9.BÖLÜM"BEN SANA AŞIĞIM"

404 82 208
                                    

2 GÜN SONRA
DNA testi sonucu öğrenmem üzerinden iki gün geçmişti. İki günde mahalleye alıştım, yeni öğrendiğim aileme alıştım. Burası o kadar da kötü bir yer değildi. Kendi evime yerleşirken mahalleli yardımcı olmuştu, tek başıma yapsam günlerimi alırdı ama hep birlikte evi düzeltirken bir günde bitirdik, herkes çok tatlı insanlardı.  Her şey çok güzeldi, tam hayal ettiğim gibi. Çocukken hep bunu hayal ederdim, kimseye belli etmesem bile bir yerlerde hep ailemi aradım ama sonunda Vazgeçtim ve hayat ben vazgeçtiğim için bana bir aile verdi. Yıllar sonra hayat çok güzel bir yere getirdi beni, çok güzel bir ailem olduğunu öğrendim. Hayalimdeki aile bu değildi ama hayalimdeki aileden daha güzel bir ailem olmuştu. Ailemi bulduktan sonra hayattan şu dersi çıkardım. Vazgeçmemek... Ne olursa olsun, ister imkansız, ister acı verici ama vazgeçmeyecektim.

Bugün Derin'i aradım ve her zaman gittiğimiz kafeye gitmesini söyledim. Ona her şeyi baştan anlattım ama babasının beni kaçırdığını söylemedim, bugün ona bunu anlatacaktım. Benim için zordu, onun öğrenmesi daha da kötü olacaktı. Ama bunu yapmak zorundayım.

Üzerime mor, askılı, sırt detayı olan bir büstiyer, altına siyah, kalçamın bir tık altında olan, dar, kot etek giydim. Saçımı da iki yandan balık sırtı şeklinde ördüm. Nedense bugün kendime biraz bakım yapasım geldi, sanırım günlerin verdiği yorgunluğu bakım yaparak üzerimden atacaktım.

Derin'le buluşacağım kafeye gitmek için babamlardan izin almıştım, 'Onlara artık isimleriyle seslenmiyorum ve bu benim çok hoşuma gidiyor.' Fakat onlar benimle Bulut'u da göndereceklerdi. Peşimde adamlar olduğu için itiraz etmedim ki itiraz etmekte istemedim çünkü başıma bela acmak istemiyordum.

Evden çıkıp Bulut'un evine gittim. Bulut'un evi ve benim evim yan yanaydı. Kapıyı çaldım, Bulut kapıyı açtı, içeri geçtim. İki günde Bulut'la biraz daha yakınlaşmıştık. Yakınlaşma derken, aramızdaki buzları eritmiştik.

Bulut bana seslenerek;

"Yağmur." dedi.

Arkamı dönmemle Bulut'un çıplak bedenini görmem bir oldu. Altında siyah kot vardı ama üzerinde hiçbir şey yoktu.

Ben yeniden arkamı dönerek;

"Bulut tişörtünü giyer misin?" dedim.

"Neden, utandın mı?" diye sordu gülerek.

"Hayır tabii ki utanmadım ama seni böyle de görmek istemiyorum."

Bulut arkadan bana yaklaşmaya başladı.

"Neden o zaman bana dönmüyorsun?" diye sordu çapkın ses tonuyla.

"Bulut tişörtünü giy ve biran önce çıkalım." dedim.

Birkaç saniye bekleyişin ardından Bulut karşıma geçti. Tabii tişörtü üzerindeydi.

"Sen bunlarla mı gideceksin?" diye sordu sert ama sakin bir şekilde.

Ne demek istediğini anlamaya çalışıyordum.

"Nelerle gideceğim?" diye sordum sorgulayıcı bakışlar atarak.

"Üzerindekiler, çok yakışmış."
Bulut'un bakışlarını üzerimde hissettiğim an;
"Bakma öyle, gözlerini oyarım." dedim.
Bulut dediğime tebessüm edip;
"Tamam bakmıyorum, çıkalım mı artık?" diye sordu.
"Çıkalım."

Evden çıkıp birlikte arabaya bindik. Yol boyu hiç konuşmadık ama arabada "YALNIZLIKLAR." şarkısı çalana kadar.

Şarkıda böyle diyordu;

"Başka gözlerle insanlara dokunsam.
Ben görünmez miyim?
Aynı dillerde konuşsam yetmez mi?"

Bulut şarkıya eşlik ederken, bende söylemeye başladım.

YAĞMURA TUTULDUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin