"Evvel zaman içinde kalbur saman içinde küçük bir prenses varmış. Bu prensesin uzaaaak bir ülkeye gitmesi gerekliymiş. Fakat gitmesi gereken ülke çok uzaktaymış ve uzun süre yürümeliymiş. Fakat prenses gitmek istemiyormuş. Kendi ülkesinde mutluymuş. Ama kraliçe durmadan onu zorluyormuş oraya gitmesi için. Neymiş ülkenin iyiliği için gitmeliymiş, üstüne üstlük birde işini hallettikten sonra dönmeliymiş. Prensesin gitmek için hiç hali yokken yine kraliçe tutturmuş git diye. Prenses anlatamıyormuş ki prens gitse herşeyin daha iyi olacağını. İlle de o gitmeliymiş prens ülkeye yeni gelmiş. Kraliçenin ısrarlarına dayanamayan prenses çoook uzaktaki ülkeye gitmeye karar vermiş. Hazırlanıp yola çıkmış. Günler haftaları, haftalar ayları, aylar yılları kovalamış. Kızın o ülkeye varmasına bir kaç haftalık yolu kalmış. Fakat prenses bu uzun yolculuğa dayanamamış ve ülkeye varamadan hayatını kaybetmiş. Prensesin ölüm haberi her yeri sarmış. Bu haberi duyan kraliçe çok pişman olmus ısrar ettiği için. Ve birdaha asla kimseyi o ülkeye göndermemiş."
"Lizzie edebiyat yapma altı üstü bakkala ekmek almaya gidiyorsun." Dedi Emma.
Mikey'se hemen lafa atladı,
"Bana prens demen gururumu okşadı." dedi oğlan. Emma ise sabır dilercesine bir iç çekti ve Elizabeth'in eline parayı sıkıştırıp,
"Git hemen al. Yoldada ölme. 10 dakikada dönersin zaten. Söylenme git, gel." Dedi.
NSNWJWKDJDJSBHS Ehm neyse.
Edebiyatçı prenses Elizabeth yeri
Prens Mikey yeri
Kraliçe Emma yeri
Ve başka istediğiniz karakterler...
Bölüm nasıldı?
~Yelena