4"office"

293 44 29
                                    

Jeongin dairesine ulaştığında kapıyı çalmış ve saçlarını dağıtarak duvara yaslanmıştı.

Jisung'la son konuşmalarının üzerinden dört gün geçmişti. Yine aklında düşünceler dönüp duruyordu ve dışarı çıkıp temiz hava almak hiçbir değişiklik yaratmamıştı.

Yaklaşık otuz saniye içinde kapı açıldı. Karşısında Felix'i görmesiyle anlamayarak kaşlarını çattı.

"Senin burda ne-"

"Hoşgeldin. Ama tekrardan çıkıyoruz." Felix kapı eşiğini aşıp hızlıca ayakkabılarını giydi.

"Ne? Nereye?" diye sordu Jeongin ama Felix onu duymazlıktan gelerek kolundan tutup merdivenlerden indirmeye başlamıştı.

"Off... Felix bi durur musun nereye gidiyoruz?" dedi Jeongin. Sonunda Felix'i durdurup bıkkın bir şekilde konuşmuştu.

Felix gözlerini masumca ona dikti. "Acele etmemiz lazım Jisung'un ofisini taşıyacağız." diyerek tekrardan Jeongin'i kolundan tutup sürüklemeye çalıştı ama Jeongin hızlıca kolunu çekti.

"Pardon!?" Jeongin fark etmeden sesini yükseltmişti. Felix gözlerini devirdi.

"Seungmin de orda olacak. Sadece arkadaşımıza yardım etmeye gidiyoruz artık bunları aşman gerekmez mi? Ciddiyim Jeongin. Liseli çocuklar gibi davranmayı bırakman lazım."

Jeongin boş gözlerle ona bakmaya devam etti. "Haklısın ama-"

"Aması yok! Eğer bu duygunun üstüne gitmezsen hiçbir zaman aşamazsın! Kendine gelmen ve hayatına devam etmen gerek."

Jeongin iç çektikten sonra başını salladı. "Tamam her neyse. Gidelim."

"Chan arabasını bana bıraktı. Onunla gideceğiz." Felix gülerek konuştuğunda Jeongin de gülümsedi. Hemen arabaya binip yola çıktılar.

°°°

Kısa bir yolculuktan sonra ofisin olduğu yere gelmişlerdi.

Seungmin elinde orta boy bir koliyle apartmana girerken Jisung geldiklerini fark edip onlara döndü. Arabadan çıkmalarını bekledi.

"Teşekkürler geldiğiniz için." dedi ikisine bakarak. Hızlıca ikisiyle de sarılarak selamlaştı. Jeongin sarılmanın ardından kimseye fark ettirmeden stresli bir nefes alıp kendine her şeyin normal olduğunu hatırlattı. "Koltukları dolapları falan nakliyeciler halletti bizim taşıyacaklarımız diğer küçük ıvır zıvırlar. Üçüncü katta."

İkili başını sallayıp vakit kaybetmeden yukarı çıkması gereken kolilere ilerlediler.

°°°

"İnanamıyorum asansör olmadığına." dedi Jeongin yüzünden akan terleri silerken. Felix ve Seungmin'in de ondan bir farkı yoktu.

"Canım çıktı." dedi Seungmin.

"Bu da sondu." Jisung elindeki koliyi yere bırakıp onlara baktı. Tişörtünün omzuyla yüzündeki teri silip ellerini beline koyduktan sonra gülümsedi. "Siz olmasanız asla yapamazdım. Teşekkür ederim."

"Bi yevmiye alırız." dedi Felix gülerek. Diğerleri de kıkırdamıştı bu söylediğine.

"Yemek ısmarlarım?"

If It Was You // JEONGSUNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin