25-Final

231 19 10
                                    

3 saat önce/Fulyadan

Mezar taşlarını son kez öpüp sarıldım. Annemin toprağını kokladım aynı annem gibi kokuyordu kokusunu nasıl sinmiş sanki içim de ki yaraya merhem oldu bu koku. Telefonum çalınca arabama bindim istanbula çok yakın bir arazide deniz kenarın da özel bir depo yaptırmıştım Kenanı ve Bilgeyi adamlarım oraya çekmişti.

Amcamlar mektubu alınca ilk işleri buraya gelmek olacaktı. O yüzden hızlı olmalıydım Alex in uçağının inmesine bir buçuk saat vardı.

3 saat sonra yiğitten

Halam bir kaç saat önce hızla çıkıp gitmişti. Arkasından seslensem de beni duymamıştı. Odama çıkarken kapı çaldı halamın geldiğini düşünerek açtım.

Bir kaç adam ve bir araba vardı
"Yiğit bey sizi Fulya hanım çağırıyor lüfen zorluk çıkartmayın"

"Ayağına mı gideceğim bir de?" Diyerek güldüm

"Yiğit bey Fulya hanım zorluk çıkartacağınızı bildiği için bu fotoğrafı göstermemizi istedi" diyerek cebinden çıkarttığı telefonu bana uzattı halam bi depoda sandalye de elleri ve ağzı bağlanmıştı üstünde bugün giydiği kıyafetleri.

Telefonu yere atıp belimdeki silahı çektim solumda olanı vurdum bana resim gösterenin kafasına dayadım "bana halamın yerini söyle"

"Yiğit bey isterseniz öldürün ama Fulya hanımın sizi beklediği yere gelmediğiniz sürece halanızı bırakmayacaktır"

Silahı indirdim Fulyanın istediğini yapmaktan başka bir çarem yoktu bu bardağı taşıran son damla olmuştu. Annemden sonra sevdiğim ikinci kadına bunu yapmayacaktı. "Beni ona götür"

Yarım saatlik bir yolun ardından ormanlık alanın bir kısmı yüksek duvarlarla çevrilmişti. Arabayı ve şöförü kontrol edip bizi içeri aldılar

Fulyanın yolladığı adam bir evin önünde durdu. "Ne bu şimdi Fulya hanım beni içeride mi bekliyor"
Adam cevap vermeyince indim etrafta bir sürü beli silahlı adamlar vardı büyükçe duvarlar bu kadar önemli kimle kalıyordu burda. Kapıyı çalıp bekledim.

Kapı ağır ağır açıldı karşımda görmeyi hiç beklemediğim iki kişi bana bakıyordu.

İlk önce hayal sandım ama değildi zorda olsa bir iki kelime çıkmıştı ağzımdan.

"Anne"

"Gözde"

Annem sıkıca sarıldı ben şoku atlatamamış kas katı kesilmiştim

Gözde "bu dondu kaldı anne yaa sanki hortlak gördü"

Annem geri çekilip bana baktı "Yiğit'im iyi misin oğlum? Seni çok özlemişim her gün görüyordum ama canlı canlı görmek dokunmak kokunu solumak başka"

"Anne siz! ya siz ölmüştünüz bu nasıl oldu"

"Sen içeri geç her şeyi anlatacağım"

Annem geri çekilince Gözdeye sıkıca sarılıp öptüm. İçeri geçtiğimizde evde bir sürü ekran vardı. Bunların hepsi evimizi ve şirketi gösteren kameralardı Annem yanıma geldi
"Aylardır olanları burdan takip ediyoruz"

"Anne bu nasıl oluyor? Sizin. Ya sizin arabanız patladı videosunu izledim"

"Ah Fulya o deli kız" diyerek koltuğa oturdu yüzünde sinir değil gülümseme vardı

Edanın, Fulya olduğunu öğrendiğimizde büyük bir şok geçirmiştik araba durunca kapımızı Fulya açtı. "Hadi inin"

Çantamdaki silahı çıkartacakken Fulya çantamı alıp arabanın içine attı "size zarar vermeceğim güvenli bir yerde saklanacaksınız. Zamanı gelince sizi almaya Yiğit gelecek"

DivanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin