Lokasyon: Varna, Bulgaristan
Milletler Toplantısı, Acil Durum Protokolü
Son Denekle Temastan 24 Saat Sonra
Saat: 13:27 (Öğleden Sonra)
Katılımcı Ülkeler: Türkiye, Bulgaristan, Yunanistan, Romanya, Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, İspanya, Polonya, Ukrayna, Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya
- Sayın Başkan, uçağınız hazır! Sizleri bekliyorlar.
- Tamam. Vakit kaybetmeden gidelim o halde. Herkes son hazırlıklarını tamamlasın.
- Peki Başkanım, buyurun.
Türkiye başkanı önden seri adımlarla ilerlerken, arkasında genel sekreteri ve koordinatörü, aynı zamanda baş danışmanı olan Caymaz Işık'ta O'nu takip ediyordu. Tüm iyi niyeti ve yetenekleriyle, her zaman başkanının yanında olmuş ve ona destek olmuştu. Seçimlerde halkın tam desteğini almışlardı. Ülkeyi, son birkaç yıl içine düştüğü ekonomik buhrandan kısmen çıkarmayı başarmış olan yeni hükümet, halkın takdirini kazanmıştı. En başında kimse bu denli iyi olacağını, bu denli güvenilir ve istikrarlı olacağını, kalkınma planlarının bu kadar güzel uygulandıktan sonra ülkenin ekonomik düzeyde Amerika, Almanya ve Çin'e kafa tutacak düzeye yaklaşmasını hayal bile edemezlerdi. Türkiye tam bir dönüşüm içindeyken, tüm Orta Doğu ülkelerinin kaderi zuhur ediyordu adeta. Her şey iyi giderken her zaman bir sorun çıkardı bu topraklarda! Ve maalesef, seçimlere çok az bir zaman kala, tekrardan iktidarı garantilemişken patlak veren bu kriz artık tüm dengeleri değiştirmişti.
Türkiye başkanı sayın Kemal Çelebi! Türkiye'de yirmi yıllık süre gelen bir iktidar hasıl olmuştu. Ülke bu süre zarfında çok şey gördü. Çok badire atlattı. Fakat zaman geçtikçe bu mevcut parti tabanı dahil olmak üzere çok seçmen ve çok oy kaybetmişti. Halk resmen bir çıkış yolu arar olmuş, vatanseverler ve aydınlar çok daha önce uyarmalarına rağmen; halk bu çıkış yolunu bulmakta gecikmişti. Yirmi yıl sonra yapılan seçimde aslında beklenilen olmuştu ve ana muhalefet partisinin adayı seçimi açık ara farkla kazanmıştı! Ülkenin yeni umudu olmuştu. Yaptığı icraatlarla da kimseyi pişman etmedi. Türkiye adeta hızlı bir sıçramayla çağ atlamıştı!
Peki ya şimdi? Gelinen noktada hiçbir ülke kendi konumunu garanti edemiyordu. Bundan seneler önce İspanyol Gribi, Ebola Virüsü, Kuş Gribi, H1N1, Covid-19 gibi bir dizi salgın tehdidini aşan dünya; özellikle Covid-19'dan sonra hiç bu kadar kötü bir hal almamış gibiydi.
Covid-19; yani Korona virüsü, dünyayı tam anlamıyla bir krizin içine itmişti! Özellikle Avrupa ve Amerika'da bir sürü insan ölmüş, ölenler tören yapılmadan; sadece torbalara konularak toplu mezarlara gömülmüştü. Virüsün yayılma hızı çok hızlıydı! Havadan kolayca bulaşabiliyor, belirli yüzeylerde saatlerce hatta günlerce hayatta kalabiliyor, o yüzeyle temas edipte ağzınıza, burnunuza veya gözünüze dokunursanız hastalığı kapmış oluyordunuz! Dünya tam anlamıyla durma noktasına gelmişti! Ekonomik kriz baş gösterdi. Petrol 1973'te ki krizden bu yana en değersiz halini almış, virüsün çıkış noktası olan Çin'e karşı tüm dünyanın bakış açısı değişmişti! Turizm seferleri durmuş, ticaret yapılamaz olmuş, ülkeler kriz planlarını her daim masa üzerinde bulundurmaya başlamıştı! Sokağa çıkma yasakları uygulanıyordu. Çin'de ise insanları evde tutmak için hükümet evlerin kapısına kaynak yapıyordu!
İşte bu olaylardan sonra virüsün aşısı sonunda bulunmuştu! Gerçekten işe yarıyordu. Şimdi ise, milletler toplantısına Çin bilerek çağırılmamıştı. Çünkü Çin'e bu kaos henüz sıçramamıştı ve bu toplantıya katılan tüm ülkeler Çin'e güvenmiyordu!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAOS
FantasyYaşadığı o sıradan gün, sonradan kaderini belirleyeceği bir "KAOS"a dönüşecekti. O'da onlardan biri miydi? Yoksa hala insan niteliklerini taşıyor muydu? Bu ülkeye kadar sıçrayan bir "KAOS"un ortasında kalmak kendi seçimi miydi? Hiç sanmıyordu...