12

575 52 7
                                    

Merhabalar... Buluşmalarını düz yazı olarak yazdım elimden geldiğince çok uzatmamaya çalıştım. Yazım yanlışlarım varsa şimdiden kusura bakmayın. Düz yazarken kendimi çok rahat hissetmiyorum ama ara ara yazacağım tabii :') Umarım bölümü seversiniz iyi okumalar


Buluşma saati yaklaşmıştı, Jimin hazır bir şekilde Jungkook'un gelmesini bekliyordu. Hoseok'un sürekli bahsettiği arkadaşıyla sonunda tanışacağı için biraz heyecanlıydı. Bu zamana kadar tanışma fırsatları hiç olmamıştı çünkü her iki tarafın da dersleri çok yoğun geçiyordu. Şimdi yaz okuluna kaldıkları için dersleri az olduğundan boş vakitleri çok oluyordu. 

Yoongi yaz okuluna kalmamış olsa da arada sırada stajdan fırsat buldukça Hoseok'la görüşmek için geliyordu ama Jimin'in dersleriyle çakıştığı için hiç görüşme imkanları olamamıştı. Hoseok'un bahsettiğine ve fotoğraflarından gördüğüne göre kedi gibi bir adamdı Min Yoongi. Ayrıca çok da zekiydi de. Bölümünde birinci olması sebepsizce Jimin'in gözünde onu büyütüyordu. Psikoloji okumak kolay değildi Jimin'e göre. Gerçi kendi bölümü de kolay değildi, zaten kolay olmayışını veremediği dersler yüzünden yaz okuluna kalmalarından anlayabilirdiniz.

Sonunda Jungkook geldiğinde buluşacakları kafeye doğru yol aldılar. Jungkook yol boyunca hiç susmamıştı. Böyle bir buluşma ona göre çok gereksizmiş, istese ikisi buluşup eğlenebilirlermiş, başka birilerine ihtiyaçları yokmuş falan filan Jimin'in kafasını ütüleyip durmuştu. Zaten Jimin bir yerden sonra onu dinlemeyi bırakmıştı çünkü biliyordu ki arkadaşı ne olursa olsun asla susmayacaktı.

Kafeye girdiklerinde Hoseok ve Yoongi'yi hemen görmüştü Jimin. Yanlarına gidip selamlaştılar ve kısaca tanıştılar birbirleriyle. Jungkook'un tüm konuşkanlığı gitmişti. Suratını asmış suspus oturuyordu yanlarında. Sadece arada bir Yoongi'nin söylediklerine laf sokuyordu o kadar. Hatta laf sokmak için sevdiği şeyleri bile sevmiyormuş gibi savunmuştu. Her ne kadar kabul etmese de çok fazla ortak yönleri vardı ama Jungkook nedense sürekli onu manipüle edip üste çıkmaya çalışıyordu.

Hoseok gibi Jimin'de Jungkook'un bu tavrı yüzünden biraz şaşırmıştı ister istemez. Çünkü arkadaşı böyle birisi değildi, kafası uyuşabilecek, ortak yönlerinin olduğu her insanla rahatça anlaşırdı. Hadi ama cidden gereksiz bir şekilde yükleniyordu karşısındaki çocuğa. Üstelik Yoongi hiçbir şey yapmıyordu da, hatta Jungkook'un bu tavrına karşı asla ters bir şey söylememişti ve mümkün olduğunca alttan almaya çalışmıştı. Hoseok'un anlattığı gibi kibar ve eğlenceli bir adamdı. Sohbeti çok iyiydi. 

Yoongi'nin konuşmanın akışında ettiği iltifatlar, yaptığı üstü kapalı tatlı imalar onu daha da kendine has ve çekici kılıyordu. Jimin'e de Jungkook'a da gerek görünüşleri için olsun gerek dersleri için olsun defalarca iltifat etmişti ama bu durum huysuz arkadaşının sürekli homurdanmasına sebep olmuştu, aksine kendisinin hoşuna gidiyordu. İltifat almaktan kim hoşlanmazdı ki zaten. Ara sıra ona karşılık da vermişti. Jungkook oflayıp kendilerini bölmese ya da laf sokmasa daha da iyi olabilirdi her şey. Jungkook'un terslemelerine rağmen Yoongi arkadaş olmaya çalışmaktan kendisini asla geri çekmiyordu onu alttan almaya devam ediyordu. Bu sebeple Jimin ona minnettardı.

Yoongi'nin yine Jimin'e iltifat ettiği anların birinde Jimin içten bir şekilde gülümseyip karşılık vermişti. Fakat yine ve yine Jungkook'un oflaması yüzünden dikkati dağılmıştı. Kafasını ona döndürüp kaşlarını da çatıp dudaklarını oynatarak sorunun ne olduğunu sordu. Karşılığında Jungkook hiçbir şey söylemeden omuz silkmekle yetinmişti. Bu durum Jimin'i deli etmeye başlamıştı.

Çağırmakla hata mı ettim diye düşünmeden kendini alıkoyamıyordu işte. Yoongi'de Hoseok'da bir sorun olduğunu anlamışlardı tabii ki. Hatta bunun sebebini de az çok tahmin edebiliyorlardı. Lakin yine de alttan almaya devam etmişlerdi. Hoseok bu hallerine alışıktı zaten.

Sentimental Bastard - jikook textHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin