39. Bölüm: GECE, KAN VE RUH

337 41 117
                                    

"Gece, Kan ve Ruh"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Gece, Kan ve Ruh"

Cehennemin buzdan ve ateşten fışkıran tohumları içini yakıyor, benliğini ezip geçiyordu. Asla açılmaması gereken bir kapıyı açmıştı. Asla bulaşmaması gereken bir günaha bulanmıştı. Ve asla çiğnememesi gereken bir Kara Savaşçı kanununu çiğnemişti. Tanrısı Zatafne üzerlerine yağan gecede öfkeyle, kükreyerek taşıyordu. Yarı iblis yarı kendi benliği... bir Kara Savaşçı daima bu dengeyi koruyarak yaşamak zorundaydı. Ama iblisi ruhunu neredeyse tamamen kaplamaya başladığında, yaratılan yeni Rhyvar'a yalnızca gecenin kanatlarıyla etrafına korku saçan bir canavar denilebilirdi.

Sırtında kırılan kemikler ve kürek kemiklerinin içinden heybetle şahlanan kanatlar acıdan bayılmasına sebep olabilirdi ama umurunda değildi. Öte diyarın çukurlarında ıstıraptan gözü dönmüş tüm iblisleri salıverse bile umurunda olmazdı.

Tek duyduğu kulaklarına yabancı gelen bağırışıydı. Tek gördüğü çöken mağarayı ve dağın altındaki kan gölünü yanında sürükleyerek, mezarı olabilecek kayalıklara düşen eşiydi. Meimora'sı, kadını, onun Annarithel'ı.

Kükreyişinden ve Annarithel'ı yakalamak için gerdiği kollarından karanlık büyü dalga dalga büyüyor ve ona çarpan tüm kaya parçalarını paramparça ediyordu. Dumanlı alevleri andıran kanatlarını sırtına yapıştırmış uçuruma düşerken kazanabileceği tüm hız için kendini itiyordu.

Eşi, kana bulanmış saçları yüzüne çarpa çarpa dalgaların sivri kayalıklara taştığı derinliğe yaklaşırken Rhyvar hiçbir şey düşünemiyordu. Mağarasının prangalarından kurtulup, özgür kalan Androada'nın kahkahaları denize dökülmüş, Annarithel'ı yutmak için bekliyordu.

Sözü bile geçmeyen aileleri için varlığa baş kaldıran ve bunun için savaşan vahşi eşi bir canavarın ağzına süzülüyordu. Bir kere daha onun yitip gittiğini izleyemezdi. Ama yaklaşamıyordu, aralarındaki engelleri aşamıyordu. Onu tutamayacaktı.

Düşünmeye çalıştı, yer çekimine nasıl meydan okuyacağını bulmaya çalıştı. Korkuyla kaplanmış zihninde bir boşluk yaratmaya uğraştı.

Saniyeler, çarpışmaya yalnızca saniyeler vardı.

Rhyvar'ın zifiri bir beyazlıktan ibaret gözleri büyüdü. Kara yıldızlar gibi ruhunda kayan büyüsüne sarıldı, dağın iç duvarlarını yeni baştan zangırdatan bir feryatla avuçlarına topladığı gücü Annarithel'ın ardındaki kayalıklara ve sulara fırlattı.

Durmak, yavaşlamak ve beklemek bir seçenek değildi.

Büyüsü zemine çarpıp patladı. Ve kuvvet Annarithel'ı aksi yöne, Rhyvar'a doğru savurdu.

Aynı anda tüm kemiklerini çatırdatmasına rağmen gölgeler filizlenen kanatlarını açtı. Bedenine çarpan eşini kollarıyla sımsıkı sarmaladığında, boğazından acı bir inleme yükseldi.

Zalim Ruhların Dansı (Kanın Şarkısı Serisi 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin