Bölüm 7

460 21 8
                                    


'Kestik! Fahriye yanıma gel!' Dedi yönetmen ve beni yanına çağırdı. Kesinlikle beni mahvedecekti.
'Kızım bir türlü role giremiyorsun. Ne bu haller?'
'Kusura bakma hocam bende anlamadım.'
'Canını sıkan birşeymi var ne oldu?'
'Yok hocam birşey olmadı.' Dedim gözlerimi kaçırarak.
'Fahriye ben mal değilim. Olanların farkındayım ama aklından çıkar o işi. Hayatta olacak şey var olmayacak şey var. Beni zor duruma sokma.' Eğer yerin dibine girebilme şansımız olsaydı kesinlikle o an girerdim. Ne diyeceğimi bilemedim. 'Benim diyeceklerim bu kadar. Hadi şimdi eve git toparlan yarın senin sahnelerinin devamını çekeceğiz bu böyle olmaz.' Bende 'peki' demekle yetindim.

Karavanda eşyalarımı toplarken birden kapı açıldı. Dönüp baktığımda gelenin Burak olduğunu gördüm. 'Senin ne işin var burda?' Dedim kaşlarımı çatarak. 'Az konuşabilirmiyiz.'
'Olur konuşalım.' Dedim gülümsemeye çalışarak. 'Iyimisin?'
'Iyim.'
'Pek iyi gözükmüyorsun.' Dedi. Benimle oynuyordu çok belliydi.
'Iyim merak etme.' Dedim bende ona gülerek. 'Neden bukadar merak ettin anlamadım?'
'Aslında ben bozuldun sandım.' Benden itiraf bekliyordu bunun farkındaydım ama böyle birşey olmayacaktı. 'Ne demek istediğini anlamıyorum.' Dedim. Oda 'neyse boşver.' Diyip kapıya yöneldi. Son anda aklına birşey gelmiş gibi durdu ve döndü. 'Diyorumki bir gün Ceylan, sen, ben ve senin sevgilin yemeğemi gitsek. Hatta yarın boş günümüz yarın olabilir.'
Al işte Fahriye şimdi ne yapacaksın. 'Olur. Çok güzel olur hatta.' Dedim bende gülümseyerek. Tabii tabii çok güzel olur hayali sevgilimle yemek. 'Ozaman yarın görüşürüz.' Diyip çıktı. Beni yalanlarımla başbaşa bırakarak.

Eve geldiğimde Nefes oturmuş televizyon seyrediyordu. Yanına oturdum ve 'bana bir sevgili bulmamız lazım.' Dedim. Ağzına attığı çekirdeği dışarı tükürdü. 'Ney?!' 'Duydun işte.' Dedim arkama yaslanarak.
'Sen ne dediğinin farkındamısın?'
'Farkındayım. Burak bana bugün dedi gel sevgililerimizle dörtlü takılalım. Bende tabiiki kıramadım onu.'
'Şakamı yapıyorsun?' Dedi bana inanamayarak.
'Şaka yapar gibi bir halimmi var?' Dedim bende ona ciddiyetle bakarak. 'Yok peki tamam. Nerden bulacağım sana sevgili?'
'Bilmiyorum. Bilsem sana söylerdim herhalde.' Dedim alaycı bir şekilde. 'Geç dalganı sen. Şu düştüğümüz durumlara bak.' Dedi telefonunu eline alarak. 5 saniye sonra bana baktı ve sırıttı. 'Ahmet nasıl?'
'Yuh Ahmetmi delirdin galiba.' Yani insanlara hakaret etmeyi sevmezdim çirkin demeyi hiç sevmezdim ama bir Burak Özçivit'in karşısına Ahmeti çıkaramazdım. 'Şaka şaka. Berk nasıl?'
'Berk olmaz. Berk çok yılışık hiç sevmem.'
'Peki Burhan?'
'Hangi Burhan?'
'Varya şu heryerden çıkan.'
'Ay yok o olmaz. Çenesini tutamaz çaktırır hemen.'
Bana bir 20 erkek saydıktan sonra ayağa kalkıp 'Buldum!' Diye bağırdı.
'Ne bağrıyorsun. Söyle bakiyim kimmiş.'
'Heycanlandım çunkü çok eğleneceğiz.' Kimi demek istediğini anlamıştım. 'Hayır hayır olmaz.'
'Olur.' Dedi gülerek.
'Olmaz...'
'Olur..' ve tabiikide oldu.

Kapıyı açtığımda elinde valizler karşımızda tüm yakışıklılığıyla duruyordu. Ne yalan söyliyim gerçektende çok yakışıklıydı ve evet itiraf ediyorum ergenken ona aşıktım. 'Hoşgeldin kuzen.' Dedi Nefes ona sarılarak. Benlede selamlaştıktan sonra oturma odasına geçti.
'Evet çok önemli dedin geldim Nefes. Eğer önemli değilse seni mahvettim bunu bil.' Dedi koltuğa yayılarak. Rahat. Tek kelimeyle onu tanımlamam gerekseydi bu kesinlikle rahat olurdu.
'Fahriye'nin sevgilisi olacaksın.' Dedi Nefes bir nefeste. Ona dönüp napıyorsun der gibi baktım. Kayra ise gülmeye başladı hemde kahkahalarla. Bizse onu izlemeye başladık. Kahkahasını sonlandırdıktan sonra bize baktı. 'Ha siz ciddisiniz.' 'Tabiikide ciddiyiz.' Dedi Nefes. 'Neden?' Dedi Kayra anlayamayarak.
'Şöyle Kayracım.' Dedim lafa girerek. 'Ben partnerime sevgilim olduğu yalanını söylemek zorunda kaldım ve oda inandı. Şimdide seninle yemeğe çıkmak istiyor.'
'Dubble date yani?'
'Aynen öyle.'
'Peki niye sevgilim var dedin?'
'Orasını boşver.' Eğer söyleseydim beni ömrümün sonuna kadar rahat bırakmazdı.
'Peki bu oyundan benim çıkarım ne olacak.' Dedi arkasına dahada yaslanarak. Bir Kayra klasiği daha. Çıkarı ne olacak. Nefes söze atladı 'eğlence?' Dedi gözlerini büyüterek. 'Aslında haklı olabilirsiniz. Eğlenebilirim.' Dedi oda gülerek.
Nefes güldü 'Ee kabul ediyormusun?'
'Tabiikide ediyorum.' Dedi oda.
Burak'a hemen bir mesaj attım:
'Yarın saat 8'de Iskele restaurant olurmu?'

5 dakika sonra cevap geldi:
'Olur. Yarın görüşürüz :).'

'Fahriye hadi ağaç oldum şurda.' Kayra bir saattir aşağıda beni bekliyordu. Son kez aynaya baktım. Gerçekten güzel olmuştum. 'Geldim.' Dedim ve merdivenlere doğru yürümeye başladım. Beni gördüğünde ağzı açık kaldı. Bende gülerek merdivenlerden indim. 'Çabuk geri çık.' Dedi kaşlarını çatarak.
'Neden?' Dedim bende şaşırarak. 'Benim sevgilim bu halde insanların içine giremez.' Evet tanıştırayım buda Kayra'nın maço tarafı.
'Saçmalama ben senin gerçek sevgilin değilim.'
'Olsun yürü değiştir şu elbiseyi bizimde bir şeklimiz var herhalde değilmi?'
'Hayır.' Dedim bende ellerimi belime koyarak. 'Bende gelmiyorum ozaman.' Dedi omzunu silkerek. Gelmezdi biliyordum. Elim kolum bağlı gidip elbiseyi değiştirdim. Bu sefer dizlerime kadar gelen kalem etek giydim ve üsttende salaş bir gömlek giyinerek indim. 'Bak böyle daha güzel oldun. Yürü hadi.' Diyip beni kolunun altına aldı.

Restorana geldiğimizde Burak ve Ceylan'ı gördüm tartışıyor gibiydiler. Yada belki ben öyle görmek istemiştim. Herneyse. Içeri girdiğimiz an Kayra beni belimden kavradı. Ben şaşırıp ona bakınca 'bize bakıyorlar gülümse.' Dedi. Bunun üzerine bende en bi kocamanından gülümsedim. 'Hoşgeldiniz.' Diye elini uzattı Burak. 'Naber Burak' diye lafa atladı Kayra. Her zamanki patavatsızlığıydı. Şaşırmıyordum artık. 'Iydir.' Dedi Burak şaşırmış bir şekilde. 'Ceylandı değilmi' diyerek Ceylana dönmüştü.
'Magazinden takip ediyoruz tabii.' Diyerek benim sandalyemi çekti. 'Teşekkür ederim hayatım.' Dedim gerçekçi olmaya çalışarak.
Yemek siparişimizi verdikten sonra sohbete dalmıştık. Bir ara Burak'ın beni süzdüğünü farkettim. Yani baya baya göz ucuyla bakmıştı. Bir yandan hoşuma gitsede bir yandan sinirlenmiştim. Ben bu düşüncelere dalmışken tüm gözlerin bana çevrildiğini hissettim. 'Hayatım iyimisin?' 'Hıh?'
'Sana sesleniyoruz deminden beri.'
'Kusura bakmayın bir an öyle dalmışım. Konu neydi.' Dedim toparlamaya çalışarak.
'Konu tanışmanızdı.' Dedi Ceylan sinsice gülümseyerek. Bilerek yapıyordu emindim.
'Sen anlatmayı çok severmişsin.' Dedi Burak gözlerimin içine bakarak. Sanki bana birşeyler anlatmak istiyordu. 'Ah evet. Çok severim.' Dedim gülerek. 'Şimdi şöyle oldu. Lise birdeyken ben Kayra'yla çarpışıyorum. Tabii ozamanlar o lise sonda baya havalı felan. Önüne bak gerizekalı felan dedi. Biz orda azıcık atıştık tabii. Neyse işte hep nefretli bakışlar arasında devam ediyordu ilişkimiz sonra bir baktım benim en iyi arkadaşım Kayra'nın kuzeni çıktı. Öyle beraber takılma mecburiyetinde kaldık. Işte birbirimizi tanıdık ettik. Bende tabii bi heyecanlar oluşmaya başladı işte ben ondan hoşlanmaya başladım. Ama o sıralar o beni küçük gördüğü için onun tarafından hiç söz konusu bile olamaz. Neyse aradan yıllar geçti o büyüdü ben büyüdüm öyle kendi kendine gelişti herşey.' Dedim gülümseyerek. Bunları anlatırken Kayranın elimi tuttuğunun farkında bile değildim. Anlattıklarımın çoğu doğruydu. Tek yalan olan onunda bana hisleri oluşmasıydı.
'Vaybe. Aşka bak.' Dedi Ceylan imrenerek 'demekki ne olursa olsun birbiri için yaratılmış insanlar eninde sonunda beraber oluyorlar öyle değilmi?' Dedi gülümseyerek.
'Öyle. Öyle.' Dedim bende ona katılarak.

'Müsaadenizle ben az lavaboya gidiyorum.' Dedim ve yerimden kalktım. Tuvalete girdim ve yüzüme su attım. Birden kapı açıldı ve ben şaşkınlıkla içeri gireni seyrettim.

Eveettt yeni bölümle karşınızdayım. Umarım beğenirsinizz! Iyi veya kötü yorumlarınızı lütfen eksik etmeyin. Multimedya'da Kayra var :)

Set Aşkı KalbiminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin