5

1.1K 101 23
                                    

Son ders bittiğinde masanın üstünde duran defterimi ve kalemlerimi çantama koydum. Taehyung'ta toparlandıktan sonra beraber ayağa kalktık. Sınıftan çıkarken Jungkook'un bakışlarının üzerimizde olduğunu anlamam uzun sürmedi. Göz göze geldiğimizde gözlerimi devirdim ve Taehyung'la birlikte sınıftan çıktık.

Merdivenlerden aşağıya inerken Mina elinde kitaplarla yukarı çıkıyordu. Bizi gördüğünde önümüzde duraksadı. "Nasılsın Taehyung?"

Taehyung soğuk bir ifadeye bürünüp tepkisiz kaldığında Mina bakışlarını bana çevirdi. "Duyduğuma göre Jungkook ile ayrılmışsınız."

Derin bir nefes aldım. Amacı beni sinir etmek olduğu barizdi. "Evet, ayrıldık."

Mina elini koluma götürüp okşadı. "Jungkook ve sen... Hiç uymuyordunuz zaten canım. Belliydi ayrılacağınız."

Mina Nayeon'un yakın arkadaşlarındandı. Bir ara sürekli Jungkook ile Nayeon'un arasını yapmaya çalışıyordu. Yalandan karşımda sanki ayrılmamıza üzülmüş gibi tavırlar sergilerken, sakin bir ses tonuyla alması gereken cevabını verdim. "Evet, arkadaşının nasıl bir kaşar olduğu belliydi."

Mina kaşlarını hafifçe çatıp bir basamak daha yukarı çıktı. "Ne demeye çalışıyorsun sen?"

Aramızda olan küçük mesafeyi bir basamak aşağıya inerek kapattım. "Ne anlamak istiyorsan."

Taehyung kolumdan tutup beni hafifçe kendine çektiğinde sert bakışlarım hala Mina'nın üstündeydi. "Ona uyma Jennie."

Taehyung olmasaydı, muhtemelen Mina ile kavga edecektim. Mina'ya son kez baktıktan sonra Taehyung ile birlikte okuldan çıktık.
Kimsenin olmadığı sessiz bir sokakta yavaş adımlarla yürümeye başladık.

Çocuk parkına vardığımızda boş banklardan birine oturduk ve oyun oynayan çocukları izledik. Aramızda ki sessizliği bozan kişi Taehyung oldu. "Anlat bakalım."

Derin bir iç çektikten sonra öne eğilerek dirseğimi dizlerime yasladım. "Birkaç haftadır Jungkook'un bana olan davranışları değişmişti. Geçen gün telefonunda Nayeon ile mesajlaştığını gördüm. Ona sorduğumda bana ders için mesajlaştılarını söyledi. Ben de sinirime hakim olamayıp ona bağırdım ve beni aldattığını itiraf etmesi gerektiğini söyledim. Sonra bana..."

Duraksadığımda Taehyung bakışlarını bana çevirdi. Başım eğik bir şekilde yere bakıyordum ve o an Jungkook ile yaşadıklarım tekrardan gözümün önüne gelmişti.

"Sonra sana?"

Dudaklarımı yaladım ve bakışlarım hala yerdeyken kısık çıkan sesimle "Tokat attı." dedim. Ağlamamak için kendimi tutuyordum ve boğazım acıyordu. "Piç..." diye mırıldandı Taehyung.

Her zaman arkadaşlarımın destekçisi olan ben, şimdi kendimi güçsüz hissediyordum. Taehyung elini sırtıma koyup sıvazladı. "Yanındayım Jennie, üzülme."

İçimde kopan fırtınalar daha fazla kendini tutamadı ve bir hıçkırık çıktı ağzımdan. Gözyaşlarım hıçkırığıma eşlik ederken Taehyung elini kafama götürüp beni göğsüne yasladı. Yanaklarıma yağan gözyaşları eşliğinde boğuk çıkan sesimle konuşmaya çalıştım. "Ben ona ne yaptım Taehyung? Neden beni sevmedi?"

Taehyung nazikçe saçlarımı okşarken, isyan etmeye devam ediyordum. "Ben Nayeon kadar güzel değil miydim? Neden vazgeçti benden?"

Taehyung'tan...

Jennie dışarıdan ne kadar güçlü gözükse de, içinde yatan küçük kız çocuğunu göğsümde ağlarken kızarmış gözlerinde göstermişti bana. Sanki bu anı bekliyormuş gibi içinde ki tüm nefreti ve kırgınlığı gözyaşlarına bırakmıştı. "Hayır sen çok güzelsin, Jennie." Yumuşacık saçlarını okşarken, kafasını kaldırdı ve burnunu çekip elinin tersiyle yanaklarını sildi. "Gerçekten böyle mi düşünüyorsun?"

heartburn Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin