Come Back (TAEKOOK)

Bölüm 3 "4 yıl sonra"

Yazım yanlışı olduysa özür dilerim.

ARKADAŞLAR BÖLÜMLER KAYMIŞ, DÜZELMİYOR! LÜTFEN BÖLÜM NUMARALARINA BAKIP OKUYUN!!!

Keyifli okumalar :)

Günümüz  (4 Yıl sonra)

"Evet, beyler! Hepiniz hoş geldiniz!"

Müdürümüz büyük bir enerjiyle toplantı odasına girdiğinde, büyük masanın etrafında oturan bizlerin bütün dikkatini üzerinde toplamıştı.

Hızlı adımlarla en baş köşeye, sandalyesine otururken bizde gözlerini gezdirdi.

"Size bahsettiğimiz projeyi hatırlıyor musunuz?"

İşte şimdi hayatımı değiştirecek o dönüm noktalarından biri açıklanıyordu.

"Hangi projeden bahsediyorsunuz efendim? Çok fazla proje konuşuyoruz da."

Ekipten birinin konuşmasıyla bakışlar ona döndü ama tekrar yörüngeler müdürü buldu.

"Açmayı düşündüğümüz teknoloji kolundan bahsediyorum."

Heyecanla yerimde kıpırdandım.

4 yıl hatta onun öncesinde 9 ay olduğunu da hesaba katarsak 5 yıl boyunca bu şirkete emek vermiştik Baekhyun ve Chanyeol ile.

Okuldan çok iyi bir dereceyle mezun olmamıza rağmen bu şirkette kalmaya devam etmiş ve şirketin en iyi sonuç alan yazılımlarını kodlamış, bu sayede de iyi bir yere yükselmiştik.

Ama bu çok farklı bir fırsattı. Açılacak teknoloji koluna atanacak CEO'lar belli olacaktı bugün.

"Açacağımız kolun CEO'ları Jungkook, Baekhyun ve Chanyeol olacak arkadaşlar."

Üçümüzde mutlulukla gülümserken birbirmize bakmıştık. Aslına bakarsanız bunu bekliyorduk zaten.

Herkes bizi tebrik ederken çoğu sahte gülücükler yolluyordu. Onları anlıyordum, her ne kadar bir ekip olsak da herkes bir şekilde kendini düşünüyordu.

"Sizler yeni CEO'lar olacaksınız arkadaşlar. Hepinizi tebrik ederim. Üçünüzün de %25'lik hissesi olacak departmanda."

Hisseyi duyduğum an istemsizce gözlerim açıldı.

%25 mi? Dalga mı geçiyorsun sen?!

"Teşekkür ederiz, efendim." Hepimiz de aynı şeyi söylemiştik.

"Bildiğiniz üzere teknolojide en çok gelişmiş ülke Güney Kore..."

Duyduğum şeyle gülüşüm yüzümde dondu.

"Ve biz de düşündük ki bu kolu Güney Kore de açalım. Eminim ki siz de bu fikri fazlasıyla seveceksiniz."

Evet, haklıydı. Güzel bir fikirdi ama kim için? Bizimkiler için iyiydi, peki ya benim? Benim için de iyi bir haber miydi?

"Yani... şimdi biz Kore'ye mi gidiyoruz?"

Chanyeol'un sorusuyla müdürümüz kafasıyla onayladı. "Evet, 2 gün sonra ilk uçakla gideceksiniz. Her şeyiniz şirket tarafından karşılanacak. Uçak biletiniz, eviniz, arabanız."

"Teşekkürler, efendim." Baekhyun'un konuşmasıyla müdür gülümsedi.

Ben ise oldukça düz bir surat ifadesiyle düşünüyordum.

"Kore'de nerede olacak?" Dedim bir umutla.

Lütfen Seul deme, lütfen Seul deme, lütfen Se-

"Seul'de olacak."