Kaoslu bölüm saldım. Kaos bölüm sonunda yok oluyor..
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
•••••
Harry kızların uyuduğundan emin olduğunda yavaşça odadan çıkmış aynı yavaşlıkla kapıyı kapatmıştı. Mark çoktan odasına çekilmiş, çocuklar da içecek birşeyler alıp bahçeye çıkmıştı. Harry bahçe kapısına yaklaştığında çocukların konuşmalarını duymuştu. Dışarı çıkacakken konuştukları konu dikkatini çekmiş cam kapının kenarında durup konuşmayı dinlemişti.
"Bilmiyorum Niall. Ondan hoşlanmıyorum. Harry ve ben olmayız. Biz çok farklıyız aramazda birşeyler olma ihtimali bile yok. Tamam her zaman yanımda, arada öpüşüyoruz falan ama o kadar! Ben ve o biz imkansız ikiyiz.."
Harry duyduklarıyla başından aşağı kaynar suların döküldüğünü hissetti bir an. Bu kadar şanssız olmak zorunda mıydı gerçekten? Gözünün dolduğunu hissediyordu. Bunlar gerçekten Louis'nin aklından geçenler miydi? Belki de uzun zamandır aklından geçenleri çocuklara anlatıyordu? Belki de Niall bunları bilmesine rağmen ona anlatmıyordu?
Zayn Louis'nin konuşması bittiğinde ona cevap vermek için kafasını kaldırdığında kapının ordaki Harry'yi görmüş oturduğu yerden hemen ayağa kalkmıştı. Dolu dolu bakan gözlerinden anlamıştı konuşulanları duyduğunu.
Harry Zayn ile göz göze geldiği an dolu gözlerini silip ruhsuz bakışlarını takınmıştı. Louis ile arasında daha birşey yoktu ama Harry Louis'den hoşlanıyordu. Ya da hoşlanmıştı. Vazgeçmeliydi belki de? Eğer Louis bunları onun yüzüne söyleseydi hiç yanına gitmezdi. O saçma teklifi kabul edip Amerika'ya falan giderdi.Ama demişti ya teklifi saçma bulmuştu. Ailesinden arkadaşlarından uzak duracak diye teklifi kabul etmemişti ama aslında gitmesine bile gerek yok.
Çocuklar önce ayaklanan Zayn'e sonra da onun baktığı yere yani Harry'ye baktılar. Niall da Zayn gibi hemen oturduğu yerden kalkmıştı. Arkasından da Liam.
"Harold? Sen duyduklarına takılma bak gerçekten Zayn ile birlikte tüttürüyorlardı. Kafayı buldu. Gerçekten!" Niall hiddetle açıklama yapmaya çalışırken Louis oturduğu yerden bile kalkmamıştı. Arkasına dönüp bakmamıştı bile!
"İyi geceler herkese!" Harry duyduklarını veyahut duyacaklarını hiç takmadan kapının yanındaki çantasını alıp dışarı çıktı. Arkasından koşarak gelen Niall'ı takmadan arabasına binip hemen oradan uzaklaşmıştı.
Sarhoş insanların, kafayı bulmuş insanların gerçekleri söylediğini bilecek kadar yaşamamıştı gençliğini ama Robin'in de sarhoş hâllerini görmüştü zamanında. Anne'e sarılıp sürekli onu sevdiğini dile getirirdi.
