jj kısa zaman da gelmiş doğal olarak ona ne olduğunu sormuştu zhan ise sonra diyip geçistirdi. gelen ambulans hemşirelerinden biri ona pansuman yaparken jj 'de yaralılara bakmaya gitmişti bir süre sonra zhan da yanına gidip yerde yatan kadın ve adamı incelediler "ikiside ölmüş , kalplerinden bıçaklanmışlar ve yine o meşhur DK85 dudaklarının altına kazınmış" jj ayrıntıları verdikten sonra yumruk yaptığı eliyle duvara sert bir yumruk attı "80 kişi, bir kişi nasıl olurda 80 kişiyi öldürebilir" sinirle kükrüyordu "sakinleş biraz insanlar sana bakıyor"
Ateş püsküren gözleriyle jj' ye baktı "onu bulduğum an kalbine bir şarjör mermiyi boşaltıcam" bunu sinirle ve deminkine göre daha düşük bir seste söylemişti jj onun çok sinirli olduğunu biliyordu fakat bağırıp çağırmak bir şey değiştirmeyecekti arabasıyla gelmişti onu da arabaya bindirip olay yerinden uzaklaştılar sormak istediği bir sürü soru vardı fakat bir şey söylese onu boğacak gibi görünüyordu zhan, bu yüzden erteledi sorularını. Zhanı evine bırakıp hiç oyalanmadan kendisi de evine gitmek için ayrıldı.
.....Sabah olmuştu fakat zhan hiç uyumamış, tüm gece olanları düşünmüştü yatağından kalkıp banyo ya girdi ayna da çökmüş gözlerine ve uykusuzluktan morarmış göz altlarına baktı gerçekten acınası görünüyordu kendine bakmayı bırakıp duş almaya yöneldi soğuk suyun altına ince bedenini hiç düşünmeden bıraktı 30 dk boyunca duşta öylece kaldı sanki suyla birlikte düşünceleri de akıp gidecekmiş gibi davrandı. Daha fazla uzatmadan kasıklarindan bir havlu sarıp banyoyu terk etti soğuktan titreyen bedenine hiç aldırış etmeden yavaşça giyindi, saçlarını bile kurulamadan akşam kanepenin üzerine fırlattığı telefonunu da alıp evden ayrıldı.
İşe geldiğinde hâlâ dünkü olaylar konuşuluyordu tek görevleri, incelemeleri gereken tek dosya haline gelmişti artık "DK85" diye mırıldandı ve masanın başına geçip her zamanki gibi incelemeye başladı her şey aynıydı ne değişen bir detay ne de eklenen bir ayrıntı vardı. Yine birbirinden alakasız kurbanlar yine kalbe acımasızca saplanmış bir bıçak ve yine dudak altına kazınmış "DK85". Ne istiyordu, amacı neydi, ne zaman duracaktı bilinmez işte zhani delirten de bu bilinmezlikti.
.....Saatlerce öylece önünde ki dosyayı inceledi telefonuna gelen bildirimle dikkati dağılmıştı bilinmeyen numaradan gelmişti mesajı açtı sadece bir kelime, altında da kimin gönderdiği yazıyordu fakat bu bir kelime ve isim onun kalbini deli gibi çarptırdı ,sanki kalbi göğüs kafesini kırıp geçmek özgür kalmak istiyordu;
Özledim...
Wang Yibo
Vücudu derin ,kavurucu ateşler basmıştı sadece bir kelime nasıl böyle bir şeye sebep olurdu düşünmeden "özledim" yazdı karşılık olarak, mesajının gitmesini beklerken mesaj gelen numarayı kaydetti telefonuna "karanlığım" bu şekilde kaydetmek gelmişti içinden sorgulamadan da içinden geldiği gibi de yaptı. Beklediği mesaj da gelmişti "buluşalım mı?" tüm gün bu soruyu bekliyormuşçasına anın da cevap verdi "olur,barda mi?" Karşısında ki de anında cevap yazdı "aynı otelde" daha da heyecanlandı zhan ,masanın üstünde ki suyu sanki yıllardır bir çölün ortasindaymiş da içmese ölecekmiş gibi bir dikişte bitirdi ve fazla bekletmeden cevap yazdı "şimdi çıkıyorum"...
(Yorum yapın lütfen,fikirlerinizi merak ediyorumm:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
85. Cinayet
FanfictionYaklaştı "Zhan zaaf nedir bilirmisin?" Kendisine doğrultulmuş olan namluya dayadı kalbini, silahı tutan titreyen ellere bakarak gülümsedi.. "işte zaaf budur, ve ne yazık ki senin zaafın da benim.."