ANKA
10.ŞÜPHENİN KANCASI
Şarkılar;
Matmazel, Vazgeçtim
Kalp Yarası, İhanet
April Rain, Deadman On Vacation (son sahne)
Bu bir kurdun ini. Bir, feryadı.
Şüphenin Kancası.
Geçirir ellerine, tuttuğun bebeklerin kanlı kafaları.
🕯️
Yaşamak paha biçilemez bir intihardır. İntihar sebebin, yaşamaktır. İntihar edince, ölen bir vücuttan geriye kalan, bir çuval et, bir çuval kemik ve bıraktığı acılardır. Oysa şüphe, öyle mi? Bir Şüphenin Kancası, intiharıma meyil şimdi. Açık uçlu bir soru sizi düşündürür ama cevabını bulmak aslında zor gelse de, sorunun cevabı değil, sorunun geçtiği ve izlediği yollar önemlidir. Önüne bakmadan yürüdüğünü farz et. Ayağın ezbere alışmış biliyor. Peki ya birisi oraya bir kanca koyarsa? Ezbere bildiğin yolun aslında senin bildiğin kadarının olmasıyla karşılaştığında ne yaparsın?
Ben mi?
Sırılsıklam olmuş bedenim ve saçlarım, elimde tuttuğum bebekten ayrılmayan gözlerim, bir canhıraştı.
Nasıl olabilirdi? Kenan bu bebeği nasıl bana verebilmişti? Oflaz'ın bana verdiği, benim Allah'tan dilediğim, -ama kanlı olmayan- bebek tekrardan elime Kenan tarafından ulaşmıştı. Beynim birçok soruya ev sahipliği yaparken, kirada olan düşünceler pılını pırtını toplayıp gidiyorlardı sanki. Beynim uyuşmuştu.
"Bu," dedim gözlerimi bebekten çekip Oflaz'a dikerken. "Bu nasıl oldu?" Cevapsız kalan sorulardır senin arafın.
"Bilmiyorum.." dedi etrafta gözlerini gezdirerek. Ensesini kaşıyarak hızla bana döndü. Birşey aklına dank etmişti.
"Ben bu bebeği sana verdiğimde sen bebeği evden çıkardın mı?" Yutkunarak başımı salladım.
"Hatırlamıyorum.." diye mırıldandım. Elim başıma gitti. Çok ağrıyordu.
"Beynim çalışmıyor Oflaz. Ben hiçbir şey düşünemiyorum." Oflaz ensesinden çektiği elini dudaklarina götürdü ve ısırdı. Mezarlığın son ucundaki, soldan tarafta yazan KAYRAN AİLESİ gözüme iliştiğinde, çalışmayan sadece beynim değildi. Ben mental olarak çalışmıyordum. Korku tüm bedenimi kaplamıştı. Kendi ölümüm için mi? Hayır. Sadece bu kadar acıya katlanıp, onlarca canı alınan insanın hikayesi bu kadar çabuk bitmemeliydi. Bitmeyecekti. Ben Efnan Ateş'sem, bitmeyecekti. Gerekirse Kenan'ı bile öldürürdüm, ama bitemezdi.
"Of!" diye bağırdı Oflaz var gücüyle. "Of!" O'sunu o kadar çok uzatmıştı ki, kuru ağaçların üzerinde olan kuşlar bir çırpıda uçuşup gitmişlerdi. Elimdeki bebeğe son kez baktım ve o anı hatırladım.
11 Temmuz 2008, İstanbul/ Beylikdüzü Saat, 22.38
Direğe çarpmış araba içinden fışkıran kanlar, küçük kızın elindeki bebeği kaplamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANKA
Genç Kurgu"Senin hikayen burada bitmiyor Efnan Ateş!" Uçurumun kenarında hayatına son vermek isteyen bir kişi, kalbine sakladığı kurşunları ortaya döküp son kurşunu sırtından vurup, kendi atlamadan düşerek denize karışmıştı. Ve ölümün ne olduğunu kalbine ark...