Multimediada: Rüzgar ve Derin var.
UFAKLIK NEDIR YA !!!!!
Ufaklıkmı şaka gibi bana ufaklık dedi. Ufaklık nedir yaa!!!! Arkamı dönüp sert bir şekilde
-BANA MI DEDIN??!!
Beni umursamaz bir şekilde göz devirerek...
_ Burda senden başka ufaklik mı var ?????
Arkama bakmadan ordan gittim. Ukala, egoist,, pislik bir çkocuktu ama bu onun yakışıklı olmasını engellemiyordu. Çok sinirlensemde çocuğun tüm bilgilerini aldım. Adı Rüzgar'mış. Doğrusunu söylemek gerekirse adı ona çok yakışıyor. Harbiden de rüzgar gibi esiyor. 12. Sınıftaymış benden bi üst sınıfta sadece. Çok zenginleşmiş. Okul müdürünün neden taş oldugu anlaşıldı. Rüzgar'ın annesiymiş. Kadın dulmuş. Felaket derecede akıllıymış. Dersdeki puanları tavan yapıyormuş. Aslında sevmem böyle tipleri ben. Benim sevdiğim çocuk serseri olacak. PİÇ olacak. Bu öyle mi okulun inegi. Ama felaket derecede yakışıklı ve tatlı he bide öküz. Fotoğraflarımizi birleştirdim de ne kadar yakışıyoruz. Benim bu çocuğa yakışıklı olduğunu söylemem lazim. Söylemessem içimde fena kalır. Ama yüzünede söyleyemem ki. Direk yapıştırır lafı suratıma. Yapsam mektup felanmı yazsam? Hahaha ne komik olurdu. İlk okul çocuğu gibi.Aslında..
Saçmalama derin saçmalama mektup mu yazilir yaa . Of yapıyorum ben. Neyse hadi yazayım birşeyler ama asla vermem. Asla ya öldürseler vermem. Eve geldim kimseye gözükmeden odama çıktım. Heh aldım elime kağıdı kalemi bayan baya yazıyorum. Artık ne kadar sacmaladiysam. Aman neyse. Vermicem zaten. Ardından merdivenlerin altından seslenen ses "küçük hanım " evin hizmetçileri bile bana küçük diyo ya ben küçük değilim 18 yaşındayım. Biri ufaklık der biri küçük hanım. Sınırlı bir sesle "efendim! "
-babanız bu akşam gelmiyecekmis acil bir işi çıkmış yurt dışına gitmek zorunda kalmış.
Adama bak ya işi çıkmış yurt dışına gidiyo. Sorumsuz işte nolcaak. Daha yeni gelmişim yurtdışına gidiyo beyfendi kesin bu ibneninde hayatında biri var. Kim bakar lan buna. Neyse ya umrumda mı? Hayır değil. Tam o sırada bir telefon geldi. Arayan annemdi. Telefonu açtıgimda annemin hıçkıra hıçkıra ağlama sesini duydum. Heh şimdi sictim kesin öğrendi.
__anne sakin olurmusun?
__bana tek bir kelime söyle o adam sana bişey yaptımı????
__hayır
Yüzüme kapadı. Ne oldu acaba tekrar arayamiyorum.
Tabi ben her zamanki gibi yine sizdim.UYUMUŞUM.Ertesi sabah o lanet sesle uyandım. Alarm bu nasıl bişey ya ölüm müziği sanki. Sabah sabah kendimi bok yemiş gibi hissederim hep hemen hazırlanıp aşağıya indim şoför yumuşak bir sesle "hazırmisın ufaklık " deyince dank etti. Hemen odaya firladim. Mektubu yatağın üstünde bırakmışim. Hemen çantama atıp indim. Okula geldiğimde sareyle bir banka oturduk. Ona mektup tan bahsettim. Anırarak güldü. Sonra çantamı Sare' ye verip kantine geçtim. Sonra yine aynı ses
__ hey arkadaşlar ufaklıkla tanıştınız mı?
__ ya sen gıcıkmısın adım Derin alt tarafı 1 yaş büyüksün kes bence.
__ooo ufaklık bide atarli çıktı.
Gıcık ya tam bir gıcık sinir oldum. Egoist öküz. Sinirli bir şeklinde arkama bakmadan Sare'nin yanına gittim. Olayları hemen ona anlatim.
__gıcık ya kendini bi bok zannediyor. Allahtan mektubu vermedim.
__şey Derin ben onu gittim verdim. Çok özür dilerim yaa
Bu haberi duyduktan sonra tüm gün boyunca okulda sakladım. Sınıftan çıkmadım. Ah be Sare . Bende ne kadar salagim. Of yine aynı ses "hey ufaklık"
Heh şimdi boku yedim bu durumda en iyi seçenek tereyağ gibi üste çıkmak.
__ yine ne var
__ bidaha mektup yazmaya kalkarsan yazım yanlislarina dikkat et.
Diyip yüzüme fırlattı. Göt gibi kaldım işte. Açtım kağıdı utanmadan tüm yazım yanlışlarımı düzeltmiş öküz. Bide puan verseymis bari. Ay artık tipi felanda kurtarmas gıcık oluyorum. Uyuz herif. Ya hayvan. Cidden aglicam. Orangutan kılıklı.
Okul çıkışı şoförün gelmiceni öğrenince eve doğru yürümeye başladım. Yanımdan geçen siyah camlı arabanın cami hafif açılırken yine aynı ses. " sist ufaklık atla eve bırakayım seni." Utanmaz ya ne diyo deli olucam bir insan bu kadar mı itici olabilir.
__ Sen benimle dalga mı geciyosun ne binicem senin arabana uyuzmusun yaa
__ Bak ufaklık şimdi arabaya binmezsen tüm okul bana yazdığın mektubu bilir.
__ ahahaah sinire bak canım söylesen nolur kağıt bende kim inanır sana.
__Sen kendini akıllı zannediyorsun ama sınıflarımizi hatırla resmini çektik herhalde.
Heh göt gibi kaldım işte. Tıpış tıpış bindim arabaya. Bu çocuk benden ne istiyorum anlamıyorum aşık olması imkansız popüler çocuk . Hadi diyelim oldu mektup olayından sonra ben öyle bişey yapmam. Ben böyle kendi kendime içimden konuşurken fark ettimki bu beni başka biyere götürüyor. Hemen sinirli bi tepki göstererek.
__ Napiyon lan sen nereye götürüyon beni.
__Kafeye gidiyoruz azıcık konuşuruz.
Emniyet kemerini sinirle açtım"durdur arabayı inicem ben " umursamadan arabayı sürmeye devam etti. Zorlada olsa beni arabadan indirmemeyi başardı . Yolda gayet sinirli ve atarli yururken kucuk muz kabuguna basıp yüzü koyun yuvarlandim. Galiba napsamda rezil olsam diye düşünüyorum. Hani o ara kalkmasamda o yerin dibine girsem diye düşündüm. Tabi o sırada büyük kahkahayla beni kaldırmaya çalışıyordu. Ama ben yinede soğuk kanlılıgımı korudum. O hala gülmeye devam ettikçe ben daha çok sinir olup sürekli tökezlemeye başladım. Artık kahkaha atmaya başladı. Büyük bir öfkeyle
__Ne gülüyosun. Komik mi?
Derken soyledigim cümlenin Saçmalığını düşündüm. Benki sokakta biri düştüğünde gülen kız. Oda zaten kafa sallayıp benim bu kararima eşlik etti. Tamam kabul ettim zaten başka biri düşünce bende gülüyorum ama insan kendi düşünce aynı şey olmuyor. Belkide o uyuz herifin yanındayım diye. Herhangi bir arkadaşımın yanında olsam bende gülerek onlara eşlik edebilirdim. Ama bu farklı uyuz egoist öküz birinin yanında atarli atarli yürürken birden yüzü koyun yuvarlaniyosun. Offfff!!!! Tam bir rezillik.
Kafeye giriş yaptığımızda Rüzgar hala çaktırmadan gülmeye devam ediyodu benim sinirim daha çok bozuldu. Hep bunlar sakarim diye oluyo. Bir masaya oturduk. Ikimizede birer kahve söyledi. Benim fikrimi almadan. Ama hiç itiraz etmedim. Yeterince az konuşup biran once eve gitmek istiyorum.
__Eeee ufaklık neden buraya taşındın yani geldin
Göz devirerek umursamaz bir şekilde
__Bundan sanane.
Tam o sırada kahvelerimiz geldi. Ben azcık nefes almak için tuvalete kaçtım. Düşünüyorum da bu çocuğun amacı ne benim gibi bir ezik şapşal sakar bir kızla neden sürekli konuşmak istiyo. Artık bu beni rahatsız ediyor.
Hiç umursamadan masaya gittim oturdum. Yine beni sorularıyla boğmaya devam etti.
"Sevgilin varmı? " diye sorduğunda iş işten çıktı. Ayağa kalkip iki elimle masayı tutup yaslanarak. Iğrenç bir ses tonuyla " sanane " diye kükremeye başladım. Masaya fazla yaslanmis olmalıyım ki kahve Rüzgarın üstüne döküldü. "Yine rezillik yine rezillik bıktım. Elimin ayarı yok. Sakarım işte. " diye soylenerek çantamdan çıkardığım ıslak mendille gömleğindeki kahve lekelerini silmeye başladım.
"Önemli değil Derin yapma boşver" dese bile devam ettim. Çünkü yaptığım şey bence çok sinir bozucu bişeydi. Ama taki " Heh şöyle izaya gel " diyene kadar. Kafami kaldırıp çatık kaşlarla ona bakarken kahvenin devamınıda aldım ve yüzüne fırlattım. Sonra hemen o kafeden çıkıp eve gitmek için taksiye bindim. Rüzgar ın şaşkın suratını hatırladıkça gülümsedim. Eve gittiğimde her zamanki gibi babam evde yoktu. Bu sefer nerdeydi hiç merak etmiyorum. Yatağıma uzandığımda bilinmeyen bir numara aradı. Telefonu açtım. Bıktım artık yine aynı ses.
__Merhaba ufaklık.
__ Telefon numaramı nerden aldın.
__Kafede sen tuvalete gittiğinde çantandan telefonunu alıp kendimi aradım ve kaydettim.
__pislik ne var ne istiyosun.
__hiç bir şey öylesine aradim
Dediğinde telefonu yüzüne kapadım ve uykuya daldım. Ufaklıkmış hah seni egoist.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UFAKLIK
Любовные романыNOT: itiraf etmeliyimki kitabım 4. Bölüme kadar çok sıkıcı ama asıl olarak tüm güzellikleri 4. Bölümden sonra :) Annesinin yeni kocasının Derin'e nyaptığı tacizler nedeniyle üç yaşından beri görmediği babasının yanına gider. Babası zengin,umursamaz...