Multimediada : Su ve Derin var.
Dengesiz...
Rüzgar bir haftadan beri önüme çıkmadı. Bu yüzden gerçekten rahat bir nefes almıştım. Mehmet Emir'le git gide yakınlaşmıştık. Tam bir kardeş gibiydi. Rüzgar'ın bizi kıskandığı belliydi. Ne kadar hoşuma gitsede sinirimi bozuyordu. Babam olacak adam bir haftadır işten eve geçiş yapıyo. Bir iki kere görmüşümdür. Fazlada görmek istediğim söylenemez. Sare'yle barışmadık. Hala ona çok sinirliydim. Ve o özür dilemeden benim kesinlikle barışmicağım kesindi.
Mehmet Emir'in kafama vurmasıyla irkildim. Gerçekten okulda diken üstündeydim.
- Naptığını zanlediyosun gıcık.
- Kalkta şurdan bana bişiler al midem bulandı.
- Kalk kendin al.
Piçce bir gülümseme atarak. "Param yok."diye fısıldadı.
- Al lan al fakir.
Cebimden çıkardığım parayı ona uzattım. Gidip kantinden aldığı çubuk krakeri bana uzattı. Gülümseyerek içinden aldım.
Kantinde bir Rüzgar estikten sonra aynı şekilde masadan hızlaca kalktım. Mehmet Emir kolumdan tutarak beni tekrar masaya oturturmasıyla afalladım. Rüzgar bana doğru yaklaştığında Mehmet Emir bana birden yaklaşarak dibime girdi ve dudağıma yapıştı. Gözlerimin pörtlemesine engel olamadım. Napayı çalışıyo bu mal? Kendime geriye doğru çektim ve kafamı Rüzgar'a çevirdiğimde ortalıkta yoktu. Sinirden gözlerim yine dolmuştu. Bu huyumdan gerçekten hoşlanmıyordum. Hızlıca masadan kalktığımda yine kolumdan tuttarak kendine doğru çekti.
- Çek o elini kolumdan pislik.
Adeta kükredikten sonra "senin için yaptım"diye fısıldadı. Nesini benim için hâlâ anlamazken"Niye" diye bağırdım.
- Seni kıskansın ve değerini anlasın diye.
Onu anlamadım belkide haklıydı bilmiyorum. Rüzgar'ın ne tepkit verdiği çok merak etsemde sormadım. Ahmak. Yinede böyle bişey yapmamalıydı.
"Peki" diye atarlı cevabımdan sonra
Beni kendine çektikti ve sarıldı.
Evet biran benden hoşlandığını sansamda o düşüncelirimi kafamdan kovdum. Bende ona karşılık verdim. "Cidden seni düşündüğüm için yaptım. Kıskansın diye ve suratının halini görmen lazımdı. Başka bir niyetim yok cidden. " diyince suratımda bir gülümseme belirdi istemsizce. Ne yani beni kıskanmışmıydı. Bu hoşuma gitmişti gerçekten.
Mehmet Emir ona Emir dememi istiyordu. Mehmet ismini sadece ben biliyordum onu kullanmayı sevmiyordu. Bende ona başkalarının yanında Emir tekken Mehmet Emir diye hitab ediyordum. Ne kadar kızsada. Haklıydı ismi gerçekten bok gibiydi. Onu anladığımdan bu aramızda bir sır olarak kaldı.
Bu arada bu bir hafta içerisinde Mehmet Emir'in ikiziyle tanışmıştım. Adı Su. Bizim sınıftaydı ve kafa biriydi. Aramız çok iyi olduğundan Sare'nin onu kıskandığını sezebiliyordum.Sınıfa girdiğimde olanları Su'ya olanları anlattım. İkizine onca küfür sayarken Sare'nin bizi dikizlediğini gördüm. Ona baktığımı fark edince gözlerimi devirdim ve Su'yun hala devam ettiği küfürleri dinledim. Sınıfa giren çocuğun " ders boş, hoca yok yayılın millet. " diyişine kulak verdim. Su'la bir beşlik çaktık. Su'yun " Hadi bahçeye inelim " teklifiyle kapıya yöneldik. Tam kapıdan çıkarken Sare'nin adımı söylemesiyle arkamı döndüm.
- Otur lütfen! Bir şey konuşmamız gerek.
Su'yu bahçede beni beklemesini söyledim. Ve yanımızdan ayrıldı. Hiç bir şey demeden masaya oturdum. Söyliceği şeyi okadar merak etmiyordum ki." Konuş"diye verdiğim emirden sonra anlatmaya başladı.
- Derin yaptığım şey çok saçma düşüncelirim de öyle biliyorum. Sana böyle bir şey dememeliydim.Farkındayım. Gerçekten çok özür dilerim .
Sare'yi gerçekten çok seviyorum ve böyle bir şey için onla küs kalmicaktım. Tamam kabul ediyorum bana söylediği şey çok bencilceydi ama o benim her kötü zamanımda yanımdaydı. Ne diyeceğimi bilmediğim için sarılmayı tercih ettim. " Barıştıkmı"diye sorunca kafasına vurup her zamanki gibi "Manyağı mı yedin kızım tabiki"diye tepkimi verdim. Ona bu hafta içinde yaşadığım olayları anlatmak beş dakkamı almıştı. Beni dikkatlice dinlerken Su'yun asagida beni beklediği unutmuştum. Sare istemesede onu kolundan zorla tutup Su'yla tanıştırmıştım. İyi anlaşmışlardı birbirleriyle. Tabiki ikiside benle daha iyi anlaşıyordu.
- Şu yeni gelen çocuğu nerden tanıyon kız çok tatlıymış.
Sare'nin bu tepkisi üzerine Su küçük bir imalı şekilde öksürdü. Su'yu göstererek"abisi"diye fısıldadım.
- Aa Özür dilerim bilmiyordum.
- Önemli değil aramızda.
Gerçekten iyi anlaşmışlardı ve Su'yla kararımız üzerine Mehmet Emir'i ona ayarlicaktık. Tabi bundan Sare'nin haberi yoktu. Sare'yi ve Su'yu kaldırdıktan sonra ikisinin ortasına geçip kollarına girdim. Su " nereye"diye sorunca " sizi benim için çok özel bir yere götürücem " diye cevap verdim.Sare garip bir yüz ifadesiyle"Okulda mı? " diye sorduğunda gülümseyerek kafamı olumlu anlamda salladım. Her zamanki gibi onları çok amaçlı salona getirdim. İkiside gözlerini devirdikten sonra " Napıcaz burda? , Buraya neden geldik" diye sorular sormaya başladılar. Onları sahnenin karşısındaki koltuklara oturtturdum. Şaşkınlıkla bana bakarlarken sahneye çıkıp elime mikrofonu alıp yine sahnenin ucuna geçip ayaklarımı aşağı sallandırdım. Şarkıya başladığımda ikiside otuz iki dişini göstererek gülümsüyolardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UFAKLIK
RomanceNOT: itiraf etmeliyimki kitabım 4. Bölüme kadar çok sıkıcı ama asıl olarak tüm güzellikleri 4. Bölümden sonra :) Annesinin yeni kocasının Derin'e nyaptığı tacizler nedeniyle üç yaşından beri görmediği babasının yanına gider. Babası zengin,umursamaz...