"Sırların zinciri koptu
Bedel kanla yazıldı
Yükselmek için yeniden doğdu
Yıkımın kıvılcımları dört bir yana savruldu."
*
Tanrıça tahtına kuruldu, kanını akıttı ve yalnızca sustu.
Topraktan doğan bir Kan Avcısı, kanına yazılan kutsal kaderde...
Cause I don't want the world to turn without you And I don't want the sun to burn without you
⚔️
Selam canlarım!
Çok zor yazdığım ve ağırlığını uzun süre üzerimden atamadığım bir bölüm. Nedenini elbette okurken anlayacaksınız.
Keyifli okumalar✨
⚔️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Duy sesimi bulanık suyun kutsayıcısı. Duy sesimi görünmez kapının anahtarı.
Duy sesimi bulanık suyun özü. Duy sesimi görünmez kapının gardiyanı.
İkinin arasında yürüyeceğim. Özümü özünle birleştir. İkinin arasında yürüyeceğim. Kaldır dünyevi engelleri, Yürüyüş ve benim aramdaki.
Duy, al, duyur ve izin ver. Vitriluda, gitmek istediğimi bana getir.
Kar beyazı saçlı kız etrafına üçgen şeklinde dizdiği neredeyse tükenmek üzere olan mumların ortasında yatıyordu. Bir eli, deri kaplamalı içinde zırh gizli korsesinde diğeri ise sımsıkı bir şekilde uzun şişeyi kavramıştı. Göz kapaklarını yavaşça aralayıp havaya kaldırdığı şişeye baktı. Bakışları boş, dalgın ve ışıksızdı. Öyle ışıksızdı ki, mumların dans eden alevleri bile göz bebeklerinde bir yansıma yaratamıyordu. Şişenin içinde, kardeşinin güzelim sarı saçından bir tel ve geriye kalan son bulanık suda yaşama tutunmaya çalışan bir balık duruyordu. Uzun açık mavi kuyruğu, dört kırmızı gözü ve bir kuzgunun kanatlarını andıran yüzgeçleri olan bu balık Vitriluda'ydı. Saatlerdir mırıldandığı cümleler ise Vitriluda ayininin işe yaraması için gereken kelimeleri barındırıyordu.
Vitriluda'nın yüzdüğü bulanık sudan içtiğiniz bir yudum, zihninizi ve bedeninizi uyuşturur size nefes kesici bir zevk yaşatırdı. Ama asıl kullanılış amacı Annarithel Orvira'nın yapmak istediği Yürüyüş'tü. İki yudum... İki yudum alırsa ikinin arasında yürüyebilecek ve şişenin içindeki saçın sahibini, yitip giden sevdiğini görebilecekti. Konuşabilecek ve belki de hissedebilecekti. Üç yudum ise Yürüyüş'ün en tehlikeli ve cesaret gerektiren kullanım şekliydi. Vitriluda suyundan içen kişiyi ruhların diyarına belki de arada kalanların yanına, astral boyuta taşıyordu. Büyük bir risk ve güçlü bir büyüydü. Eradaie Drazhul Kanyonu'nda bulduğu bir çingene ona böyle söylemişti. Elbette Annarithel, cebindeki son sikkeye kadar verdikten sonra kadının yaptığı uyarıları duymazdan gelmişti.
Astral boyuta, bilinçli ve bilinçsiz olarak daha önce de geçmişti. Astral boyutta yaşam savaşı vermiş ve galip gelmişti; safiryıldız haritasındaki büyüyü tetiklemek için yine astral boyuta geçmişti. Birçoklarının adından bile emin olmadığı, varlığını dahi bilmediği bu tehlikeli boyut, onu korkutmaktan çok uzaktı. Onu korkutan, bunun da işe yaramama ihtimaliydi.
