Aceleyle ve heyecanla oyalandığı dosyayı apar topar birakip bürodan ayrıldı ,dışarıdan yürüyor gibi gözüksede ayakları çoktan yerden kesilmiş bulutların üzerinde süzülüyordu aslinda ,bu şekilde mutlulukla otele vardı kapının önünde yiboyu görmeyi ummuştu fakat göremeyince aynı odanın anahtarını alarak odaya doğru ilerledi odadan herhangi bir ses gelmiyordu belki daha gelmemiştir diye düşünüp kapıyı açtı.
Yanılmıştı, o gizemli adam yatakta oturmuş pembe dudaklarının arasında sigara almış ciğerlerine bayram ettiriyordu. O an dudaklarının arasındaki acımasızca içine çektiği sigara olmak istedi zhan. Zhanın geldiğini görmüş olacak ki çok az doğrulup ona gelmesini işaret etti ,zhan kapıyı kapatip hemen yanına gidip oturdu bir süre öylece onu izledi. Yibo izlendiğini fark etmiş olmaliki daha bitmemiş sigarasını söndürmek için komidine uzandi fakat bileğinden tutulmasiyla parmakları arasındaki sigaranın alınması bir olmuştu ,sigarasını alan ince ama biçimli parmakları takip etti doğrudan yanında oturan adamın dudaklarına gitmiş orada vişneyi andıran iki et parçasının tam ortasında durmuştu.
Gülümsedi sadece burnu ve ağzı görünüyordu "isteseydin ,verirdim"
Zhan da hâla iki dudağının arasında olan sigaradan çekebildiği kadar derin bir nefes çekip havaya bıraktıktan sonra gülümsedi yüzünü santimler kalana dek yaklaştı ,gözleri dudaklarındaydı "istiyorum" tek engel olarak yibonun hiç çıkarmadığı şapkası vardı ,aslında çıkarmadan da öpebilirdi fakat merak ediyordu bu kadar güzel dudaklara sahip olan adamın gözleri ne kadar güzel olabilirdi belki kömürü aratmayacak siyahlıkta, belki toprağı aratmayacak kadar koyu kahverengiydi eğer öyleyse o gözlere gömülmek istedi zhan kim bilir belkide okyanus kadar derin ve maviydi bilemezdi fakat öğrenecekti.Bir eli yavaşça şapkaya doğru gitti bir kaç santim kaldırdı merakla gözlerini görmeyi bekliyordu ki yine yapamadı.. yine durduruldu dudakları yine yibo tarafından sahiplenildi kendini âna bıraktı ve o da hiç düşünmeden karşılık verdi uzunca birbirlerinin dudakları sahiplendiler bu kez yibo geri çekti kendini ,omuzlarından tutup yavaşça yatağa yatırdı zhani ,kendisi de yanına uzanıp başını omzuna alarak bir eliyle simsiyah saçlarını okşamaya başladı sakin ve huzur dolu bir sesle "rahatla" dedi.
Zhan sorgulamadan itaat etti söylenenlere başını omzundan kaldırip yibonun boyun girintisine yerleştirdi bu hareketiyle başını boynuna gömdüğü adamın kısa süreli titrediğini hissetti, buna aldırış etmeden derin bir nefes çekti yüzünü hâlâ göremesede kalbini çoktan ellerine teslim ettiği adamın boynundan.
"Yibo" kısık ama huzur dolu bir sesti "mn" kısaca onu dinlediğini belirten bir cevaptı. "Seni seviyorum" yanında yattığı adam bunu beklemiyordu göğüs kafesinden kalbinin hızlandıği ,heyecanlandiği belli oluyordu. Kalbinin üzerini okşadı zhan yavaş ve yumuşak hareketlerle "sadece gecelerimin değil her anımın seninle anlam kazanmasını istiyorum" okşadığı kalbe baktı daha da hizlanmisti karşısindaki bir cevap beklediğini anlamış olmalı ki saçlarını önce okşadı sonra da kokusunu içine çekerek ufak bir öpücük kondurdu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
85. Cinayet
FanfictionYaklaştı "Zhan zaaf nedir bilirmisin?" Kendisine doğrultulmuş olan namluya dayadı kalbini, silahı tutan titreyen ellere bakarak gülümsedi.. "işte zaaf budur, ve ne yazık ki senin zaafın da benim.."