3- Desperate

7 0 0
                                    

Erkekler kadınların ilk aşkı, Kadınlar erkeklerin son aşkı olmak ister...

---

Beğenmek ne kelime bayılmıştım... İçerisi hoş sıcak ortam barındıran bir restorant. Dışarıdan, loş ışıklar ve estetik tabelalar. Gerçekten çok güzeldi.

Yüzüme hevesle bakıyordu,

- Çok beğendim, teşekkür ederim.

<< Sanırım tepkimi dışarı yansıtmakta iyi değildim, hevesini kırmamak için en içten bir şekilde gülümsedim >>

Gülümsedi, kafasını aşağı eydi dudaklarını ıslatarak bana döndü

- Rica ederim, benim için bir zevk efendim.

Sırıttım, şapşal çocuk bazen göze çok tatlı gelebiliyor.

Eline hafif belime koydu, restorant girişine doğru ilerledik, içeriye baktığımda epey kalabalıktı ama elbet randevumuz vardır. Yani Matthew plansız iş yapmaz.

- İstersen burda bekle küçük bir işim var.

Cevabımı beklemeden içeri girdi, napıyordu bu çocuk?

5-10 dakika sonra içeriden bir kaç garson masayı dışarı taşıyordu. Kapının önünden çekilmek zorunda kaldım. Masayı loş ışıkların altına doğru yerleştirdiler, ve karşı karşıya iki beyaz sandalye koyup içeri girdiler.

Bir an bakıp içimden geçirdim << Normal bir hayatım olsaydı, bende bu şaklabanlıklara zaman ayırabilirdim. Şanslı kızmış. >>

Garsonlar masayı donatmaya başladılar, bir şişe şampanya ve klasik Amerikan akşam yemek menüsü.

İçerden bana doğru yaklaşan Matthew'i farkettim. Bana doğru dönüp

- Hadi
- Ne hadi? Ayrıca nereye kayboldun?

Kafasıyla donatılmış masayı gösterdi.

- İşim tam olarak buydu. İçerisi çok boğucu olduğunu düşündüğümden dışarısı daha rahat olur diye düşündüm. Buyrunuz hanımefendi.

Ağzım açık sadece izliyordum. Az önce saf saf bakarak söylendiğim masa bana hazırlanmış bulunuyordu. Malum bu tip olaylarla pek sıcak değilimdir ama şaşkınlığımı çaktırmamaya çalışıyordum.

Masaya doğru ilerledik, sandalyemi benim için çekti. Ben oturduktan sonra oda karşıma geçti.

-Ee nasıl buldun?

- Yani teşekkür ederim de bu kadar şey bir akşam yemeği için fazla değil mi?

Bu söylediğimi Napela duymuş olsaydı, kesinlikle tüm gün odun olduğumu yüzüme durmadam vuracaktı.

-Hayır tabiki, uzun süredir yoğunsun ve hiç kendine vakit ayırmadığını fark ettim. Motive amaçlı düşün ikimiz için de.

- Anladım, ambiyans çok hoş gerçekten.
- Rica ederim.

Gülümsedi, gülümsedim

Masadaki salatadan birazını tabağına ayırıp gülümseyerek bana döndü

- Şampanya?
-Olur

Kadehimi ona doğru uzattım. İkimizede yarım yarım doldurmuştu. Uzun süredir alkol almayınca, gelen soğuk şampanya hissi keyfimi kat kat yerine getirmişti.

The Crown Brings HonorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin