10.BÖLÜM "DİKİŞ TUTMAYAN YARALAR"

1K 70 96
                                    

Selam!

Bazılarınız için uzun, bazılarınız için kısa bir aradan sonra burdayım!
Yazdığım en uzun bölüm buydu. Olaylar artık yavaş yavaş başlıyor.

Bölümü hızlı yazdığım için yazım yanlışı ve anlamsız cümleler olabilir, kusura bakmayın.

Bilgilendirme bölümü, bu bölümün altında gözüküyor, nedense anlamadım. Alçım çıktı, bölüm yazmaya başladım. Bilgilendirme bölümünü 11 Ağustos'ta atmıştım, bugün atmadım yani. Bilginize.^^

Hesaplarımı takip etmeyi unutmayın, bölüm sonuna yazdım!

Bol bol yorum yapıp, oy vermeyi unutmayın!

Keyifli okumalar! 😽

Bölüm şarkıları;Cameron Grey, I Want It AllMorphia, Sallandım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm şarkıları;
Cameron Grey, I Want It All
Morphia, Sallandım

☂️

Zaman durdu. İkimiz kaldık, sadece. Üzerimize yağan yağmur bile yavaşladı sanki. Belime sarılan ince ip, birileri tarafından sıkıldı. Sıkıldı... Nefes alamadım. İp, belimde iz bıraktı. Yara oldu, kabuk bağlamadı, dikiş tutmadı.
Dikiş tutmayan yaralar; ruhumda kalıcı iz olarak kaldı.

Dudaklarımın, dudaklarına değmesi ile aramızdaki ateş harlandı. Kıvılcımları yüzümüze geldi, yaktı. Anlık da olsa dudakları, dudaklarımda iz bıraktı.

Bana karşılık vermesini beklemeden geri çekildim. Buz mavisi gözleri şaşkınlık ile açılmıştı. Dudaklarımı yaladım. Bize doğru gelen adamı görünce,

"Böyle işin ben amına koyayım. Boşuna mı öptüm şimdi seni, adam geliyor buraya!" dedim sinirle. Barlas'ın hâlâ tepki vermemesi ile yüzüne tokatı geçirdim.

Tokat sesi, sokakta yayıldı. Adamın bize doğru koşması ile, "Barlas, kendine gel lan." dedim.

Transtan çıkar gibi, irkildi. Elini yanağına koyup, "Elinde ağırmış, kızım." dedi.

"Koş geri zekalı, koş. Adam geliyor." dedim kolundan tutarak. Arkasına dönünce, adamı gördü. "Lan, ne işi var bunun burda." diyerek koşmaya başladı.

Bir el ateş etme sesi, sokakta yankı yaptı. "Siktir," diyerek hızlıca koşmaya başladık.

"Silahın yanında mı?" diye sordum, Barlas'a. Kafasını salladı, "Tamam, sağ taraftaki duvara geç," dedim elimle duvarı göstererek.

Çantamdan silahı çıkartıp, sol taraftaki duvarın arkasına geçtim. Barlas ile birbirimize bakıp, aynı anda kafamızı sallayıp; duvarın arkasından çıktık.

Duvarın arkasından çıkmamız ile silah sesleri gelmeye başladı. En öndeki adamı vurmam ile yere düştü. Diğer adamın bacağına sıkmam ile acı içinde bağırdı. Üzerime yağan kurşunlardan korunmak için, duvarın arkasına saklandım.

VEBAH Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin