Bölüm 1

843 29 6
                                    

Setin ilk gününden geç kalmıştım. Istanbul trafiği sağolsun.
Set'e geldiğimde yönetmen anında yanıma gelip ' Nerde kaldın kızım? ' diye sordu.
'Kusura bakmayın hocam trafik işte.'
'Sonunda gelebildiniz demek.' Gelen sese baktığımda şaşırmıştım. Ona kaşlarımı çatmakla yetindim. Sabah sabah uğraşmaya hiç niyetim yoktu. Ne yani ben bu ukalaylamı film çekecektim diye düşünmeden edemedim.
'Bakarmısın?' Dedi beni kolumdan tutarak. Kolumu çektim. 'Evet?'
'Sadece bir şakaydı. Kusura bakma.' Dedi gülümseyerek. Galiba birazcık günahını almış olabilirdim. 'Tamam sorun değil.'dedim bende gülümseyerek.
'Hadiii başlıyoruz.' Yönetmenin sesini duyunca hemen olmam gereken yere gittim. Sahneleri çekerken hiç zorlanmadık. Feride karakteri okadar güzel okadar doğal bir karakterki onu oynarken kendimi çok iyi hissettim. Burağında Kamran'ı bizzat içinde yaşadığını görmek dahada kolaylaştırıyordu işimi. Yeni yeni anlıyordum bu adamın neden bu kadar sevildiğini. Iş sadece yakışıklılıkta değilmiş.

•••
Burak-

Fahriye'yle oynarken kendimi çok iyi hissettim. Onunla oynamak benim için büyük bir avantajdı. Onun hakkında çıkan okadar çok haber vardıki ona karşı önyargılarım oluşmuştu ama sette okadar başkaydıki bu ön yargılarımdan utandım. Dizi'nin tanıtımı için Cannes'a gideceğimizi duyduğumda heycanlanıp Ceylanı aradım ama açmadı. O açmayınca bunu kutlamak için bir yemeğe gitmeyi teklif ettim ekibe. Fahriye beni onaylayarak 'çok güzel olur' dedi ama ekiptekiler hepsi bir bahaneyle kaçtı. Öyle olunca bende Fahriye'ye beraber gidelimmi diye teklifte bulundum oda kabul etti.
Çok küçük ama güzel bir restorana girdik. Paparazzilerin olmadığına emin olduğumuz bir yerdi, bizi görüpte yalan yanlış haber çıkarmasınlar diye böyle bir yeri tercih etmiştik.
'Ne alırdınız efendim?' Diye sorduğunda Fahriye'ye baktım oda hiç düşünmeden 'ben mantı alabilirim.' Ona inanmaz bir şekilde baktım oda 'Ne? Buranın mantısı nefistir.'diyip güldü. 'Tamam bende mantı alayım ozaman.' Diyip güldüm. Ceylan'la olsaydık o asla mantı yemezdi, en fazla tavuklu salata yerdi yani.

Fahriye-
Mantı söylediğimde şaşırmıştı yani tamam hiç öyle mantı yer gibi bir tipim yok ama buraya gelipte mantı yemesem olmazdı yani , kendimi asla affetmezdim.
Düşüncelerimi belli etmemeye çalışarak gülümsedim. Oda gülümsedi.
'Eeeh neler yapıyorsun şimdi?' Diye sordu. Gerçekten merak ettiği içinmi soruyor yada öylesinemi soruyor diye çözmeye çalıştım ama çözemedim. 'Üniversiteyi bitirmeye çalışıyorum. Yani şu sıralar dizi dışında tek uğraşım o.' Güldü. Çok güzel güldü. Of ne diyorum ya. 'Sen neler yapıyorsun?' Aslında ne yaptığını biliyordum. Sağolsun Nefes hakkındaki herşeyi bana aktarıyordu. 'Bende şuan kendi restoranımı açmakla uğraşıyorum.' 'Balibey'di değilmi?' Tabiiki Balibey. Sanki bilmiyorsun. 'Evet' dedi oda gülümseyerek. 'Denk gelmiştim gazetede. Ceylan ile birlikte.' Niye bunu dedim şimdi? Merak ediyordum yani Ceylanla olan ilişkisini. 'Evet' dedi oda gülümseyerek. Anlamıştı ne demek istediğimi. Kesin anlamıştı. 'Ceylan bana çok destekçi bu konuda. Her şeyle en az benim kadar ilgileniyor.' 'Bir destekçin olması çok önemli tabii.'
'Aynen' dedi oda 'eeeh senin destekçin yokmu?'
Ne demek istediğini anlamıştım ama gizemli kalmayı tercih ederdim 'ailem en büyük destekçim.' Dedim oda güldü.
Mantı gelince anında önüme çekip yemeğe başladım. 'Yesene. Çok güzel.' Dedim ağzımdakileri zorla yutarak. 'Yiyorum.' ağzına attı ve suratı hoşnut olmuş gibi bir ifade aldı. 'Gerçekten harika birşey.'
'Benim hakkımda bilmen gerekenlerin birinci sırasına yerleştirdiğim şey herzaman haklı olmam' Dedim ukala bir şekilde gülerken.
'Ikinci sırada ukalalık geliyordur kesin' dedi oda bana gülerek.
'Nerden anladın?' Dedim yalandan. Biz gülüşürken birden yüzü değişti. 'Ceylan?'

Set Aşkı KalbiminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin