9

985 93 16
                                    

Okul çıkışı annem arabayla beni almaya geldiği için Taehyung ile yürüyemeyecektim. Hevesim kırılsa da belli etmemeye çalışıp arabaya doğru ilerledim. Kapıyı açıp ön koltuğa oturdum ve çantamı kucağıma aldım. Annem arabayı çalıştırıp sürmeye başladığında camdan dışarıyı izlemeye başladım. "Okul nasıldı tatlım?"

Annemin sesiyle dikkatimi dışarıdan çekip ona yönelttim. "Bizimkilerle kavga ettim." dediğimde şaşkın bir yüz ifadesine büründü. "Neden?"

"Sehun saçma sapan konuştu. Ben de sinirlendim bağırıp çağırdım. Namjoon'da bana bağırdı. Taehyung sakinleştirdi beni."

"Ne konuştu Sehun?"

"Hala bana Jungkook'u savunuyor, bir de yetmezmiş gibi diğerleri sırf Sehun hasta diye seslerini çıkarmıyor."

Annem arabada radyodan rahatlatıcı bir müzik açtığında arkama yaslandım. Eve vardığımızda hemen duşa girdim ve iki saat boyunca üstümdeki stresi atmaya çalıştım. Duştan çıktıktan sonra odama geçip çalışma masasına oturdum. İki gün sonra sınavlar başlayacaktı ve yarın hafta sonuydu. Önüme rastgele fizik testi çıkartıp çözmeye başladım. Hala takıldığım bir çok yer vardı.

Fizik dersini bırakıp diğerlerine çalışmaya başladım. Esnemeye başladığım sırada telefonumdan saate baktım. Epey geç olmuştu ve ışığı kapatıp yatağıma geçtim.

Sabah kahvaltıyı yaptıktan sonra odama geçip üstüme günlük bir şeyler giymek için dolabımı açtım. Siyah tayt ve üstüne kısa kollu uzun siyah düz bir tişört alıp dolabı geri kapattım. Üstümü değiştirdikten sonra hafif dalgalı duran saçlarımı tarayıp tepeden at kuyruğu yaptım. Son kez aynaya baktığımda dudağımın kenarındaki kurumuş yara kötü görünüyordu.

İçeri geçip koltukta sabırsızca Taehyung'u beklemeye başladım. Sabah uyanır uyanmaz beni sınav için çalıştırıp çalıştıramayacağını mesaj atıp sormuştum.

O da kabul etmişti.

İçimde onu görme isteği dolup taşarken, kapı zilinin çalmasıyla heyecanla yerimden kalktım. Son kez girişteki aynada kendime bakıp kapıyı açtım. "Hoş geldin, gel içeri."

"Hoş buldum." dedikten sonra ayakkabılarını çıkarıp içeri girdi. Siyah eşofmanı ve siyah tişörtüyle bana oldukça uyum sağlıyordu.

Ona salonda beni beklemesini söyledim. Bugün annem işe erken gitmişti ve salondaki masada çalışabilirdik. Defter ve kalemleri masaya yerleştirdikten sonra televizyon ünitesinin yanında duran iki tane minderi aldım ve koltuğun önünde duran masanın önüne koydum.

İkimizde yere, -minderlerin üstüne- yan yana oturduk ve masanın üstünde duran test kağıtlarına bakınmaya başladık. Taehyung içlerinden birini seçip önüme koyduğunda, ona bakmamak için direniyordum. Çaresizce kağıtla bakıştığım sırada Taehyung kağıdı ortaladı ve kalemi eline alıp ilk soruyu anlatmaya başladı.

"İkinci soruyu yapmayı dene."

Kalemi elime aldım ve dudaklarımı yalayıp soruyu okumaya başladım. Takıldığım noktada bana yardım ediyordu. Son işlemde her zaman olduğu gibi çarpma yapmak yerine bölme işlemi yapmıştım. "Bak, yine takıldın Jennie..."

"Off." diye sitem ettikten sonra Taehyung'un tarafında duran silgiye uzattım elimi. Tam da o sırada Taehyung'ta elini uzatınca elim onunkine değmişti. Hiç bozuntuya vermeden silgiyi aldım ve son işlemi sildim. Yanaklarımın ısındığını hissedebiliyordum. Ufacık bir temasımız bile içimi kıpır kıpır ediyordu.

heartburn Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin