Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
•••••
Harry göğüsünün üzerinde yatan Doris'e bakıyordu. Doris ile arasında çok farklı bir bağı olduğunu düşünüyordu. Hastaneden çıktığı gibi önce buraya gelmiş ve ikizlerin 1. yaş doğum gününde tanışmışlardı o zamandan beri de Doris Harry için farklıydı.
Harry gibi o da sarılmaya bayılıyordu. Başını yaslayacak bir omuz bulduğunda hemen uyuyordu. Arada sırada ağlarken durup kahkaha falan atıyordu. Bu minik psikopat Harry'nin küçük kız versiyonuydu.
"Benim minik bebeğim hâlâ neden uyumuyor?" Harry'nin Doris'e bakarak kurduğu cümleyle yatakta yanında oturan ve telefonuyla uğraşan Louis dönüp sevdiği adama dönmüştü. Bahçedeki kavgalarından sonra ağlayan Doris için içeriye girmiş, odaya çıkmışlardı. Konuşmamışlardı. Harry Louis ile hâlâ konuşmuyordu. İçten içe çoktan affetmiş olmasına rağmen bunu dışa yansıtmamaya çalışıyordu.
Louis Niall ile mesajlaşıp ne yapması gerektiğini sormuştu. Sonuçta Harry'yi en iyi o tanırdı. Birkaç şey söylemişti ama Louis'nin bunları ailesinin evinde yapmasının imkanı yoktu. O yüzden kendi fikirlerinden yola çıkıyordu. Harry olayları konuşarak çözmeyi daha kolay buluyordu bu yüzden de onunla konuşmayı deneyecekti.
Harry'nin yanına uzanıp ona doğru döndü. Elini kaldırıp Doris'in sırtına koyup okşamaya başladı. Doris kafasını ağır ağır kaldırıp abisine baktığında Harry gülümsemişti. Demişti ya bu minik kızda kendisini görüyordu.
"Hazz, ben gerçekten neden öyle söylediğimi bilmiyorum. Sana yemin ederim Hazz. Seni kırmayı hiç istemem ki ben." Harry yüzündeki gülümsemeyle Louis'ye döndü. Louis uzanıp sevdiği adamın dudaklarına bir öpücük kondurdu. Harry hızla geri çekildi ve cıkladı. Oh, hadi ama!
"Çocuk var kucağımda." Louis ona hem alay dolu hem boş bakışlar gönderdi.
"Abisini örnek alsın işte, fena mı?" Harry şok olmuş gibi Louis'ye bakmış, sonra da kaşlarını çatmıştı. Ne saçmalıyordu bu adam?
Harry telefonunun sesiyle yattığı yerden dikkatlice kalkıp kucağında yatan Doris'i yatağa yatırdı. Komodinin üzerindeki telefonunu alıp arayan kişiye baktı. Nefesini seslice verirken sırtını yatak başlığına koymak için hareketlendi. Telefonu açıp kulağına götürürken yanında oturup kardeşinin elleriyle oynayan adama bakıyordu.
"Merhaba baba." Harry'nin söylediği şeyle Louis kafasını hiç olmadığı kadar hızlı çevirmiş ve boynunun acımasına sebebiyet vermişti. O acıyan bonunu ovuştururken Harry de düşmesin diye oturduğu yerden hızla doğrulup Doris'i tutmuştu.
"Harold. Geçen günki rezilliğinden bahsedelim biraz." Harry Louis'nin iyi olduğunu ve geri Doris ile ilgilendiğini görünce sırtını yine yatak başlığına yaslamıştı. Ama ufak bir sorun vardı. Harry babasının ne söylediğini duymamıştı?
