- Hadi ama ni-chaaan.
- Hayır kabul etmiyorum.
- Ama tüm Toman orada.
- Ama sen Toman'da değilsin senin katılmanı gerektiren bir şey yok.
- Ama be- Mikey-kuuun hadi ama izin ver bende katılayım.
İki kardeş didişip duruyorlardı. Ertesi gün Valhalla ile kavgaları vardı ve Marla abisini katılmak için ikna etmeye çalışıyordu. Keisuke ise onun zarar görmemesi için bunu reddediyordu.- Üzgünüm Marla, Baji istemiyorsa bunu yapamam.
- Mikazuki, Elizabeth ve Chiasa gidiyor ama.
- Onlar kardeşleri sorumsuzsa benim suçum değil.
- Hey ayıp oluyo ama Baji.Keisuke gerçekten bir türlü ikna olmuyordu. Marla abisinin inadını kıramayacağını biliyordu. Sonunda pes etti ve gitmemeye karar verdi.
Valhalla ile olan dövüş başlamak üzereydi. Bu süre zarfında Valhalla'nın başı Hanma sürekli sırıtıyordu. Hakem başlatmak üzereydi ki Hanma söze daldı.
- Öncelikle bir şey söylemek istiyorum. Yolda geçerken çok güzel bir kız gördüm ve bu kişinin birine benzediğine emindim. Kontrol etmek için buraya getirdim.
Hanma çetenin yanına gitti ve arkalardan elleri, ayakları ve ağzı bağlı siyah saçlı bir kızın saçını tutarak yukarı kaldırdı. Fazla hasar aldığından kurtulmak için çırpınmıyordu hatta bilincini bile zar zor açık tuttuğu belliydi. Hanma sırıtarak yürümeye devam etti sonunda Mikey'in karşısına geldi.
- Ve öğrendim ki bu kızın soyadı Baji'ymiş. Hatta bir adamım onun adının Marla olduğunu bile söyledi.
Bunu duyunca tüm tomanın gözleri kocaman açıldı. Keisuke hariç. Keisuke sinirden kıpkırmızı olmuştu. Başta Marla'yı tanıyamamışlardı çünkü yüzü kanlar içindeydi. Heryeri şişmiş ve morarmıştı.
Mikey'im siniri açıkça belliydi. Birden Hanma'ya daldı ve bir el Marla'yı Hanma'nın ellerinden çekip çıkardı. Bu Chiasa'ydı.
Kavga heyecanlı bir hal almaya başlamıştı. Keisuke Hanma'yı dövüyordu. Evet bunu yapabiliyordu çünkü çok sinirlenmişti. Keisuke'ye karşı yapmaman gereken en önemli madde kardeşine zarar vermemekti. Ki Hanma bu maddeyi çoktan çiğnemişti. Keisuke ona ardı ardına yumruk atıyordu.
Valhalla ile olan kavga bitti Toman kazanmıştı. Kavga biter bitmez Keisuke Chiasa'nın belirttiği hastaneye koştu. Kavganın başlangıcında Chiasa Marla'yı hastaneye götürmüştü. Keisuke odaya aniden daldı. Marla yatakta bilinci kapalı halde yatıyordu. Yanında Chiasa vardı. Kapının birden açılmasıyla sonuna kadar açtığı gözleriyle Keisuke'ye bakmıştı. "Baji-kun napıyorsun başka bir türlü olsaydım yada Marla olsaydı ne olucaktı?" Chiasa yüzünü buruşturdu. Ancak Keisuke onu takmadı ve kardeşinin yanına ilerledi. "Durumu nasıl?" Chiasa sıkıntıyla nefes verdi "Hayati tehlikeyi atlattı. Gerçekten çok pis dövmüş olmalı." Keisuke sinirle tısladı. "Lanet olsun onu öldürmeliydim neden yapmadıysam sanki." Chiasa onları yanlız bırakması gerektiğini düşündü ve sessizce odadan çıktı.
"Lanet olsun Marls beni gerçekten çok korkuttun. S-sana birşey oldu sandım. Lanet düşüncesi bile berbat. Ama bu süre içerisinde farkettimki, Marls sana birşey olmasını gerçekten istemiyorum. Sana birşey olursa nasıl dayanırım. Marls lütfen beni bırakma. Marls ben- ben- ben seni koruyamadığım için üzgünüm. Marls ben sensiz yaşaymam. Marls seni koruyamadığım için beni affet. Özür dilerim Marls."
"V-va-vay anasını n-ni-c-chanın ağla- yacağını hi-hiç düşünmemiştim"
Keisuke dolan gözlerini sildi ve Marla'ya baktı. Gözlerini zarzor açık tutuyordu ancak sırıtıyordu. Keisuke hiç beklemeden Marla'ya sarıldı ve gözyaşlarını serbest bıraktı.
"Seni endişelendirdiğim için üzgünüm n-ni-chan. Ah acıyor nii-chan."
" Marls ben çok korktum. S-sana bir sey olacak diye..-"
"Şşş tamam ni-chan iyiyim ben. Bana diyene bak koca bebek seni. Ah nii-chan gerçekten acıyor."
Keisuke Marla'dan ayrıldı ve göz yaşlarını sildi. Burnu ve gözleri kıpkırmızı olmuştu. Marla gülümsedi "Nii-chan bence gidip yüzünü yıkamalısın. Ve gelirken bana kahve getirebilir misin?"
"Oldu bil!" Keisuke elini alnına götürdü ve asker selamı verdi, ardından odadan çıktı. Bir süre sonra elinde 2 kahveyle geri döndü. Biraz sohbet ettiler. Ardından Toman geldi.-AĞAĞAĞAĞA MARLAĞAĞA İYİ MİSİĞN ÇOK KORKUTTUN BİZİĞ GEL SARILAYIM AĞAĞA KİMİN DOSTU BUUU!
-Li-lizzie-
- Marla iyi misin senin için çok endişelendim bir yerin açıyor mu?
- Hayır iyiyim saol Zuky- Ah Lizzie acıyo.
- Çıkın çıkın ben sarılcam yoğun bakımdan çıkmasını beklemek ne kadar zordu sizin haberiniz var mı? Sarılmak ilk benim hakkım aklım çıktı bişey oldu diye.
- Endişelendirdiğim için üzgünü- LİZZİE ACIYO.
-Ow ow üzgünüm ama çok korktum.
- İyi olduğuna sevindim Marla-san.
- Saol Draken-san.
- Şükür iyisin Marla.
- Saol Mikey-ku- ASA-CHAN SENDE LİZZİE GİBİ BAŞLAMA ACIYO DEMEK NE DEMEK?
- Gerçekten korkuttun bizi Marla-kun
-S-s-saol S-smiley-kun.
Ziyaret faslı bittikten sonra geriye Elizabeth, Chiasa, Makizuki ve Keisuke kalmıştı. Smiley'de kalmaya niyetlenmişti ama Keisuke'nin bakışlarına maruz kalınca gitmek zorunda kaldı. Keisuke kenarda oyun oynuyordu. Elizabeth, Mikazuki, Chiasa ve Marla ise konuşuyordu.
Akşam olunca Elizabeth, Mikazuki ve Chiasa gitti. Keisuke annesine arkadaşlarında kalacaklarını söylemişti. Böylece bugün onları merak etmeyecekti.
- Nii-chan...
- Hm?
- Abim olduğun için teşekkür ederim ve seni endişelendirdiğim, kırdığım, üzdüğüm, zor duruma soktuğum ve daha bi çok yaptığım rezillikten dolayı özür dilerim.
- Bir dakika nerden çıktı bu-Marla'nın gözleri dolmuştu. Keisuke nedenini bilmiyordu ama arada bir Marla'nın duygusal anları olduğunu biliyordu.
- Marls... Asla vazgeçmeyeceksin değil mi... Th aptal. Beni kırmışsın kırmamışsın üzmüşsün üzmemişsin ne farkeder. Sonuçta hala benim küçük katdeşimsin. Sence ben sana darılabilir miyim? Marls seni çok seviyorum ve sevecegim lütfen şimdi uyu dinlenmen gerek.
Marla gülümsedi. Ve gözlerini kapattı.
-Sen dünyadaki en iyi abisin.
-Sende dünyadaki en iyi kardeşsin.Bir süre sonra Marla uyudu. Keisuke onu izledi. Saatler ilerleyince Marla'nın başucunda uyuyakaldı.
Marla yeri...
Mikazuki yeri...
Keisuke
Chiasa
Elizabeth
Mikey
Draken
Hanm- eee nasılsınız hayat nasıl?
Bölüm nasıldı.
Rekoru kırdım ve 821 kelimeyle en uzun yazan ben oldum✌🏻
Soru sorabilirsiniz
~Natasha