Öylece bakalmıştı arkasından, o dinlenmek ,yalnız kalmak istemiyordu, o gizemli adamı tanımak, onun her bir zerresinde ki gizemi keşfetmek istiyordu oysa o hiç bir şey söylemesine ,bunları yapmasına izin vermeden öylece çekip gitmişti arkasından sadece "karanlıktan korkuyorum" diye fısıldayan bir sesle konuşabildi zhan.
Yatağa uzandı 30dk kadar yatakta dönüp durdu ,uyuyamayacağını anlamıştı önce karanlık odayı sonrada oteli terk etti. saat 03.30 gibi otelden çıkmıştı karanlık sokaklarda elleri cebinde yavaş ,uyuşuk adımlarla ilerliyordu uzun zamandan sonra aklını meşgul eden başka biri vardı onu istiyordu ,onun yanında olup gizeminde kaybolmak istiyordu. Bu istekleri ne kadar doğruydu tartışılır dı fakat o aklına koymuştu bir kere daha yüzünü bile göremediği adami merak ediyordu, özlüyordu ,yeni tanışmıştı ama en azından hakkında bir şeyler biliyordu daha fazla bilmek ,onun gizeminin her bir zerresinde kaybolmak istiyordu.
Hakkında bildiklerini saydı aklından; "sigara kullanıyordu ,içkiye oldukça dayanıklıydı" ,gülümsedi "şapka takmayı çok seviyor" bu kez buruklaştı gülümsemesi "çok yalnız" bunu yibo söylememişti fakat o hissetmişti onu öperken ki yumuşaklığı, saçlarını karıştırırken ki nazikliği ,onu öpmekten, ona dokunmaktan korktuğunu hissetmişti zhan o söylememişti ,dudakları haykırmamişti belki ama zhan bir şekilde hissetmişti işte ,korkuyor gibiydi sanki ona dokunmaktan onu kendi karanlığına çekmekten korkuyordu.
Bunlara rağmen istiyordu zhan onu kendi yalnızlığıyla sarıp, onun karanliğın da kaybolmak istiyordu...
Bu düşüncelerde kaybolmuş bir şekilde ,nereye gittiğini bile bilmezken ard arda acıyla ve korkuyla atılmış iki çığlık sesiyle irkildi, seslerin nerden geldiğini merak edip etrafına bakindı çok karanlıktı nerede olduğunu bile bilmiyordu ,ses bulunduğu sokağın arka tarafından gelmişti en azından bunu idrak edip o yöne gitti karanlıktan büyümüş göz bebekleriyle etrafta bir ışık herhangi birini aradı etrafına bakıyordu fakat sadece karanlık ve yalnızlık hakimdi bulunduğu sokakta.
"Ahh omzum" birden omzuna sert bir şekilde çarpilmasiyla bir iki adim arkaya doğru sendeledi yanindan geçen kişiyle ilk önce burnuna tanıdık çok güzel bir koku geldi bu kokuyu daha önce nerede kokladigini düşünmeye kalmadan burnunu sizlatıcak bir kan kokusu doldu bu kez de.
Hemen silkelenip kendine geldi güzel kokunun.. yani katil olduğunu düşündüğü adamın arkasından koşmaya başladı o daha önünü doğru düzgün göremezken yakalamaya çalıştığı kişi sanki hava çok aydınlıkmışta sorun zhandaymış gibi hiç zorlanmadan koşuyor hiç bir şeye takılmadan ilerliyordu.
Nefes nefese kalmıştı zhan "d-dur y-yok-ah" bir yandan konuşmaya bir yandan da alışık olmadıği karanlıkta koşmaya çalışırken ayağı takılmış yere kapaklanmisti ,düştüğünde başını kaldırıp yakalamaya çalıştığı adamın bir anlik da olsa durup ona baktığını görmüştü ama bunu umursuyacak durum da değildi dirseklerindeki çizikler ,kaşının yarıldığından dolayi hissettiği acı yüzünden kalkıp arkasından koşamadı, aklına yaralanan insanlar gelmişti önce ambulansı yaralıları alması için sonrada jj'i kendisini alması için aradı gönül isterdiki yiboyu aramak fakat ne telefon numarasini ne de evini bilmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
85. Cinayet
FanfictionYaklaştı "Zhan zaaf nedir bilirmisin?" Kendisine doğrultulmuş olan namluya dayadı kalbini, silahı tutan titreyen ellere bakarak gülümsedi.. "işte zaaf budur, ve ne yazık ki senin zaafın da benim.."