Hoşgeldiniz Pera'nın güzel insanları :) Her kelimesinden zevk almanız dileğiyle,
Multimedia : Yasemin Gören
¶ Bölüm 5: KRAL
Keyifli okumalar efendim..
¶
Şeytan, dans etti kadınla. Milyonlarca yıllık hayatının en enfes vaktiydi ince belini tuttuğu vakit. Kadının umrunda olmadı Şeytan. Gözü yükseklerdeydi. Her zaman doruk noktasını hedefler, azla yetinemezdi. Ölümü oldu arzuları. Hedeflediği o, doruk noktasından düştüğü ufuk çizgisi son bir nefes aşıladı çürümüş ciğerlerine. O nefes bir çiçek açtırdı ve o çiçeği suladı mavi farkında olmadan. Suladığı o çiçek ise ona baharı getirdi. Lakin şeytan sevmezdi baharı bahçeyi.
Soner, arabayı bir depo yanında durdurduğunda soru dolu bakışlarım bana cevap verecekmiş gibi depodan ayrılmıyordu. Depo bana bir cevap vermeyeceğini ima edercesine sessizlik içindeyken bu sessizliği arabanın açılan kapısı kırdı. Soner, bana bir şey söylemeden terk etti arabayı. Dilimden dökülse de sorular, son nefeslerini vereceklerdi dudaklarımda. Gökyüzü usulca onları kucakladığında yine sessizlikle baş başa kalacaktım. Kaçınılmaz olan sonumu erken hazırladım. Sesimi ve kelimelerimi sakladım bir kutu içerisine ve terk ettim ben de içinde bulunduğum aracı.
Uzun bacakları ile attığı bir kaç adım sonrası deponun ön tarafına ulaşmak üzereydi. Kısaca ardına baktığında arabadan henüz çıktığımı görmüş, adımlarını duraksatmıştı. Ona yetişebilmek amacıyla neredeyse koşar adımlar atarken içimde sebebini bilmediğim bir heyecan vardı. Midem kaynıyor, gözlerimin önünde karıncalar geziniyordu. Heyecanımı bu şekilde bastırabileceğimi düşünüp yutkundum. Neden ve ne için heyecanlandığımı bilmeden ulaşmıştım gözlerini ufuktan alan adamın yanına. Bana kısa bir bakış attığında derin bir nefes aldım. O kısa bakışa bir meltem sığdırdık. O meltem bir yaprağın azraili oldu. Yaprak üzerinde her şeyden bi' haber yaşayan o tırtıl kelebek olmanın hayalini kurarken yuvarlandı uçurumdan. Gür adımlarını yeri titretircesine basan adam yanımdan uzaklaştığında bir meltem daha esti. Daha kuvvetli olan bu rüzgar üşüttü beni. Uçuşan saçlarım görüş alanımı kapatamadan onları iteledim elimin tersi ile. Aramızdaki mesafeyi tekrar açmadan hızlı adımlarla yetiştim Soner'e.
Depo önünde dört büyük araç vardı. Uzun araçlar; küçükken, büyük marketlerin yanına yanaştığını gördüğüm o toptancı araçlarına benziyordu. Sadece bunlar siyah renkteydi. Mat, zarif bir siyah. Arabaların biraz uzağında durduğumuzda seri adımlarla Yusuf geldi yanımıza. Bana kısa, burada ne işim olduğunu sorgularcasına bir bakış attı, kaşları çatılıyken. Bir şey söylemeden ve beni umursamadan yanımdaki adama döndü.
"Her şey tamam, abi." dedi her an duyabileceğiniz bir ses tonunda. Ses tınısı eğlenir gibi çıkıyordu. "Mallar da sağlam. Fabrikalarda da bir sorun yok."
"Gittiniz mi fabrikalara da, lan." Soner'in sorudan ziyade şaşkınlık ve gurur dolu sesi doldu kulaklarıma daha sonra da bir çakmak sesi. Arabalardan ve oradaki insanlardan çektiğim bakışlarım yanımdaki dev gibi adamı buldu. Dudakları arasında yanmaya başlayan sigaraya hayretle baktım. Çakmak sesinin sebebini Yusuf sanan zihnim, karşısında duran görüntüyü algılayamamıştı lakin ilk tanışmamızda burnuma dolan sigara kokusu dürttü anılarımı. İp ucunu elinde tutan anılarım karşımdaki manzaraya daha fazla şaşkınlıkla bakmamamı söylese de gözlerim pek onu dinliyor gibi değildi.
"Hayatında hiç mi sigara görmedin, kızım?" diyen Yusuf'un sesi beni kendime getirmişti. Ona döndüm. Konuştukları o konu benim bakışlarım yüzünden yarım kalmış gibi hissettiriyordu bakışları. Alaylı sesini sonradan algılamam ile kaşlarım çatıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ca'Pera
ChickLitAşk amacının dışına çıkmanı sağlar lakin aynı aşk bambaşka bir amaç aşılar. Yüzü gözü kan içinde kalan adama kapımı açtığımda şaşkındım. Geniş omuzları kapının tamamını kaplarken nefesleri kesikti. Yere bakan gözleri açılan kapıyla benim koyu kahve...