Yazım yanlışı olduysa özür dilerim.
ARKADAŞLAR BÖLÜMLER KAYMIŞ, DÜZELMİYOR! LÜTFEN BÖLÜM NUMARALARINA BAKIP OKUYUN!!!
İyi okumalar :)
Olduğum yerde kalakalmıştım resmen. Taehyung'un anlattıklarından sonra ortam sessizleşmişti. Bu derin sessizliği bozan Soo Hee'nin, Taehyung'u aramasıydı.
Taehyung telefonda birkaç cümle kurmuş ve hemen geleceğini söyleyerek ayrılmıştı yanımdan. Ne geçirebilmiştim ne de bir şey diyebilmiştim. Zaten o da bir şey beklemeden görüşürüz diyerek gitmişti.
Geçmişi düşünüyordum. Yaşadıklarımızı. Haklıydı, cidden haklıydı. Yaptıklarımı hatırladım, daha doğrusu yapmadıklarımı. Taehyung'un hareketlerini, suratını, konuşmalarımızı hatırladım.
Ama neden? Neden bana söylememişti? Neden beni kendime getirmeye çalışmamıştı? Neden suratıma vurmamıştı yaptıklarımı?
Düşüncelerime daha fazla katlanamayarak elime telefonumu aldım ve Yun'un, bazı günler çağırdığım, bakıcısını aradım.
Bir kaç çalıştan sonra helefon açıldı ve 'alo?' Sesi duyuldu.
'Merhabalar Jisoo Hanım, kusura bakmayın rahatsız ediyorum bu saatte.'
'Olur mu öyle şey Jungkook Bey ne rahatsızlığı.'
'Sizden ricam eğer müsaitseniz Yun'a bakabilir misiniz? Biraz dışarı çıkmaya ihtiyacım var da.'
'Tabiiki misaitim, hemen geliyorum. Siz çıkın isterseniz ben 10 dakikaya evde olurum efendim.'
'Teşekkür ederim, burada kalabilirsiniz bu arada. Misafir odası müsait. Ben eve gelmem bugün, siz rahat edin.'
"Ben teşekkür ederim, iyi eğlenceler size.'
Telefonu kapattığım gibi ceketimi alıp evden ayrıldım. Telefondan Taehyung'un barlarına baktım ve onun olmayan bir bara ilerledim. Kafam zaten iyiydi o yüzden araba kullanmak yerine caddede yürürken taksi çağırdım.
•••
"Bir cin daha alabilir miyim?" Düşünmekten yorulduğum için beynim uyuşana kadar içmek istiyordum ama işin kötü yani ben sarhoş olmayı kolay kolay beceremezdim.
Normalde insanların morali bozukken sarhoş olmaları daha kolaydır ama ben sarhoş olmayı beklediğim için her seferinde beklediğim raddeye ulaşamıyordum.
Barmenin bana uzattığı üçüncü bardağım olan cin toniği alırken direkt ilk yudumumu aldım.
En sevdiğim alkol cin tonikti. O ekşilik ve acılık çok hoşuma gidiyordu. E bir de etkisi büyüktü.
Biraz daha zaman geçmişti ve ben bardağımın son yudumunu da içmiştim. Yanımdaki boş bar koltuğuna birinin oturduğunu hissettim. Kollarım bar masasına dayalı, omuzlarım çıkık ve kafam aşağıdaydı normalde. Kafamı hafifçe çevirip yanımdaki adamı inceledim.
Tek görebildiğim kırmızı ve siyah tüylerin olduğu, büyük beden bir kürk ve deri, siyah pantalondu. Gözünde de çerçevesi siyah ama camları sarı olan bir gözlük vardı. Saçları dağının sarıydı ama sac diplerindeki siyahlar renk katmıştı.
"Hoşgeldiniz efendim." Konuşan barmene döndüm. Yanındaki adamın önünde saygıyla eğildikten sonra doğrulup "ne isterdiniz?" Dedi. Gözlerimi çekip önümdeki bardakla oynarken alaycı bir gülüş sundum. "Her zamankinden."
Garsonun hareketlerini duyabiliyordum ama hiç oralı değildim. Biraz zaman sonra "buyrun efendim." Dediğinde adam telrar konuştu. "Beyefendinin de içkisini tazeleyelim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Come Back (TAEKOOK)
FanfictionJungkook bebeği ile beraber 5 yıl ardından geri dönüyor. Mpreg Seme Tae Uke kook ARKADAŞLAR BÖLÜMLER KAYMIŞ, DÜZELMİYOR! LÜTFEN BÖLÜM NUMARALARINA BAKIP OKUYUN!!!