'Deniz'im olur musun?'
Aman Allahım bu nasıl güzel bir tekliftir böyle. Ben ona mal mal bakarken o elini omzuma koydu 'Fahriye?'
'Hıı..' dedim ben hala şaşkındım.
'Ne düşünüyorsun?'
'Hiiçç.. sen?' Dedim ona gözlerimi büyütüp.
'Yani teklifimi kabul ediyor musun?'
'Yani aslında haklısın.. Çok güzel bir iş çıkabilir ortaya.' Yoksa seninle hiç bir alakası yok..
'Yani kabul ediyorsun?'
'Evet ediyorum.'
'Bana güvendiğin için teşekkürler.' Dedi kocaman gülümseyerek. Çok tatlı gözüktüğünü söyleyebilirim kızlar. Kıskanmayın.
'Ne demek. Ben sana hep güvenirim.' Dedim bende.
Gözleri parladı. Yada banamı öyle gelmişti. Emin değildim.
'Ozaman ben hikayeyi yazmaya başlıyorum. Ve işe koyuluyoruz.'
'Olur. Yani istersen sana yardımcı olmaya çalışırım ama senaryoda hiç iyi değilim.'
'Olsun. Önemli değil. Bana destek ol o bana yeter.' Dedi. Sen iste ben her zaman destek olurum sana.
'Tabiiki.' Dedim bende kocaman gülümseyerek.
'Aslında.. Istiyorumki çalıkuşudanda birşeyler olsun filmde.'
Demek onun içinde en az benim kadar değerliydi Çalıkuşu.
'Çok güzel olur.' Dedim bende.
Bir adam nasıl hem yakışıklı, hem romantik, hem karizmatik, hem tatlı, hem düşünceli olabiliyordu anlamıyordum. Resmen tüm kızların hayalindeki eş Burakta hayat bulmuştu.
Sonra gelde aşık olma.
'Eğer aklına birşey gelirse bana söylersin ozaman.' Dedi ayağa kalkıp.
'Olur.' Dedim bende ayağa kalkıp.
'Otursaydın?' Diye ekledim.
'Benim biraz işlerim varda başka zaman artık dedi ve kapıya yöneldi.
'Pekiyi ozaman.' Diyip uğurladım onu.
Acaba ne işleri vardı? Takip etsemiydimki? Böyle bir delilik yapmak ilk defa aklıma geliyordu ve ben bu deliliği yapacaktım..
Önce tabiiki bir şapka ve gözlük takıp peşine koyuldum. Arabama binip arabasını takip etsem çok çakılır diye düşünerek (evet bunları 10 saniye içerisinde yaptım) anında gelen bir taksiye bindim ve tabiiki Rabbime teşekkür etmeyi unutmadım.
'Öndeki arabayı takip edermisiniz?'
Biliyorum kızlar hepimiz bir gün bunu yapma hayaliyle kavruluyoruz. Ve sonunda o gün benim için gelmişti hemde Burakı takip edecektim.
Şimdi biri beni görse beni çok pis ayıplardı. Ama umrumdamıydı? Hayır. Çunkü aşk herşeyi yaptırırırdı öyle değilmi?
Bir restoranda durduğunu gördüm inip içeri girmesini bekledikten sonra yakınında ama beni göremeyeceği bir yere oturdum.
Tek başına oturdu ve garsona birşeyler söyledi. Acaba kimi bekliyordu. Meraktan çatlayabilirdim.
Bi 10-15 dakika sonra Ceylan geldi. Inanamyorum. Ne yani? Hepsi yalanmıydı? Ayrılmamışlarmıydı?
Ceylan onu yanağından öptü. O soğuk duruyor gibiydi ama emin olamıyordum ve bu beni çıldırtıyordu.
Yanıma bir garson geldi. 'Ne alırdınız efendim?' Beni farkederler korkusuyla ona el hareketiyle gitmesini söyledim. Az sonra der gibi baktım. Oda şaşkınlık içerisinde bana bakıp gitti.
