Bu mesajından sonra bir cevap gelmedi gerçi ne yazılırdı ki bu kırgınlık, incinmişlik akan mesajdan sonra. Elindeki telefonu cebine koydu ,onu üşüten Bu denli titreten havanın soğukluğu ,yağmurun acımasızlığı değildi aslında ,onun için üşümek bile güzeldi yanında onu ısıtacak bir sevdiği olsa. Yoktu çok seviyordu fakat yanında değildi saatlerce beklemek yağmurla sırılsıklam olmak değildi sorun sadece kırılmıştı işte kirpiklerinden tutta ciğerlerine kadar kırılmıştı sadece..
.....O düşüncelerinin ,kırgınlıklarının altında ezilirken telefonu art arta çalıp cebinde titriyordu kimin aradığına bakmadan açtı "bulduk zhan yeni bir bilgi bulduk" ne diyordu bu sesinden jj olduğunu anlamıştı "ne buldun jj" bıkkınlıkla sordu "DK85 aylardır peşinde olduğumuz adamın gerçek adını ,dışarıda nasıl gezdiğini bulduk bitiyor artık" zhan duyduklariyla ayağa fırladı sonunda o pisliğin kalbini delik deşik edebilecekti "anlat tüm bilgileri herşeyi çabuk ol jj" "dışarıda siyah bir şapka takarak geziyor muhtemelen tanımamak için. Genç 24 yaşında 1.80 boylarında ismi Wang Yibo bildiklerimiz bunlar sana bir fotoğrafını gönderdim"
Titreyen elleri duydukları ve gördükleri yüzünden telefonu taşıyamayacak kadar güçsüzleşmişti ,bacaklarının bağı çözülmüş ,beyninden vurulmştu sanki, kalbinin kırılma sesi şiddetli yağmurun sesini bastırmış ve tüm sokakta yankılanmışti. bu mümkünmüydü ,sevdiği ,kokusunda huzur bulduğu ,dudakların da mutluluğu hissettiği adamın bu denli acımasız bir psikopat olması mümkünmüydü ,gerçekten 83 kişiyi öldürmüş olabilirmiydi.. hayır bu mümkün değildi ona bu kadar nazik , onu öperken bile hatta saçlarını okşarken dahi incitmekten korkan biriydi o... o bunları yapamazdı.
Telefonun çalmasiyla ıslak gözlerini gömleğine silip ekrana baktı "yibo" açtı ama diyecek bir seyi yoktu "zhan buluşabilirmiyiz?" Buluşmak istiyordu daha saniyeler önce katil olduğunu öğrendiği adam ,kabul etti titreyen ,kirginlik damlayan sesiyle kabul etti hâlâ içinde bir umut vardı aklı ne kadar onun katil olduğunu ısrarla söylesede kalbi tüm gerçekleri reddetti yine koşarak ona gidiyordu. Telefon da söylediği yere gidiyordu o bir polisdi bu kez silahını da yanına alıp yola öyle çıktı.
Bugün her şey bitecekti ,hikâyeleri sona erecekti bunları bilerek, göze alarak gitti kendisine söylenilen yere, belki de ölüme gidiyordu belki 84. kişi olacakti ama yine de gidiyordu işte...
Aylar önce okuduğu kitaptan şu cümle onun tam da şuan ki halini tanımlayabilirdi;
"Çok tuhaftı, ağlayamadım ama ruhum paramparça olmuştu.."
Alakasız ama şu fotonun güzelliği atmasam olmazdı:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
85. Cinayet
FanfictionYaklaştı "Zhan zaaf nedir bilirmisin?" Kendisine doğrultulmuş olan namluya dayadı kalbini, silahı tutan titreyen ellere bakarak gülümsedi.. "işte zaaf budur, ve ne yazık ki senin zaafın da benim.."