Huh çok geç kaldık tren kaçtı aq
Sj
Amk ben neden yazamıyorum bok yolunda ilerliyoruz hadi bakalım :D
Oy atmayanı kırbaç fantazisine tutucam haberiniz olsun bacılar 🤠
Yazardan:
Saatlerdir aynı yatakta, aynı havayı bu kadar yakından soluyan sarmaş dolaş uzanan gençlerden biri; yani Jimin, kendini derin uykuya oldukça kaptırmışken onun aksine Jungkook üzerinden iki saat geçmesine rağmen hala gözüne girmeyen uykuyla tavanı izlemeye devam ediyordu.
Artık kolunun üstünde duran başı kan dolaşımını engellediğinden dolayı uyuşmuş elini yavaşça çekip bileğini döndürerek kanın ellerini hücum etmesine izin vermişti.
Sinirli miydi? Yada kırgın mıydı? Kendiside bilmiyordu fakat bu cümleye çok hazırlıksız yakalanmıştı.
"Barını satın aldığım için çok üzgünüm."
Ağlayabilirdi, şuan burda bu yatakta göğüsünde uyuyan çocuk yüzünden hüngür hüngür ağlayabilirdi.
Elinden çok değer verdiği barı kayıp gitmişti ve Jimin bunu sarhoş olmasına rağmen ben yaptım demişti.
Acaba saçmalamış mıydı?
Acaba farkında olmadan mı demişti.Öyle olmasını umuyordu.
Bunu ona yapan kişi Jimin ise gerçekten de onu geçmişte tanıdığı için şuan işe aldığını düşünmeye başlayacaktı.
Jungkook delirmek üzereydi, nefes almakta zorlanıyor olması sürekli derin içler çekip Jimin'den uzaklaşmaya çalışıyor olması boşaydı sanki.Jimin sımsıkı sarılmıştı Jungkook'a.
Bırakmak istemiyor gibi sımsıkı tutmuştu ve Jungkook üstündeki tişörtü ıslatan minik göz yaşlarını göğüsünde hissedebiliyordu.
Uykusunda ağlıyordu, belki de kabus görüyordu.Siktir etsene.
Sabah olunca ilk işi Jimin'e hesap sormak olacaktı ve şuan ki durum umurunda değildi, sürekli içinden küfürler yağdırırken sırtını saran ellerini gevşetmişti Jungkook, sızıp gitmek istiyordu yanından, uzaklaşmak istiyordu.
Bu lanet olası vanilya kokusunu içine çekmek koyuyordu ona.Yavaş hareketler ile göğsünde uyuklayan adamın başını tuttuğu gibi nazikçe yatağın diğer tarafına çevirirken kuruyan dudaklarını yalayıp vücudunu germişti küçük olan, Jungkook hiç vakit kaybetmeden üstüne ince yorganı belinden aşağısına örtüp yavaş adımlar ile odadan çıkarken kapıyı ses çıkarmayarak kapatmıştı. "İyiki benim sakat kapılarım gibi gıcırdamıyor!" Diye içinden konuşurken mutfağa doğru, alt kata inmişti.
Büyük gri tezgahın önündeki ufak ama uzun sandalyelerin birinde oturan Taehyung'u görünce başta şaşırsa da aldırış etmeden yanına gitmişti.
başını ellerinin arasına sıkıştıran kahve saçlı önündeki sırayla dizilmiş içki şişelerinden birini almış birkaç yudum çekerken elinde bardakla gelen Jungkook hemen karşısına oturarak şişedeki sıvıyı şekilli bardağına dökmüştü.Taehyung zar zor başını kaldırıp karşısında duran adama bakarken büyük bir iç çekip gözlerini tekrar kapatmıştı ki çok uzun sürmemiş tekrardan ıslak göz kapaklarını usulca açmıştı.
Parmaklarına taktığı yüzüklerini bir bir çıkarırken, Jungkook eline aldığı bardağı ince dudaklarının arasına götürmüş yudumlayarak önündeki çocuğu izlemeye devam etmişti.Tae: siktiğimin şirketi.
İşaret parmağına takılı olan yüzüğü çıkaramayınca en sonunda pes eden taehyung elini masaya sertçe çakmış ardından önünde duran şişeye uzanmaya çalışırken Jungkook önünden çekmişti.
Hemen ıslak kirpiklerinin altından yüzüne baktığı çocuğu süzen Taehyung şişeyi tekrar almak için bir atak yaptığında Jungkook bu sefer yere koymuştu şişeyi.
![](https://img.wattpad.com/cover/275435169-288-k27328.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JİKOOK {ÖĞRETMEN}
General FictionBeş parasız Jeon Jungkook, parası ile dünyaları satın alabilecek olan Park Jimin'in öğretmeni olur... "Bunu bilerek yapmadım."