Lila yanında kimseyi hissedemeyince uyandı. Onun sıcaklığını seviyordu. Onunla kucaklaşmasına izin vermesinden hoşlanıyordu. Yataktan kalktı ve... Evet. Geceliğini gerçekten değiştirmesi gerekiyordu. Bir battaniye kaptı, kendini onunla sardı. Kapıdan baktı ve Rena'yı gördü.
"Rena!" dedi. Rena durdu ve içeri girdi. Arkadaşının battaniyeye sarıldığını görünce gözleri büyüdü.
"Bana onu yaptığınızı söyleme... "
"HAYIR! Biz hiçbir şey yapmadık! Açık gecelik giyiyorum''
"Koruma kullandınız mı demek üzereydim. Her neyse, sizi giydirmeye geldim. O halde sizi prensiniz için giyinme odasına alalım." Rena gülümsedi.
▰▰▰▰▰▰▰▰▰▰▰▰▰▰▰▰▰▰▰▰▰
Prens Jungkook Lila'nın gelmesini bekliyordu. Ona doğru yürüdüğünü görünce yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi. Çok güzel kırmızı bir elbise giymişti.
"Günaydın bebeğim" dedi yüzünü kızartarak.
"G-günaydın" dedi.
"Hadi yiyelim" dedi. İkisi gül bahçesinde kahvaltı yapmaya başladılar. Jungkook onun güzel yüzüne bakmaktan kendini alamadı. Lila birinin ona baktığını hissedince kızardı.
"Çok güzel görünüyorsun Lila" dedi Jungkook ona gülümseyerek.
"T-teşekkür ederim"
"Lila sana önemli birşey söylemem gerek."
"Dinliyorum?"
"Annen ve kız kardeşinin öldüğünü söylediğim için üzgünüm" dedi Jungkook elini tutarak, haberi duyunca gözleri büyüdü.
"N-nasıl?"
"Biri onları öldürmüş. Özür dilerim" dedi sadece sarılmak için ayağa kalkarak.
"Artık kimsem yok" Onlardan nefret ediyordu ama Choi ailesinde sadece onlar kalmıştı.
"Hayır var. Bana sahipsin" dedi prens yanaklarını avuçlayarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the bl𖦹𖦹dy prince / 緯価塩 \ yandere jjk
Фанфик"B-burada ne yapıyorsunuz majesteleri?" "Umm... birisi bana sonsuza kadar mutlu olmak istiyorsam, buna müdahale edebilecek bazı insanları ortadan kaldırmam gerektiğini söyledi. Lila'mı elimden almaya çalışan birine yardımcı olamam. O benim. Herşeyiy...