Bölüm 11

274 18 3
                                    

Dizi final yapalı bir kaç hafta olmuştu. Sabah kalktığımda magazinde yine bol bol Buraklı haberler vardı. Ayrıldılar diye haberleri çıkıyordu ama onlar hiç bir açıklama yapmadığı için dedikodudan fazlası olarak görülmüyordu. Tam bunları düşünürken twitter'dan Burak'ın tweet attığına dair ileti geldi. Ne? Tabiikide ileti gelmesi için favorilerime ekledim Burak'ı. Her seven yapar bunu.

'2.5 yıllık ilişkimizi karşılıklı saygı çerçevesi içerisinde bitirmiş bulunuyoruz.
Özel hayatın mahremiyeti nedeniyle ayrılığımızla ilgili' diye yazıyordu. Bir yeni tweet daha geldi.
'Bir açıklama yapmamıştık. Ancak gerçeği yansıtmayan yorumların yer alması yüzünden bu açıklamayı paylaşmak istedik bundan sonra çıkan'
Ve bir tweet daha 'hertürlü haber gösterilen nedenler gerçek dışıdır.'

Şok oldum desem yeridir. Yani tamam ayrıldıklarını biliyordum ama bir yandanda barışırlar belki diye düşünmüyor değildim. Ama açıklama yaptıklarına göre barışma olasılığı kalmamış gibiydi.

Merakıma yenilip birde Ceylan'ın twitterını açtım. Oda apaynı yazıyı paylaşmış. Demekki anlaştılar. Tabiiki de kıskanmadım. Saçmalamayın.

Altına yazılan yorumları okumaya başladım.

'Burak senin üstünden reklam yapıyordu zaten iyi oldu.'
Yok artık.

'Sen daha iyilerine layıksın.'
Burak'tan iyisimi varmış?

'Seni sevmediği apaçık otadaydı zaten.'
'Iyi oldu yakışmıyordunuz zaten.'
Onun adına üzülmedim desem yalan olur.

'Fahriye'yle daha çok yakışıyor zaten. Inşallah onunla beraber olur.'

Yani insanların bizi yakıştırdıklarını herkez çok iyi biliyordu. Bizde farkındaydık ama bunların böyld dile gelmesi benide üzüyordu.

Düşüncelere dalmışken telefonum titredi. Mesaj gelmişti. Nefes'ten.
'Twitterı gördünmü?' Bu kız toplantıda değilmiydi?
'Gördüm. Toplantıda değilmisin?'
'Böyle güzel bir olayda toplantıyı kim takar kızıımmm!' Diye anında cevap geldi. Güldüm.
'Delisin.'
'Sğl cnm.' Anında bir mesaj daha geldi. 'Eeh ne düşünüyorsun.'
'Bilmiyorum.' Diye cevap yazdım gerçekten bilmiyordum. 'Yüzyüze konuşuruz. Toplantına bak sen.' diye bir mesaj daha attım.
'Çok sıkıcısın -_- ' yazdı oda cevap olarak. Telefonumu bir kenara koyup banyonun yolunu aldım. Rahatlamaya ihtiyacım vardı.

Bir saat sonra anca çıkabilmiştim.
Önce kendime bir yorgunluk kahvesi yaptım ardından telefonumu elime aldım. Bir cevapsız arama. Nefes yine dayanamamıştı. Bildirimi açtığımda kalbimin hızla attığını duyabiliyordum.  Cevapsız arama tabiiki Buraktandı. Başka kim kalbimin hızla atmasına sebep olabilirki.

Geri arasammı yoksa bir daha aramasınımı beklesem diye düşünürken ekranda ismi çıktı.

Üçüncü kez çaldığında açtım. Not edin kızlar.
Kural 1: telefonu en az üç kez çalmadan açmayacaksın.

'Selam.' Diye sesi geldi telefonun ucundan. Aman Allahım. Nasıl özlemişim..

'Merhaba.'

'Kusura bakma rahatsız ediyorum.'

'Yok ya ne rahatsızı. Bende işlerimi tam halletmiştim.'

Kural 2: önemli işlerin varmış gibi davranacaksın.

'aslında sana söylemek istediklerim varda görüşebilirmiyiz diyecektim.'

Ay kesin ilan-ı aşk yapacak. Aman Allahım sana geliyorum. Neyse ergene bağlamadan cevap veriyim

'Bugünmü?'

'Evet sanada uyarsa.' Tabiiki uyar..

'Bilmiyorumki ben sana bir yarım saat sonra haber versem olurmu?'

Set Aşkı KalbiminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin