. “Ömrün boyu acı çektiririm sana.Dayanamayacağın acılar çektiririm.Şu kız gözümün önünde kendisini vurdu ya,şimdi gerçekten de korkmanız gerekiyor”

“Deniz,ne saçmalıyorsun?” dedi Gökhan hızla. “Şimdi sizin için ben büyük bir tehlikeyim işte” dedi Deniz öfkeyle.Adamın silahını aldıktan sonra adamı bıraktı.Bir elini kapıya bir elini adama doğrulttu. “Deniz,ne yapıyorsun?” dedi Şirin telaşla.Deniz kapıyı açmıştı ve aynı zamanda da adamın havalanmasını sağlamıştı.Adamı o şekilde kapıdan dışarıya çıkardı.

Dışarıdaki adamlar korkudan ateş edemiyordu.Hepsi geri çekiliyordu resmen korkudan. “Şimdi!” dedi Deniz bağırarak. “Her kimi kendi tarafanıza çekmişseniz bırakacaksınız!Sana da şans tanıyorum!Bana onların kim olduğunu söyle!” dedi eliyle havada asılı tuttuğu adama bakarak.Adam korkudan ne yapacağını bilmiyordu. “Yoksa bu sefer elimi senden öyle bir çekerim ki,beynin dağılır.Anlat!Kim onlar?!”

“Söyleyeceğim.Tamam.Söyleyeceğim” dedi hızla. “Dinliyorum?” dedi Deniz merakla. “Söylersen,seni vururuz” dedi adamlardan bir tanesi. “Sıkıyorsa vursana” dedi Deniz boşta kalan elini göstererek. “Sana tek elle bile dünyayı cehennem edebilirim,biliyorsun değil mi?” Adam istemsizce korkmuştu.

“Söyle” dedi Deniz hızla. “Ateş...Ateş Yılmaz”

“Gücü ne?” diye sordu Deniz merakla. “Ateş kontrolü”

“Başka kim?”

“Başka kimse yok” dedi adam hızla. “Ateş Yılmaz neden sizin tarafta peki?”

“Çünkü,sevdiği kadının ona ihanet ettiğini düşünüyor”

“Sevdiği kadın kim peki?”

“Su Alkan.İsminden göründüğü gibi o da su kontrolü yapıyor”

Ateş ve Su.Aynı siyah ve beyaz gibi.Bu çifti şimdiden çok merak etmiştim.