Herkese merhaba bu benim ilk kitabım elbet hatalarım olacaktır insanız sonuçta tek ricam ahlak kuralları içerisinde eleştirilerinizi yapmanız.
Şarkı da tam olarak yaratmaya çalıştığım evren gibi hissettiriyor.
Okumaya başladığınız tarihi de bu satıra alayım.
Bu kitabı yazarken on dört ,on üç yaşında hayal gücüyle hareket eden bir çocuktum olabildiğince düzenleyip hataları en az indirmeye çalıştım umarım beğenirsiniz iyi okumalar.
GİRİŞ
Başlangıçta, ne ışık ne de hayat vardı. Yalnızca sonsuz bir karanlık ve derin bir boşluk hüküm sürüyordu. Ancak, evrenin derinliklerinde bir kıvılcım doğdu, ve bu güçten beş büyük çiçek filizlendi. Her biri birbirinden tamamen farklıydı: biri ılık ve kudretli alevlerden, biri dingin ve huzurlu dalgalardan, biri haşin ve muzur meltemlerden, biri sert ve bilge kayalardan, biri yakıcı ve belirsiz şimşeklerden oluşuyordu. Zamanla bu filizler çiçek açtı ve her biri kutsal varlıklara dönüştü. Varoluşlarının özü, oluştukları maddelerin ilahi birer yansımasıydı. Boşlukta yaşam bulan bu beş varlık, evrenin ilahi denge ve düzenini sağlayacak olan kardeşlerdi.
Kardeşler boşluğun içinde yaşamaya başladılar. Her biri kendisine bir isim bulmuştu. Alevlerin kudretine sahip olan kız kardeş Rhea, dalgaların dinginliğine sahip olan kız kardeş Cephilia, meltemlerin haşinliğine sahip olan kız kardeş Liria, kayaların bilgeliğine sahip olan erkek kardeş Sete ve şimşeklerin yakıcılığına sahip olan erkek kardeş Asto. Boşluk artık daha doluydu fakat hâlâ anlamsızdı. Kardeşler uzunca bir süre beraber vakit geçirdiler fakat artık boşlukta sadece beraber vakit geçirmek yeterli gelmiyordu. Her biri yalnızlık çekiyordu. Böylelikle hepsi birleşerek Almora'yı yarattılar. Boşluk artık daha anlamlıydı fakat bir süre sonra bu yarattıkları küre de kardeşlere yeterli gelmedi. Her biri kendi ruhundan bir parça vererek ilk Almoru yarattılar. Bu varlık, beş kardeşin güçlerini bir arada barındırıyordu: alevlerin kudreti, dalgaların dinginliği, meltemlerin haşinliği, kayaların bilgeliği ve şimşeklerin yakıcılığı. Ancak bu varlık bile kardeşlerin yalnızlığını gideremiyordu. Hiçbiri tatmin olmamıştı.
Her kardeş kendilerinden bir parça feda ederek kendilerine Almorlar yarattılar. Rhea sonsuz ateşini miras vererek Fotialıları yarattı, Cephilia göz yaşını miras vererek Otilileri, Liria nefesini miras vererek Zephyralıları, Sete bilgisini miras vererek Kairosluları, Asto kıvılcımını miras vererek Voltaralıları yarattı. Her biri kendi mirasını ilk yarattığı kişilere vererek korumalarını emretti. Artık her şey ilahi kardeşler için iyi gidiyordu fakat bu uzun sürmedi. Almorların nüfusunun artmasıyla beraber Almora'da işler çığırından çıktı. Bunu fark eden kardeşler ilk yarattıkları Almoru bütün miras sahiplerini yönetmesi ve diyarın düzenini sağlaması için yetkilendirdiler ardından miras sahipleri arası savaşları yasakladılar.
Bütün bu olaylardan sonra, kardeşler diyarın düzenine daha fazla müdahale etmemeleri gerektiğine kanaat getirdiler. Son bir kez güçlerini bir araya getirerek, diyarın üstüne ilahi bir yasa koydular. Bu yasa, kutsal bir mühür gibi, olumlu ya da olumsuz hiçbir müdahaleye izin vermeyecekti. Ancak, yasakları çiğneyenler kutsal adaletin gazabına uğrayacak, görevlerini layıkıyla yerine getirenler ise tanrısal lütuflarla ödüllendirilecekti. Bunun dışında diyara el uzatan, ilahi yasanın kudretiyle kardeşlerin arasından sürgün edilecek ve ebediyen cezalandırılacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADELİNE
FantasyFantastik sıralamasında 40.oldu Bütün evrenlerin sorumluluğu hafızasını kaybetmiş 18 yaşındaki bir kıza yüklenir ise ne mi olur? Hadi gelin Adeline Clark'ın nefes kesen bu macerasına beraber tanık olalım. 18 yaşında olan. Adeline in hayal meyal hat...