Gelen Telefon

28 1 0
                                    

Kahvaltı biteli iki saate yakın olmuş biz kumsala yüzmeye gelmiş ve çılgınlar gibi eğleniyorduk. Özüm akşam için bin bir türlü plan yapmış   ve herkesi de planlarına dahil etmek  için ayarlamıştı.Tabi ara sıra arafla balkonda ne konuştuğumuzu sorup imalar da bulunuyordu.Tam özümlük hareket ama hiç saşırmadım!

Kumsala ilk geldiğimizde kumsal yeni yeni dolmaya baslamışken şuan tıklım tıklımdı. Herkesin keyfi yerindeydi. Yağmur ve Tuna deve güreşinde kaybettikleri için herkese dondurma ısmarlamışlardı.

Ben her ne kadar hileli yollara başvurmuş olsamda güreşi alptug'la Nisa kazandı.Tabi nisa aldı geniş kaslı çocuğu onlar kazanmasında kim kazansın. Savaşta her şey mubahtır sözünü o kadar benimsemiştim ki güreş yaparken suda duran alptuğya su atıp boğmaya çalışıyordum. Onlar her ne kadar bu yaptığımı hile saysada ben buna hayatta kalmak diyordum.

"Hadiiii" diyerek siren sesi gibi başladı özüm konuşmaya "simdi arkadaşlar herkes evine gitsin aklansın paklansın, süslensin püslensin akşam 8 de kumsala ateş yakılmış, Tuna gitarini almış hazir bir şekilde hepinizi göreceğim" dedi. Ve hemen ardından 'geç kalan tüm gece çenemi çekmek zorunda' diyede eklemesini yaptı. Özümün çenesi çekilecek dert değildi cidden.

Organize olmuş gibi herkes aynı anda asker selamı verdi. O kadar komik görünüyorlardı ki kahkaha atmadan duramadim.

Çok geçmeden özümde beni elimden tutmuş eve sürüklüyordu.

***********

"Allah seni kahretmesin milleti ayarladın şurda burada bu saatte hazir durun diye simdi sen çıkmak bilmiyorsun'dedim, bıkkınlıkla. Çünkü yaklaşık 1 saattir özümü bekliyordum.

"Bitanem" dedi tatlı sesiyle. Bir elinde rimel kapiya yaslanmis bi şekilde "ben onlara vakit kazandırıyorum, hani geç falan kaldılarsa ne eksikse ben gelene kadar hazır olsun diye"

Allah'im bu kiz beni delirtecek "bana bak" dedim bir kasim havada "10 dakika içinde cikmazsan seni saclarindan sürükleye sürükleye indiririm merdivenlerden" diye tehdit ettim. Kocaman açıldı gözleri ve hemen son rötüslerini hızlıca yapmaya koyuldu. Bende aynadaki mükemmel yansımama Piç gülüşü atmadan edemedim.

Kumsala gideceğimiz için abartıya kaçmadan günlük birşeyler giydik. Ben sortum atletim ve belime bağladığım gömleğimle gayet tarz görünüyordum.

Özümde siyah şortu beyaz tişörtü ve uzun hırkasıyla sade ve güzeldi. Bu kadar sade olmak için bu kadar zaman harcamasındaki sacmalığıda bir türlü cözemiyordum.

********

Aslında her ne kadar kumsalda gitarla şarki söylemek kısmı içimi kıpır kıpır yapsada aslında aklımda hala Araf vardı.Soğuk duruşu ve umursamaz tavırlarıyla karşısındaki ni tedirgin edecek bir görünüşe sahip. ve birde o sabah neden o kadar erken gitmişti ki ?

Özümle kumsala doğru ilerlerken acaba Araf' ta orda mıdır diye düşünmeden edemedim doğrusu. Tuhaf ve gizemli hali gözüme takılmıştı sanırım.

Kumsala geldiğimizde kinayeli laf sokuşlar bizi buldu. Tabiki de arkadaşımı hemen de sattım. Bekletmeseydi benide burdakileride. "Planı yapıp plana geç kalan ilk insan sen olmalısın" dedi araf ozüme. Araf ilk defa muhabbete katılmıştı.kimse onu zorlamadan. Herhalde bugün keyfi yerindeydi.

"sen konuşabiliyor muydun ya?" diye atıldım. Konuyu değiştirerek. Daha fazla konuşsun istiyordum. Kendi hakkında bişey söylesin ne biliyim 'ben zaten hep konuşuyorum' gibi birşeyler.
Ama o sadece kocaman gulumsemekle yetindi. Gülüşü o kaba tavrina o kadar aykırıydı ki sanki Gülünce başkasına donuyormuş gibi hissettim.

Arafin bu güzel gülüşü konusmamızın sonu olmuştu. Herkes yakılan ateşin etrafına toplanmış tuna'nın gitari çıkarmasını bekliyordu. "Hangi şarkıyı söyliyeceğiz" diye sordu Yağmur.
"Mahzar alansonun şarkısı olsun 'ah bu ben kendimi'" diye öneride bulundum. Tuna bir kaç ritim denedikten sonra özümün önderliğinde söylemeye basladış
****
Zor olsa da galiba dönüyorum sana 
Gel dersen hemen 
Çağırmazsan geçerken 
Yerle gök arasında bir yerde 
Sen beni tanımazsın
Severim de söylemem. 
Sen beni uzak sanırsın 
Bilirim söz dinlemem 
Ah bu ben kendimi nerelere koşsam 
Saklansam bir yerlerde gizlice ağlasam 
Ah bu ben kendimi nerelerde
bulsam 
Çekilsem sahillere hayaller mi kursam

Alptuğnun dizine uzanmış şarkıyı söylemeye devam ederken gözlerimi kapatıp içimden'huzur kokuyor' diye geçirdim tabi şarkıyı hala söylüyordum iki şeyi bir arada da yapabilirim dimi ?
Sen beni tanımazsın
Severimde söylemem
Sen beni uzak sanırsın
Bilirimde söz dinlemem
Diye eşlik ederken bir şeyi farketmiştim herkes susmuş o kısmı sadece arafla ben söylemiştik aniden kafamı çevirdiğimde arafın şaşkınlığı ve tebessüm ettiğini gördüm bunu kesinlikle özüm planlamıştı eve gidince kesinlikle bunun hesabını soracaktım çünkü şuan kızardığımı hissediyordum.
  Ama bi dakika daha önemli arafın sesi çok güzeldi!
saatler geçmiş biz muhabbet etmeye başlamıştık lakin bir kız sesi gelip muhabbeti bölünce tüm gözler kızda buluştu. 'Araf seni görmek ne kadar güzel, özledim' demesiyle anlamadığım bi kızgınlık sardı içimi. Erkekler bir birine bakıp gülerken kızlar , gelen kıza küçümseyici bakışlar atıyordu. Hey burda ne oluyor diye bağırmak istesemde bunu daha sonra yapmak için hafızama kaydettim.
'Aa beni özlemedin mi' alayla konuşan tunaya baktım. Arafın kızla samimiyetine anlam veremiyordum.
Ortamı bozan telefon sesiydi.
'Ne var batın?' Diye açtı telefonu araf.
Ne kaba ama!
'emin misin' dedi bu kez ve hemen ardında 'geliyorum' dedi.

Gözlerin Karanlığıma DeğmesinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin