ANKA
17. İHANETİN PUSLU SESİ
Şarkılar;
Keşke Beni Daha Az Anlayıp Daha Çok Sevseydiniz, Henry The Lee
W. Monroe, LDRDO
Niran Ünsal, Haktan
İyi okumalar🕯️
Yeniden geldiğimize göre, doluşsun mumlar!
Sizleri çok özledim, bir daha bu kadar bekletmeyeceğime söz vererek sizi bölümle baş başa bırakıyorum.
Yorum yapıp oy vermeyi unutmayın
..."Abla! Baksana burada ne kadar çok çiçek var!" Sevinçle yerdeki çiçekleri gösterdi küçük kız. Küçüklüğünden beri çok severdi çiçekleri çünkü annesi onu, çiçek kızım diye severdi. Çiçek ol. Çünkü çiçekler yalnızca toprağından sökülmeden önce güzeldir. Sen bana bağlısın çiçek kızım, ablana. Benden sökülme.
"Efnan," dedi ablası mutlulukla. Daha 8 yaşındaki bir kardeşe, ne söyleyebilirdi ki. Üstelik kendisi de çok büyük sayılmazdı. Aralarında 4 yaş vardı.
"Gerçekten çok güzel bu çiçekler." Efnan'ın açık kahverengi gözleri parıldadı. Üstünde kırmızı bir elbise, ayağında ise beyaz bir sandalet vardı. Elinde ise bir bebek. Peluş bir bebek. Hayatını karartacak o bebek. Hiç düşünmeden sarıldı bebeğine. Ablası giderek ona yaklaşıyordu ve ablasının kokusunu aldıkça, Efnan gülümsüyordu. Minicik kalbinde hiç kötülük taşımayan o kız, o gün bir çiçeği koparmak istemişti. Ama sonucunu ağır ödemişti.
"Evet abla. Sana ve anneme benziyorlar. Değil mi?" Güzel gözleri parıldarken, yüzü gülümseme ile doldu. Ablası yanına geldiğinde Efnan'ın omuzundan tuttu ve birlikte yere çömelmelerini sağladı. Efnan merakla ablasının ne diyeceğini düşünürken, Efgan güzellikle çiçekleri seyrediyordu. Şu küçücük yaşında bile o kadar derin düşünen, anlamlı cümleler kuran kızdı ki, mahallede ki herkes Efgan'ın bu hallerine hayretle bakıyorlardı.
"Ne düşünüyorsun abla?" diye sordu Efnan ablasını izlerken. Ablası küçük elini çiçeklere uzattı ve onlara nazikçe dokundu. Gözlerini kapatarak çiçekleri okşamaya devam etti Efgan. Yüzündeki gülümseme Efnan'ı şaşırtırken, sormadan edemedi.
"Neden dokunuyorsun abla. Neden gülüyorsun?"
"Sana dokunuyorum Efnan." dedi Efgan gözlerini açmadan. Efnan şaşkınlıkla gözlerini açıp çiçeklere baktı.
"Bana değil, çiçeklere dokunuyorsun abla." Efgan gözlerini açtı.
"Çiçeksin Efnan. Sende bir çiçeksin." Efnan düşündü uzun süre. Sonra ayağa kalktı sinirle. Kollarını göğsünde bağlamıştı.
"Çiçekler annem ve sana benziyor! Ben çiçek değilim. Ayrıca çiçekler sadece ölülerin mezarına koyuluyor! Ben öldüğünüzde size çiçek getirmeyeceğim!" Efnan geriye doğru yürümeye başladığında ayağına takılan taşı görmeyip hızla yere düştü. Canının acısıyla çığlık attığında Efgan hızla Efnan'ın yanına geldi.
"Efnan!" Efnan kanayan dizini tutarak ağlamaya başladı. Efgan endişe içinde Efnan'ın dizini tutarken, ağlayan küçük kardeşine üzüldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANKA
Teen Fiction"Senin hikayen burada bitmiyor Efnan Ateş!" Uçurumun kenarında hayatına son vermek isteyen bir kişi, kalbine sakladığı kurşunları ortaya döküp son kurşunu sırtından vurup, kendi atlamadan düşerek denize karışmıştı. Ve ölümün ne olduğunu kalbine ark...