❝kalp kıracak derecede güzel şeyler ❞
Eğri oturup doğru konuşmak gerekirse ben, namı diğer korkak Lee Jeno, Na Jaemin'e nasıl böylesine kurtuluşum yokmuş gibi âşık olduğumu bilmiyorum. Aşk hakkında da çok az şey biliyorum zaten, fakat kendimi bildim bileli Jaemin'e yanıkmışım da haberim yokmuş sanki. Hâlbuki henüz 13 yaşındayken tanışmıştım onunla. Ama ondan önceki hayatım nasıldı, neler yapıyordum, kimdim ve ne istiyordum, inanın hiçbir fikrim yok. Jaemin'in aşkının içine doğmuş gibi hissediyorum.
Ben onun aşkının içine doğmuştum doğmasına ama onun aşkı benim içime nasıl işlemişti ilmek ilmek? 2013 yazında hayatıma girdiği o vakitten beri uyuyup uyanıp onu düşünüyordum. Uykuyla uyanıklık arasında onu düşünüyordum. Yemek yerken, ders çalışırken, okula giderken, Gizli Bahçe'de aylaklık ederken, sahilde kumların üzerine uzanırken, Mark ile sohbet ederken, Renjun ile akşamüstleri markete yürürken, Donghyuck ile mangalar hakkında konuşurken, evimizin bahçesindeki söğütün altında oturup gökyüzünü izlerken... Okulda olduğumuz deneme sınavlarının panoya asılan sonuç listesinde kendiminkinden önce onun ismine bakardım. Huysuz Taeil bizi ağaçlarının çevresinde yakaladığı zaman kaçarken geride kalıp kalmadığından emin olmak için onu kontrol ederdim. Matematik notlarını o istemeden önce sırasına çoktan bırakmış olurdum. Okulda, Jaemin hakkında çok fazla kişi dedikodu yapar, onun arkasından iğrenç şekillerde konuşurdu ve ben ne zaman onlardan birini duysam, hepsine karşı onu savunur ve ağızlarının payını verirdim. Jaemin'in ise bunların hiçbirinden haberi olmazdı.
Ben bir şekilde, her defasında onu düşünürken buluyordum kendimi. Aklım, gözlerim, kalbim daima ondaydı. Fakat o, bu zaman boyunca başka erkekleri düşündü, onlarla çıktı ve onları sevdi.
Lisenin üçüncü senesinden sonraki yaz tatilinde Juhon diye biriyle çıkmaya başladı. O çocuktan, diğer bütün sevgililerinden ettiğimden daha fazla nefret ediyordum. Siyah, omzunda biten saçları, kaşındaki ve dilindeki pirsingleri, rengi solmuş Metallica tişörtleri ve kapı gıcırtısına benzeyen sesiyle beni inanılmaz derecede rahatsız ederdi. Suratı tıpkı bir tilkiye benziyordu ve etrafa yaydığı havadan o kadar nefret ederdim ki, ilk kez Jaemin'e sevgilisini seviyormuş taklidi yapmadım. Her seferinde Juhon'u eleştirir, ona olan nefretimi dile getirirdim ve Jaemin de hep gülüp geçerdi.
Onunla, bir yaz akşamı sahilde tanışmışlardı. Juhon bir grup arkadaşıyla kamp yapıyordu ve bizde o gün, tesadüfen oradaydık. Hayatım boyunca nefret ettiğim bir tesadüftü. Juhon ve kendisine benzeyen iki arkadaşı bizi görünce yanlarına davet etmişler, biralarından ikram etmişlerdi ve ben çocuklara davetlerini kabul etmememiz gerektiğini söyledim. Elbette beni dinlemediler, hevesle o üç sevimsiz oğlanla tanıştılar. Yetmezmiş gibi Jaemin biralarından içti. Ben nefret eden yüzümle onu uyarma girişiminde bile bulunmadım çünkü sinirlenmiştim. Gecenin sonuna doğru ise Juhon Jaemin'e telefon numarasını verdi. Jaemin de sarhoş hâliyle, kıkır kıkır gülerek numarayı aldı. Daha sonra çıkmaya başladılar.
Ancak bu sevgilisinin öncekilerden farkı, ilişkilerini tam anlamıyla olmasa da gizli tutmalarıydı çünkü Juhon öyle istemişti. Sevgili olmalarından yaklaşık iki hafta sonra Jaemin, bir buluşmamızda onu yanında getirdi. Hep birlikte sahildeki bir kafede oturuyorduk. Juhon ve Jaemin yan yana, tam karşımda oturuyorlardı. O gün Jaemin mavi renkte, üzerinde pembeyle love me yazan, kısa belli bir tişört giymişti ve kollarını ne zaman birazcık yukarı kaldırsa çıplak teni görülebiliyordu. Bacaklarını saran bir kot şortu ve beline geçirilmiş bir pantolon zinciri vardı. Gözlerimi ondan uzaklaştırmak istemesem de, yanındaki aptal herifin suratını görmemek için başka yerlere bakıyordum.
Berbat bir zamandı, Juhon yanımızdayken hiçbirimiz doğru düzgün sohbet edemezdik ve girişimleri başlatan kişi de Jaemin olurdu. Mark, Donghyuck ve Renjun da, benim kadar olmasa da, ondan hoşlanmıyordu. Bu yüzden yaklaşık bir saat oturduktan sonra kalkmaya karar verdik. Jaemin ve Juhon önden çıkıyordu ve ben onların gerisindeydim. O sırada Juhon'un Jaemin'in kulağına eğildiğini gördüm ve çaktırmadan ancak büyük bir merakla onlara kulak verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
aşk çileği, nomin
Fanfiction"Aşk çileği sayesinde istediğin kişiyi kendine âşık edebilirsin. Bir tür dilek aracı gibi düşün. Olay çok basit: Bir çileği ortadan tam ikiye keseceksin. Yarımlardan birisini bir kaşık toz şeker ile beraber yedikten sonra diğer yarımı da sana âşık o...