~1~

16 2 2
                                    

Çalan alarmın sesiyle sıkıcı ve klasik bir güne daha başladım kalkıp elimi yüzümü yıkadım ve işlerime odaklandım sıkıcı ama bu gün çok yoğun bir günümdü çünkü bu gün başka bir şehire taşınacaktım afra ile en iyi ve tek yakın arkadaşım zaten başka biriyle muhatap olmak istemem zaten pek de sevmem insanları. Valizime gerekli olan eşyalarımı yerleştirdikten sonra telefonumu alıp anlaştığım taşıma şirketinin numarasını çevirip aradım. Yarım saat içinde burda olabileceklerini söylediklerinde beklemeye başladım pek kahvaltı yapmayı sevmezdim çalan kapı ile birlikte düşünce dünyamdan ayrıldım...

Kapıyı açmamla afranın boynuma atlaması bir oldu

"Çok erken geldin afra"

İğneleyici bir tonda konuştum oda ufak kıkırdama bahşedip cevap verdi

"ya eşyalarımı anca topladım"

Diyip arkasını işaret etti arkasına baktığım da iki büyük bir küçük bavul görmemle sırıtıp ne bekliyordum ki diye içimden geçirip sırıtmakla yetindim. İçeri geçtiğimiz de ortama sıkıcılık hakimdi ne afra ne ben konuşuyordum açıkcası hiç bilmediğimiz bir yere gidecek olmak ikimizide germişti normalde böyle şeyleri takmayan bir insanımdır ama endişemi körükleyen yanımda afranın da olması benim bir ailem yok zaten onlardan bahsetmeyi ve bahsedilmesinide pek sevmem ama afranın bir ailesi var fakat araları biraz kötü olduğu için beni yanlız bırakmamak için oda gelmek istedi bende onu kırmadım zaten ailesi direk afrayı başlarından savmak ister gibi izin vermişti...

Çalan kapı düşünce dünyamdan ayrılmamı sağladı gelen nakliyecilerle hiç beklemeden eşyaların yerini gösterdim zaten fazla bir şey yoktu alacağım...

Eşyaları yükledikten sonra afrayla birlikte garajda duran arabama ilerledim

"bayıldığım şeylerden biri sen biride şu bebek elis"

Afranın dediğine sırıtıp verdim

"çünkü benim arabam bebek"

Oda Küçük çaplı bir kahkaha bahşedip sessiz kaldı arabaya binip yola koyulduk...

"sence bizi ne bekliyor elis"

"bilmiyorum afra"

"umarım güzel bir başlangıç yaparız elisanaşkım"

"kim bilir"

Kısa konuşmamız sonlanırken önüme odaklandım afra radyoyu karıştırırken kendine uygun bir şeyler aramakla meşguldü bana sadece afra elis derdi aslında çok sinirlendiği zaman diğer ismimi kullanırdı onun dışında kullanmasını istemezdim bir tek o biliyordu zaten gece ismini ben elisan gece ölmez kimseye tahammülü olmayan donuk bakışlarla etrafı izleyen sahtelikten uzak duran ve aşka inanmayan biriydim geçen bir kaç saatin ardından gideceğimiz yere vardığımızda hemen eşyaları indiren adamları yönlendirip kısa sürede eşyalar için bir düzen kurmuştuk afra hemen odasına çıkarken bende kaybedecek zamanım yok diye düşünüp boş bulduğum bir odaya girdim eşyaları yaklaşık 1 saatin sonunda yerleştirdiğimde açlık hissi bütün vücudumu ele geçirmeye başlamıştı afranın yanına doğru 15 saniyelik bir yolculuğa çıktım

"ACIKTIM"

"ACIKTIM"

ikimizinde aynı şeyi demesine sırıttım afrayla arkadaş olma sebebim aslında fazla benzer yönümüz olmasıydı

"markete gitmemiz gerekiyor"

Diyerek askıdan ceketimi aldım üstüm bana kalırsa zaten iyiydi değiştirmeye gerek görmedim kırmızı bir crop ve siyah yırtık kot gayet hoş duruyordu şeffaf ceketimle kombin tamamlanmıştı

RUHSUZ&GÜLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin