Yazım yanlışı olduysa özür dilerim.
ARKADAŞLAR BÖLÜMLER KAYMIŞ, DÜZELMİYOR! LÜTFEN BÖLÜM NUMARALARINA BAKIP OKUYUN!!!
Keyifli okumalar :)
Kaşlarım bu tepkisine çatılırken kendisi sertçe ayağa kalktı ve "Ben... hazır değilim." Diye saçma sapan bir cümle kurduğunda kaşlarım iyice çatıldı.
"Ne?" Dedim refleks olarak.
"İstemiyorum." Dedi ve çekip gitti.
O... benimle taşşak mı geçiyordu?
Herkes şaşkınca bir bana bir de giden Taehyung'un arkasından bakmaya devam ederken kendisine ilk gelen Yoongi hyung olmuştu.
"Ben artık bunu sikerim."
Bakışlar bu sefer Yoongi hyungu bulurken derin, sinirli bir nefes verdim burnumdan ve sertçe ayağa kalktım.
Bu hareketim yüzünden sandalyemden gürültülü bir ses çıkmış ve herkes bize bakmıştı ama gram sikimde değildi şu an.
Hızlı, sert ve sinirli adımlarla çıkışa doğru yürürken kararmaya başlayan hava ile insanların arasından geçerek onun arabasını park ettiği yere doğru ilerliyordum.
Önüme geçen bazı insanları itekliyordum ve bu, onların arkamdan bana bağırmalarına sebep oluyordu ama sikimde bile değildi.
Arabayı park ettiği sokağa gireken onun da arabanın içinde kafasını direksiyona yaslamış bir şekilde durduğunu görünce daha da sinirlenmiştim.
Adımlarım ağır ağır ama yeri döverek ilerken gözlerimi ondan çekmiyordum. Arabanın içindeki ışık yanıyordu ama arabayı çalıştırmamıştı.
Zaten onu peşinden hemen çıktığım için arabaya binmesinin üzerinden çok geçmeden gelmiş olmalıydım.
Ulaştığım camına bir kaç kez tıklattım sertçe.
Irkilerek kafasını kaldırdığında beni görmeyi beklemiyor olacak ki gözleri şaşkınlıkla açıldı dudakları ile beraber.
Gözleri ve yanakları yaşlıydı. Dudakları dişlenmekten kızarmış ve şişmiş, saçları ise dağılmıştı.
O hala bana bakmaya devam ederken dayanamamış ve serçe kapısını açmıştım.
"İn aşağıya." Tükürür gibi konuşurken ise hiçbir tepki vermemiş, sadece yutkunarak arabadan inmişti. Hareketleri fazla ağırdı.
Boş bakışlarla bana bakmaya devam ederken konuşmuştum. Sinirden yüzüm kızarmış dahi olabilirdi.
"Sen ne saçmalıyorsun? Ne demek istemiyorum? Ben sana istiyor musun diye sordum mu?" Benim ses tonum fazlaca yüksek olduğundan o kendine gelmişti.
Ama hesaba katmadığım bir şey varsa o da Taehyung'un baskın karakteriydi. Ona bağrılmasından nefret ederdi ama bu umrumda bile değildi şu an.
Benim tavrım ve ses tonum onu kendine getirmiş ve hatta sinirlendirmişti ki o da bana bağırmaya başlamıştı.
"Ne dememi istiyorsun? O kadar zaman buradaydın, çocuk gelmiş 4 yaşına, yıllardır benden sakladın! Şimdi gelmiş bana çocuğun var ve ona babalık yap diyorsun. Ne yapmamı istiyorsun sen benden farkında mısın?"
Sinirle gülerken saçımı geriye doğru taradım. Delirecektim şimdi!
"Ben bu çocuğu tek başıma mı yaptım?"
"Tek başına karar vermişsin her şeye bu zamana kadar!"
Dediği şeyle anlık dururken hayretle konuştum. "Ne yani sana söylesem aldırmamı mı söyleyecektin?!" Sesim sonlara doğru yükselirken göğsüm sinirle inip kalkıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Come Back (TAEKOOK)
FanfictionJungkook bebeği ile beraber 5 yıl ardından geri dönüyor. Mpreg Seme Tae Uke kook ARKADAŞLAR BÖLÜMLER KAYMIŞ, DÜZELMİYOR! LÜTFEN BÖLÜM NUMARALARINA BAKIP OKUYUN!!!