ilk teşekkür."Sanırım kırmızı elbiseyi alacağım. O günden beri gözüme uyku girmedi."
Chaeyoung henüz ayılamamış olan üçlüye, yani bana, Do Hyun'a ve Jimin'e, dışarı çıktığımız gün beğendiği elbiseye olan aşkını anlatıp duruyordu. Dün gece neredeyse hiç uyumadığım için yürürken uyukluyordum, bu yüzden cevap vermeye mecal bulamadım.
"Keşke dertlerim Chaeyoung'un dertlerine benzese ya..." diyerek huysuzlandı Jimin. "Ben de o gün gördüğüm kırmızı elbisenin arkasından ağlasam falan."
Chaeyoung'un Jimin'e vurduğunu duyumsadım.
"Sadece sohbet olması için boş yapıyorum. Dertlerimle dalga geçemezsin."
Do Hyun esnedikten hemen sonra sohbete bambaşka bir konuyla katıldı. "Yaklaşan sınavlar... Çalışmaya başladınız mı?"
Omuz silktim. "Başlamadım. Zaten her şeyden nefret ettiğim dönemlerime döndüm, belki okuldan nefret edip onu da bırakırım."
Jimin birkaç adımda yanıma ulaştı ve kolunu omzuma attı. Uykudan mayışmış bir sesle, "Okulu bırakırsın da, okul seni bırakır mı?" diye sordu. Anlamsız bulduğum soruya kaşlarımı çattım.
"Ne?"
"Her gün evden seni okula sürükleriz diyorum yani." Açıklamasını yaptıktan sonra tatlı tatlı gülümsediğinde gözlerimi devirirken kendimi tutamadım ve kıkırdadım.
Sınıfa ulaştığımızda Jimin kolunu omzumdan çekerken sırasına doğru hızlandı. Ben de kendi yerime yürürken Jungkook'un yerine baktım. Oturuyor ve bacaklarını çok hızlı sallıyordu. Sınıfa girmemizle hareketliliği hisseden Jungkook, gözlerini yan tarafındaki camdan çekti ve kafasını çevirdi. Bu sayede göz göze geldik.
Ne tepki vereceğimi bilmediğimden tepkisiz kalarak sırama ulaştım. Onun da gözlerini bir süre üzerimde hissetmiştim ancak daha sonra yeniden diğer tarafa dönmüştü.
Herkesin içinde verememiştim ceketini elbette. Dersler geçmiş, öğle yemeğine ulaşmış ve onu da atlatmıştık ancak ben masamın yanındaki pakette duran bir okul ceketiyle günü geçirmeye devam etmiştim. Bir an önce kurtulmak ve Jungkook ile olası her türlü etkileşimimi kesmek istiyordum. Büyük ihtimalle benimle uğraşmaya devam edecekti ancak yine de umut etmenin bir zararı yoktu.
Son dersin bitmesine az kala çıkardığım telefondan Jungkook'a hızla bir mesaj yazdım.
kimmina
şu ceketini alacak mısın artık
jeonjungkook
neden sabahtan vermedin
kızım swn sorunlusun he
müdürden azar işittim senin yüzündenkimmina
oha sen müdürden azar işitiyor musun???
inanılmaz
sabah nasıl verecektim?
sınıfın ortasında mı?jeonjungkook
mesela bu attığın mesajı gün içinde daha erken vakitte atabilirdin
kimmina
her yerde öğrenci oluyo
çıkışta kimse yokken veririm iştejeonjungkook
o zaman neden mesaja ŞU CEKETİNİ ALACAK MISIN ARTIK gibi bir artistlikle girdiğini sorabilir miyim?
kimmina
ŞİMDİ OKUDUĞUN
505 • jjk
Fanfiction"Senden nefret ediyorum," dedi çocuk, sert bakışlarını nefret edildiğini duymamışçasına gülümseyerek onu izleyen kızdan çekmezken. Gitmesini istiyordu çocuk çünkü kızı görmezden gelmek çok zordu onun için. Kız ayaklanmadan önce gülümsemesini yüzünd...