Anneme sofrayı toplamasında yardım ettikten sonra odama geçtim. Yatağıma uzanıp gözlerimi kapattığımda aklıma sürekli Taehyung geliyordu. Dudaklarım yanağına öpücük kondurmuştu. Midemde uçuşan kelebekleri hissedebiliyordum. Uzun zamandır böyle bir hisse kapılmamıştım.
Sanırım Taehyung'tan hoşlanıyordum...
Tüm bunları düşünürken, Lisa'nın bugün söyledikleri birer birer canlandı kafamda.
Ben en yakın arkadaşımın eski sevgilisine karşı boş değildim ve bu çok yanlıştı. Eskiden onları ayarlamaya çalışmıştım, ama şimdi kalbim Taehyung için tekliyordu.
Karmakarışık bir durumun içine düşmüştüm. Taehyung'u düşündükçe içimde oluşan şeyleri bastıramıyordum. Lisa'ya ihanet ediyormuş gibi hissetsem de, duygularıma sahip çıkamıyordum.
Derin düşüncelerden sıyrılıp uykuya daldığımda, tek isteğim bir an önce yarın olması ve Taehyung'u görebilmekti.
•
Sabah olduğunda hazırlanıp evden çıktım. Dün olduğu gibi Taehyung beni bekliyordu. Onu gördüğümde heyecan tüm bedenimi ele geçirmişti. Yutkundum ve binadan ayrılıp yanına ilerledim. "Günaydın Taehyung."
"Günaydın Jennie."
Gözlerine eskisi gibi rahatça bakamıyordum. Hücrelerimi ele geçiren tatlı bir utanç duygusu, beni engelliyordu. Beraber okula yürüdük ve yol boyunca tek kelime etmedik.
Merdivenlerden yukarı sınıfa çıkarken Mina ile karşılaştık. Yüzümüze bile bakmadan hızla yanımızdan geçip gitti.
Sınıfa girdiğimizde Jisoo dışında bizimkilerden kimse gelmemişti. Taehyung ile arka sıraya geçip oturduk.
Jisoo yanımıza geldi ve önümüzdeki sıraya oturarak bedenini bize çevirdi.
"Günaydınn!"
Enerjik bir şekilde bize bakıyordu. Taehyung ile aynı anda "Günaydın." dediğimizde birbirimize bakıp güldük.
Sınıf dolduğunda Jisoo'da yerine geçti. Öğretmen sınıfa girdiğinde tüm dikkatimi derse vermeye çalıştım. Fakat Kim Taehyung mükemmelliği buna engel oluyordu. Kaçamak bakışlarla arada onu izliyordum. Sonunda ders bittiğinde derin bir iç çektim. Bizimkilerle Sehun geldiğinden beri neredeyse hiç takılmıyorduk. Bu sonsuza kadar böyle devam edemezdi. Taehyung'a dönüp "Bizimkilerin yanına kantine inelim mi? Yani eğer istemezsen inmeyiz."
Taehyung defteri kapatıp ayağa kalktı. "İnelim."
Burukça gülümsedim ve ayağa kalkıp Taehyung'la beraber kantine indik. Bakışlarım Lisalar'ı bulduğunda bir süre kararsız kaldım. Çünkü Taehyung'un Lisa ve Sehun'u görüp üzülmesini istemiyordum. Beklemediğim bir şekilde Taehyung benden önce davrandı ve adımlarını masaya yöneltti. Bende peşinden gittim ve beraber yanlarına gittik.
Boş iki sandalyeye oturduğumuzda Sehun ve Lisa tam karşımızda kalıyordu. Jungkook masanın diğer köşesinde oturmuş, konuşulanları dinliyordu. Göz göze geldiğimizde hemen başka tarafa baktım. Artık onun yüzüne bile tahammülüm yoktu.
Jimin sıkıntıyla nefesini dışarı üfleyip ellerini masaya vurdu. "Sınavlar başlıyor, ne bok yiyeceğiz biz?"
Sehun elini Lisa'nın omzuna atıp onu biraz daha kendine çektiğinde Taehyung'a baktım. Yüz hatları gerilmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
heartburn
FanfictionJennie, erkek arkadaşı Jungkook'tan yediği darbe yüzünden karanlığa gömülmeye yüz tutmuş duygularını son kez Taehyung'a açmıştı. heartburn, taennie