-Küçük Zaaflar- (final)

383 27 12
                                    

Arabasıyla DK85 'in.. hayır yibo' nun söylediği yere 10 dk içinde varmıştı. Eski terk edilmiş bir depoydu burası koşa koşa deponun içine girdi oradaydı katil olduğunu söyledikleri, sevdiği adam bir direğe sırtını yaslamış ,başını yere eğmiş dikiliyordu. "Y-yibo" Sesi hâla titriyordu seslendiği adam başını yavaşça kaldirdi gözleri kıpkırmizıydi zhan gidip ona sarılmayı bu yaşananların hepsinin ,herkesin yalan söylediğini duymak istiyordu umut dolu titreyen sesiyle sordu "yalan söylüyorlar değil mi yibo?"

Konuşurken yaklaşmisti araların da bir adım uzaklık vardı yibo 'nun inkar etmesini bekliyor inkar ettigi anda da ona sarılmak için bırakmıştı bu mesafeyi. Direğe yaşlanmış adam hafif kaldırdığı başını zhan ona yaklaşınca tekrar yete indirmişti, zhan bir cevap bekliyordu, titreyen parmaklarıyla yibo 'nun çenesinden nazikçe yukarı kaldırdı bu kez de zhan ona dokunmaktan korkuyordu.

Gözlerini gözleriyle birleştirip sorusunu tekrarladı "y-yibo hepsinin yalan olduğunu söyle lütfen" gözlerini kaçırmak istesede zhan buna izin vermedi "hepsi doğru" bu sözleriyle bir damla yaş süzüldü güzel gözlerinden, "h-hepsi doğru mu yibo s-sen" zhan bunu duymak istemiyordu hayır dese bir kez bile inkar etse tüm dünyayı karşısına alırdı ama o gözlerinin içine bakarak şu hayatta tek nefret ettiği insan olduğunu söylüyordu ,kalbini delik deşik edeceğine yemin ettiği adam olduğunu söylüyordu.

Geriye doğru sendeledi zhan gözleri artık sevdiği adamın gözlerin de değildi bakışları donup kalmış, ağlayamiyordu bile "z-zhan lütfen" bu sesle başını bir hışımla kaldırdı silahını çekip sesin sahibine yöneltti. Elleri o kadar çok titriyordu ki onlarca kez öldürmeye, kalbini delik deşik etmeye yemin ettiği adam şu ana karşısın da duruyordu fakat onun elleri titriyordu.

Yaklaştı yibo kendisine doğrultulmuş olan namluya dayadı kalbini;

"Zhan zaaf nedir bilirmisin?"

Karşısından bir cevap gelmedi her şeye rağmen kendisine öfkeyle, nefretle bakamayan adamın gözlerine bakarak namlunun ucu göğsüne baskı uygulayacak kadar yaklaştı.

Titreyen küçük ellere bakarak gülümsedi,

"İşte zaaf budur,ve ne yazık ki senin zaafın da benim."

Sözlerinin ağzından dökülmesiyle, az önce kalbinin tam üzerine dayanmış olan silahın yere düşmesiyle çıkardığı ses boş deponun içinde yankılanmışti. Zhanın titreyen elleri sevdiği adama doğrultulan silahı daha fazla kaldiramamıştı, silahla birlikte zhan da kendini yere bırakacaktı ki yibo onun düşmesine izin vermemiş omuzlarından kavrayıp yakalamıştı bir adımla arkasına geçip beline sarıldı ,zhan direnmiyordu ,direnemiyordu yaşadıkları ,duydukları ,gördükleri çok ağır gelmiş beyni bir anlığına donmuştu yine de gülümsedi beline sarılmış kollara bakarak.

Arkasından ona sarılmış adam başını yine zhanin boynuna gömmüş derin nefesler alıyordu ,zhan gülümsemesini silmedi, her şeye rağmen sevdiği adamın kollarında canını verme düşüncesi onu gülümsetiyordu ,gözlerini kapadı ve olacakları beklemeye başladı, önce yavaşça çenesinin yukarıya doğru kaldırıldığını sonrada dudağının altına bir şey kazındığını hissetti ,öleceğini bilsede korkmuyordu ,kaçabilceğini biliyordu fakat kaçmiyordu kalbini ellerine verdiği adamdan nasıl kaçardı.

"Gözlerini aç zhan" yavaşça söylenileni yaptı ,gözlerini açtı dudağının altını gösteren küçük bir ayna duruyordu, karşısında diğer kurbanlar da olduğu gibi "DK85" yazısını görmeyi bekliyordu fakat farklıydı dudağının altına küçük bir kalp çizilmiş, yibonun öpmeyi çok sevdiği o küçücük ben ise nokta olarak kullanılmıştı. Zhanin o solgun gülümsemesi renklenmiş, canlanmıştı "yibo" heyecanla sevdiğinin adını haykirdi fakat mutlulukla açılan ağzı yibonun parmakları tarafından kapatıldı ve konuşmaya başladı, zhanin aksine onun sesi üzüntülü ve pişman çıkıyordu "ne mutlu ki benim zaafım da sensin".

Zhan dönüp sarılmak istiyordu gittikçe sıcaklığının düştüğünü hissettiği bedene arkasına dönmek için hamle yapmıştı ki vücudu yibo tarafından engellendi "dönme ,dayanamazsın..." titreyen bir sesle durduruldu. Zhan hareket etmeden itaat etti söylenilene "özür dilerim zhan, böyle olsun istemezdim..." Özür dilemesini istemiyordu, zhan sadece sarılmak istiyordu ona. Boynuna ufak bir öpücük konduruldu bu öpücükle içine ufak bir titreme gelmişti ,gülümsedi "yibo seni seviyorum" bonuna gömülmüş olan başını yavaşça kaldirdi yibo "bende seni sevi-" tamlayamadi acıyla kesilmişti cümleleri ,tamamlayamadan yere yığıldı.

Zhanin gözleri korkuyla açıldı saniyeler önce seni seviyorum dediği adam kanlar içinde kalbinde bir bıçakla yere yığıldı ne yapmıştı o ,kendi kalbine bıçak mi saplamıştı ,nasıl yapardı bunu. Dizlerinin üzerine yığıldı zhan sevdiğinin başını ellerinin arasına alıp göz yaşlarını akıttı onun pişmanlıkla kapanmış göz kapaklarının üzerine kalbinde o kadar büyük bir acı, ağrı vardı ki kaldıramıyordu ,acıyla bir çığlık attıp soğuktan morarmış dudaklarına bir öpücük kondurdu.

Yere düşmüş silahını kendinden geçmiş bir şekilde yerden alıp kalbinin tam üzerine dayadı hiç düşünmeden tetiğe basıp sevdiği adamın üzerine yığıldı ,yaşarken olmasa da kanlar içinde yatan iki bedenin elleri artık birleşmişti...

84. Kişi yibo ,85 de zhan olmuştu...

Onlardan geriye onları anlatabilecek şu söz kalmıştı;

Gece ve gündüz gibiydi aşkları birlikte olamayacakları belliydi, sonunda kaybettiler...

Umarım beğenmişsinizdir:)
Severek yazdım ve içime sinen bir hikâye oldu.
Bu 3. Fic'im içime en çok dokunan bu oldu umarım sizinde öyle olmuştur, diğer yazdıklarıma da göz atın lütfen:)

Ve son olarak yorum yaparsanız sevinirim düsünceleriniz,şu bölüm çok iyiydi ya da bu bölüm biraz kötüydü gibisinden ❤.

Okuyan, oy veren ve yorum yapan herkese teşekkürler😊

Okuyan, oy veren ve yorum yapan herkese teşekkürler😊

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
85. CinayetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin